ويكيبيديا

    "uzakta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بعد
        
    • تبعد
        
    • بُعد
        
    • أبعد
        
    • مسافة
        
    • بعيدين
        
    • بعيد عن
        
    • بعيده
        
    • بعيدٌ
        
    • البعد
        
    • المسافة
        
    • بعيدون
        
    • البعيدة
        
    • تبتعد
        
    • بعيدةً
        
    Tıpkı sizlerle benim aynı odada olmamız gibi, kilometrelerce uzakta olsa bile. TED كأنني وأنت في نفس الغرفة علي الرغم من كوننا علي بعد أميال.
    Orada evinden 90 km uzakta yaşayan kararlı bir öğrenci var. TED بداخلها كان يقبع طالب مجدّ على بعد 60 ميلاً عن وطنه.
    O zaman da, Voss, Mayport Donanma Üssü'ndeymiş. 16 kilometre uzakta. Open Subtitles عندما كان في محطة طيران بحرية مايبورت والتي تبعد عشرة أميال
    Seni 12 km. uzakta bir araba mezarlığında bulduktan sonra buna inanmam zor. Open Subtitles أن أجدك بسوق خردة تبعد 8 أميال من المكان تجعلني أشك في هذا
    Yarın, yarın... Bunu seviyorsunuz çünkü yarın, hep 1 gün uzakta. Open Subtitles غداً, غداً أنتم تعشقون ذلك لأنه دائماً على بُعد يوم واحد
    Yani bu katilin daha uzakta olduğu anlamına mı geliyor? Open Subtitles أجل، مما يعني ماذا، ان القاتل كان أبعد من ذلك؟
    Bu resmi sadece birkaç dakika önce buradan 10 blok uzakta çektim. TED إلتقطت هذه الصّورة منذ بضع دقائق على مسافة 10 مباني من هنا
    Nereye giderseniz gidin o adamlar sizden çok uzakta olmayacak. Open Subtitles هؤلاء الرجل لن يكونوا بعيدين جداً لا يهم أين ستذهبين
    Ada, şu an bulunduğumuz yerden 206 deniz mili uzakta. Open Subtitles إنها علي بعد 206 ميل بحري عن مكان وجودنا الاّن.
    Bizden bin isik yili uzakta, Lyra takimyildizi yakinlarinda oldugunu soyluyor. Open Subtitles إنه يقول انه على بعد آلاف السنوات الضوئية قرب البرج لايرا
    Bay Brice, güney İngiltere limanları, iki günden daha uzakta. Open Subtitles السّيد برايس، إنجليزي جنوبي الميناء سيصبح أكثر من بعد يومين.
    Finke 200 mil uzakta olduğundan, Todd"a gitmeyi tavsiye ederim. Open Subtitles منذ فينك على بعد 200 مائة ميلا، أميل إلى تود.
    Arama kurtarmanın süresini istemişti. 12 dakika uzakta olduklarını söyleyebilir misin? Tamam. Open Subtitles هل تبلغه ان فرق الانقاذ على بعد 12 دقيقة من موقع الحادث
    Duke sadece 400 kilometre uzakta. Kendime hep böyle söylüyorum. Open Subtitles دوك تبعد 262 ميلاً فقط هذا ما أظل أقوله لنفسي
    Ve bu yıldızdan çok daha uzakta bulunan gezegenler ise çok soğuk olacak ve işte yine, bizim yaşam formumuz asla tutunamayacaktır. TED وتلك الكواكب التي تبعد كثيراً عن الشمس تكون باردة جداً بنفس القدر الذي لا تتحمله شكل الحياة التي نحياها
    Bu kurumlarsa bu çocukların ailelerinden yüzlerce kilometre uzakta olabiliyor. TED قد تكون المؤسسة تبعد مئات الكيلومترات عن منزل العائلة.
    Diğer konularda ise kilise ofisi ilgileniyor. - Buradan 5 kilometre uzakta. Open Subtitles وإن أردتِ أي شيء فمكتب الكنيسة مفتوح على بُعد 3أميال من هنا
    Yay yapma fikri konusunda derinleştikçe, çevreden uzaklaşmaya, aradıklarımı uzakta aramaya başladım. TED و شعرت برغبة عميقة تجاه صنع قوس رماية لقد بدأت بالبحث في مناطق أبعد من الحي الذي أقطن فيه
    Bu topuklularla "uzakta değil", düz ayakkabılarla maraton yürümek gibi. Open Subtitles المسافة في هذا الكعب مثل مسافة سباق المارثون بالأحذية الرياضية
    O sözüm ona kafirler çok uzakta. Bizi nasıl etkilesinler? Open Subtitles هؤلاء الكفرة المزعومين بعيدين كثيرًا كيف يمكن أن يؤثروا بنا؟
    Evet. Ama en azından katilin sokaklardan uzakta olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لا، ولكن على الأقل نعلم أن القاتل بعيد عن الشوارع
    Her ne yaptıysa veya ona ne yapıldıysa şimdi onlardan uzakta. Open Subtitles مهما حصل لها فهي بعيده عنه الان ومن المحتمل انها افضل
    Karadan binlerce kilometre uzakta Güney Okyanusu'nda buzlu suya doğru battığınızı bir hayal edin. TED تخيل أنه وحيدٌ في المحيط الجنوبي محبوسٌ بين مياه متجمدة ، بعيدٌ عن اليابسة آلالاف الأميال.
    Tanrım, her şeyden bu kadar uzakta kim yaşamak ister ki? Open Subtitles يا الهي,من يريد أن يعيش بعيد كل البعد عن كل شيئ
    Fakat annesi çok uzakta olduğunu ve oraya gitmeye paralarının yetmeyeceğini söyler. TED لكن ترد أمها بأن المسافة بعيدة للغاية ولا تستطيع تحمل تكلفة الرحلة.
    Birincisi uzaylılar çok uzakta olabilirler. TED أولهما أنه ربما كان الفضائيون بعيدون جدا
    Şu arkada en uzakta gördüğünüz iki kamyon 12'şer tüp sıkıştırılmış helyum gazı taşır. TED تلك الشاحنتان التي ترون في النهاية البعيدة تحمل 12 خزانا من الهيليوم المضغوط.
    Eldeki tek bilgi, katilin şehir merkezinden çok çok uzakta olduğu Open Subtitles النمط الوحيد الظاهر أن الجريمة تبتعد كل مرة عن مركز المدينة
    Pekala, şey, buradan uzakta olman kafanın ısırılmaktan kurtulacağını göstermez. Open Subtitles أجل، وهذا لا يُبقيكِ بعيدةً عن الضرب هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد