ويكيبيديا

    "yabancı bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غريب
        
    • أجنبيّة
        
    • اجنبية
        
    • غريبة
        
    • غير معروف
        
    • غير مألوف
        
    • أجنبي
        
    • أجنبية
        
    • أجنبى
        
    • أجنبيه
        
    • اجنبي
        
    • يجعل غريباً
        
    • غير مألوفة
        
    • غريباً في
        
    • الشركات الأجنبية
        
    Kendimi suçlamıyorum. ama yabancı bir çocuğun bu evde yaşamasına nasıl izin verebilirim? Open Subtitles لن الوم نفسي , ولكن كيف اسمح بان يعيش طفل غريب في المنزل؟
    yabancı bir hükümet tarafından yakalanan İlk yürüyüşçüler biz değiliz zaten. Open Subtitles نحن لسنا أوّل متنزّهين يتمّ أسرنا من قبل حكومة أجنبيّة
    Bir adamın atalar mezarlığında mezarı yoksa yabancı bir ülkede ölecektir, anayurdundan uzakta. Open Subtitles إذا لا يوجد قبر لرجل مع قبور أجداده سوف يموت في أرض اجنبية
    yabancı bir kadınla uğraşmak bir erkeğe sürüyle dert verir. Open Subtitles العبث مع امرأة غريبة قد يجلب للرجل الكثير من الأسى
    Silahlı soyguncular ...yabancı bir maskeli adam tarafından engellendi. Open Subtitles أفشلت عملية سرقة قام بها مسلحون من طرف رجل مقنع غير معروف
    Antropologlar arasında, kendi dünyanı gerçek manada anlayabilmek için, kendini sana yabancı bir dünyanın içerisine kaptırman gerektiğine dair yaygın bir kanı vardır. Open Subtitles هناك إعتقاد شعبي بين علماء الإنسانيات بأنك يجب أن تغمر نفسك في عالم غير مألوف لكي تفهم عالمك حقاً
    Geçen yıl Vadik'in operasyonu üstünde çalışan yabancı bir ajan epey ilerleme kaydetti. Open Subtitles السنة الماضية وكيل أجنبي عمل على إختراق عملية فاديك جعل تقدّم جيد جدا.
    Sen ve ekibin oldukça ileri bir yabancı kültürden yabancı bir aygıt çaldınız. Open Subtitles , أنت و فريقك سرقتم أداة أجنبية . من ثقافة أجنبية متقدمة جداً
    yabancı bir ajan. Bir çuval pasaportu ve parası var. Open Subtitles انه عميل أجنبى لديه العديد من جوازات السفر و النقود
    İlk konuşmamı yabancı bir toprakta yapmam değişen gerçeğimizin kanıtı. Open Subtitles ان خطابي هذا للأمريكيين يأتي من دولة أجنبيه هو اختبار لتغير حقيقتنا
    yabancı bir ajanın iş yerini belirlemek, yemek ile ilgilidir. Open Subtitles عندما تريد ان تحدد مقر جاسوس اجنبي كله متعلق بالطعام
    Şu anda yabancı bir gezegen için hazırlanmış ilk haritaya bakıyorsunuz. Open Subtitles إنك تنظر بالفعل إلى أول خريطة من نوعها عن عالم غريب
    Ama bazen, yabancı bir yerdeyken bir yabancı gibi hissetmeyi asla bırakamazsınız. Open Subtitles لكن أحياناً عندما تكون بمكان غريب لا تكف أبداً عن الإحساس كغريب
    yedinci gece de bir rüya gördüm yabancı bir kral gelecek Open Subtitles لقد راودنى حلم فى الليله السابعه أن ملك غريب سوف يأتى
    Sadece sana yardım edebilmek için Bütün bir gününü yabancı bir Elçiliğe gitmek için harcayan biri. Open Subtitles التي أخذت يوماً كاملاً للذهاب إلى سفارة أجنبيّة لمساعدتكِ فحسب.
    Üzgünüm sadece şişkoların 2.5 saat boyunca yabancı bir dilde şarkı söylemelerine dayanamıyorum. Open Subtitles آسفة، كلّ ما بالأمر أنّي لست معجبةً بأناس بدناء يغنّون بلغةٍ أجنبيّة لمدّة ساعتين ونصف.
    Sen Amerikalısın. Nasıl yabancı bir hükümete çalışabilirsin? Open Subtitles أنك أمريكى, فكيف تعمل لصالح حكومة اجنبية ؟
    Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. Open Subtitles فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها
    Başka bir adla yabancı bir ülkede yaşıyor. Open Subtitles وقال انه كان يعيش في بلد غير معروف تحت اسم مستعار.
    Üzgünüm. Sadece yabancı bir yüz görmek oldukça garip. Open Subtitles أنا آسفة فإنه من الغريب أن ترى وجه غير مألوف
    yabancı bir dine gönül verip ülkesini terkeden bir suçlu. Open Subtitles من أخذ قلبه دين أجنبي. مجرم رمى هذا البلد بعيداً.
    Ona gece yarısından sonra yemek yemeyi yasakladılar ve şu anda yabancı bir yerde çenesi ses çıkarıyor ve korkmuş durumda. Open Subtitles لقد منعوه عن الأكل بعد منتصف الليل وهو جائع الآن، وهو في أرضٍ أجنبية ومازل فكّه يصدر أصواتاً وإنّه فزعٌ جداً
    Ben yabancı bir ziyaretçiyim bu yüzden kimin kazanacağı beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا هذا و لاذاك, أنا زائر أجنبى و لذلك لا يهمنى من سيفوز
    yabancı bir fotoğrafçı, aktivist bir öğrenciyle konuşup fotoğraf çekiyordu. Open Subtitles مصوره أجنبيه تتحدث إلى ناشطه طلابيه و تلتقط صور ، عندما عرف رجالنا من هو أبيها
    Hayal edin ki politikacılarımız yabancı bir ülkeyi işgal etmemiz gerektiği ya da bir yatırım bankasını kurtarmamız gerektiğinin nedenini anlatmak için dansı kullanıyor. TED تخيل رجال السياسه لدينا يستخدموا الرقص ليشرحوا لماذا يجب علينا ان نجتاح بلداً اجنبي او ان نكفل بنك استثمار.
    Şu an parasında yabancı bir el görüyorum. Open Subtitles أرى أنّه يجعل غريباً يتولى ماله الآن.
    yabancı bir bölgede ve evine gidemiyor. Open Subtitles إنهُ في أرض غير مألوفة ولا يمكنهُ العودة للمنزل
    O da banyosunda yabancı bir adam bulsaydı o da gergin olurdu. Open Subtitles إن وَجدَتْ هي رجلاً غريباً في حمّامِها لكانت متوتّرة، أيضاً
    İsviçreli yabancı bir şirket kaptı ihaleyi. Open Subtitles أعطى العقد لبعض الشركات الأجنبية في سويسرا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد