ويكيبيديا

    "yaşadığın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعيش
        
    • تعيشين
        
    • عشت
        
    • تسكن
        
    • تسكنين
        
    • تعيشي
        
    • مررتِ
        
    • عانيته
        
    • تحيا
        
    • عشتِ
        
    • تمرين
        
    • إقامتك
        
    • تعيشه
        
    • قيد الحياه
        
    • تعيشها
        
    Hayır, asıl çılgınlık birlikte yaşadığın kişiyi seviyormuş gibi yapmaktır. Open Subtitles لا، الجنون هو أن تتظاهر بحب الشخص الذي تعيش معه.
    Ama bu çatının altında yaşadığın sürece, değerlerimle dalga geçemezsin. Open Subtitles لكن بينما تعيش تحت هذا السقف سوف لن تخالف قيمّي
    Babamla yaşadığın zamanlar senin içtiğin boyuttaki viskilerden ver bana. Open Subtitles أعطيني ويسكي بالحجم الذي تحتاجينه اذا كنتي تعيشين مع أبي
    Böyle güzel bir yerde yaşadığın için çok mutlu olmalısın. Open Subtitles يجدر بكِ أن تكوني سعيدة لكونكِ تعيشين في مثل هذا المكان الجميل
    Üzerinde yaşadığın gezegenin parasını fareler vermişti ve onlar tarafından yönetiliyordu. Open Subtitles أن الكوكب الذى عشت عليه فوض و دفع لتشغيله بواسطه الفئران
    Çantanın içinden çıkanlarla yaşadığın sürece kendine ait bir dükkana ihtiyacın olmayacak. Open Subtitles لم افكر ابداً في الدخول في التجارة عندما تسكن في شقة صغيرة لا تحتاج الى مكانك الخاص
    Kenneth, bu günde, senin yaşadığın sokağın karşısında birisi yendi. Open Subtitles الشخص الذي قتل اليوم يعيش في الشارع الذي تعيش فيه
    Sen bu evde yaşadığın sürece.... ...bu kurallara saygı göstereceksin. Open Subtitles وذلك في حين كنت تعيش هنا، سوف تحترم هذه القواعد
    Hayat, o günden sonra yaşadığın bir şey olmaktan çıktı. Open Subtitles توقفت الحياة يجري الشيء الذي كنت تعيش بعد ذلك اليوم.
    Ayrıca çatıdaki bir barakada yaşadığın için tuhaf alışkanlıkların da var. Open Subtitles ولديك بالفعل طبع غريب لأنكَ تعيش في سقيفة غريبة على السطح
    Daha içinde yaşadığın evin parasını bile ödemedin! Open Subtitles أنك حتى لم تقم بالإنفاق على المنزل الذى تعيش فيه
    Benim görevim de sadece senin iyiliğini değil içinde yaşadığın toplumun da iyiliğini düşünmek. Open Subtitles ان مهمتى هنا التفكير ليس فقط فيما هو جيد لك .. بل فيما هو جيد للمجتمع الذي تعيش فيه
    - yaşadığın caddeye. - Biraz daha parkta daha dolaşmaya ne dersin? Open Subtitles إلى الشارع حيث تعيشين ماذا عن جولة آخرى حول الحديقة ؟
    Bu senin eskiden yaşadığın yerin resmi. Open Subtitles انها صورة تمثل المكان التي كنتي تعيشين فيه.
    Senin hayatını nasıl yaşadığın beni hiç ilgilendirmiyor ama seni bir daha çiftliğimin yanında yakalarsam, kafanı kırarım! Open Subtitles أنه ليس من شأني كيف تعيشين حياتك لكن لو رأيتك حول مزرعتي ساكسر رأسك
    yaşadığın dünyanın üzeri pamuk şekeri gibi. Open Subtitles العالم الذى تعيشين فيه مجرد صورة جميلة هناك عالم اخر تحته
    yaşadığın evi herkes yok ediyor ve bunu hiç önemsemiyor musun? Open Subtitles كلهم يدمرون المنزل الذي عشت فيه حياتك كلها وأنت لا تهتم؟
    - yaşadığın sokak çok güzel. - Evet, burası benim sokağım. Open Subtitles ــ أنت تسكن بشارع لطيف ــ نعم، هذا شارعي
    Hayır, kastettiğim, nerede yaşadığın değil. Nereden geldin? Open Subtitles لا، لم اكن اعني اين تسكنين بل من اين اتيتي ؟
    Dünya senin yaşadığın yer asıl mide bulandırıcı yer. Open Subtitles العالم والمكان الذي تعيشي به هو مكان مقزز
    Dün seni tek başına bırakmamam gerekirdi üstelik, yaşadığın onca şeyden sonra. Open Subtitles ،ما كان يجب أن أتركك لوحدك البارحة بعد كل ما مررتِ به
    yaşadığın onca şeyden sonra zaten kimseye karşı iyi olmana gerek yok. Open Subtitles بعد الذي عانيته لا يتوجب عليك أن تكون لطيفا تُجاه أي شخص
    Geçen gün senin Carl Bubble'da nasıl yaşadığın hakkında konuşurken tam olarak anlatmak istediğim buydu ve dünyanın geri kalan kısmı ise.. Open Subtitles هذا بالتحديد ما قصدته ذلك اليوم عندما كنت أتحدث عن كونك تحيا في فقاعة كارل الصغيرة وبقية العالم مجرد.. ـ
    14 yıl birlikte yaşadığın adamın, neyi o kadar korkunçtu söyler misin? Open Subtitles أخبرينى ، ما الأمر الرهيب فى الرجل الذى عشتِ معه 14 عاماً
    yaşadığın diğer şeyleri de diyordum. Open Subtitles أقصد يجب أن تحصلي عليها بسبب الأمور الآخرى التي تمرين بها
    Herkes benim nerede yaşadığımı biliyor. Ama senin yaşadığın yeri kimse bilmiyor. Open Subtitles الكل يعرف مكان إقامتي لا أحد يعرف مكان إقامتك
    Ben söyleyeyim: yaşadığın gündür, her gün! Open Subtitles إنه العمر الذي تعيشه أنت الآن. كل يوم فيه إلى أن تموت طبعاً
    - yaşadığın için şanslısın dostum. Open Subtitles حسنا,انت محظوظ لبقائك على قيد الحياه,يا شريكى
    Ama senin yaşadığın hayat... Ben bu hayatı bilmiyorum. Open Subtitles لكن نوع الحياة التى تعيشها إننى لا أعرف هذه الحياة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد