| Bu, uyumaya gitmeden önce yapabileceğimiz en kötü şey. | TED | وهو أسوأ ما يمكننا القيام به قبل ذهابنا للنوم. |
| Kızlar için ise merdivenleri çıktıktan sonra tüm gece uyumaya hazır. | TED | أما بالنسبة للفتيات، فيتوجَهن إلى الطابق العلوي ليلاً، استعداداً للنوم. |
| Şimdi uyumaya devam et... ..ve bırak benim bitkilerim ağrı ve ızdıraplarını dindirsin. | Open Subtitles | عودي للنوم مرى اخرى ودعي الاعشاب تأخذ مفعولها |
| Endişelenme. Sadece annemin yaptığını yap ağlaya ağlaya uyumaya bırak. | Open Subtitles | حيث كانت تتركني أبكي لنفسي حتى أنام لستُ أسوأ منه |
| Yan yatışta boynunuz tam destekli olacak şekilde ve bacaklarınızın arasında bir yastıkla uyumaya çalışın. | TED | حاول أن تنام على جنبك مع وضع رأسك على وسادة ووسادة أخرى بين ساقيك. |
| Küçük bacım, biraz uyumaya çalışsan iyi edersin. | Open Subtitles | انت يامربية الاطفال ، من الافضل ان تنامي قليلا لترتاحي |
| uyumaya gittiklerinde, birbirimizle konuşmayalım diye, geceleri bizi birbirimizden ayrı tutuyorlardı. | Open Subtitles | وفي الليل يبقونا متفرقين بعيدا عن بعضنا البعض لكي لا نستطيع أن نتواصل عندما يخلدون للنوم |
| Bana topu at, sonra yeniden uyumaya geri dönebilirsin, Tamam mı? Kaltak. | Open Subtitles | لو سمحت القي علي الطابه وبعدها تستطيع الذهاب للنوم |
| Saat 23:00'te uyumaya giderken içeri bir göz attım. | Open Subtitles | فى الحادية عشرة,ذهبت لأعلى, لأتفقد المكان وأذهب للنوم |
| uyumaya gerek duymuyorum. Kendimi harika hissediyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بالحاجة للنوم أبداً و أشعر بشعور رائع |
| Tamam, şimdi ikiniz gerçekten uyumaya gidin ya da odanızdaki herşeyi alıp 24 saat açık mini markete çeviririm. | Open Subtitles | إما أن تخلدا للنوم فعلاً وإما سأخرج كل شئ من غرفتكما واحولها إلى سوق صغير |
| Hani uyumaya gitmek üzeresindir ya da hani, sanki, uykuya dalmak üzeresindir ve... ve gerçekten de düştüğünü sanıp, tutarsın kendini aniden! | Open Subtitles | أتعرف قبل أن تغط في النوم أو كما لو أنك تستغرق للنوم وتجد نفسك تسقط في النوم جداً، فتوقظ نفسك؟ |
| Sen kapıya doğru yürü, Sen de uyumaya devam et. | Open Subtitles | انتى تذهبين الى باب الشرفة وانتى تعودين ثانيةً للنوم |
| Tekrar uyumaya ve rüyaya devam etmeye çalıştım ama olmadı. | Open Subtitles | ظللتُ أحاول أن أنام لأعود لاستكمال الحلم، لكني لم أستطع |
| Bunu defalarca anlaşılır şekilde söyledim: Her sabah uyumaya giderken Amerikan halkı için ne yapabilirim diye düşünüyorum. | TED | وضحت مرارًا وتكرارًا أنني أنام كل صباح وأفكر ماذا يمكن أن أفعل للشعب الأمريكي. |
| uyumaya yarayanlardan ama normal dozun üç katını alıyormuş. | Open Subtitles | إنها فقط من النوم الذى يجعلك تنام لكنها تتناول ثلاثة أضعاف الجرعة المناسبة |
| Konuşma artık. uyumaya çalış. Uyuman gerek. | Open Subtitles | توقفي عن الكلام وحاولي أن تنامي أنت في حاجة إلى بعض النوم الآن |
| Onu almalarına izin verdiğin için kendi odasında uyumaya korkuyor çünkü. | Open Subtitles | إنه خائف من أن ينام في غرفته لأنكِ سمحت لهم بإختطافه. |
| Bütün gece uyumaya başladığında sanınm Rachel yedi yaşındaydı. | Open Subtitles | كان عمر رايتشل 7 سنوات قبل ان تبدأ بالنوم في الليل بشكل طبيعي |
| Eee, ben... ben biraz uyumaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | لكني لا اعلم ماذا افعل يا رجل لقد كنت فقط احاول ان انام |
| Sen hala orada Tracer iblis ile uyumaya iyi olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | هل تعتقدون أنها فكرة جيدة أن ننام بينما المتتبع مازال طليقاً ؟ |
| Pekala, adım Rip Van Adder olana kadar uyumaya niyetli olduğum yatağıma gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً, سأذهب للسرير حيث أنوي أن أنام حتى يتغير اسمي إلى ريب فان آدر. |
| Sonra ben uyumaya gittim. Babam odama gelince uyandım. | Open Subtitles | فقط ذهبت للفراش أفقت عندما دخل أبي غرفتي |
| Otobüse mi benziyorum? Ananız uyumaya çalışıyor. | Open Subtitles | هيا إلا ترين أن أمكن تحاول أن تأخذ قيلولة هيا إذهبن إلى مكان ما و أحضرن شيئاً لكي أشربه |
| uyumaya gittiğimde yeniden kalkmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | أنا أَكْرهُ للنَوْم ويَجِبُ أَنْ يَنْهضَ ثانيةً. |
| Biraz uyumaya çalış, tamam mı? | Open Subtitles | حاولْي النَوْم بعض الشيء، موافقة؟ |
| Derken, mutfak koridorlarında uyumaya başladılar. | Open Subtitles | الشئ التالي هو أنهم صاروا ينامون في ممرات القاعات |
| Aslında uyumaya devam etsen daha iyi olurdu. Çünkü bir yanlışlık olmuş. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كان يمكنك أن تكمل نومك لأنه حصل سوء فهم |