ويكيبيديا

    "yakasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجانب
        
    • الساحل
        
    • الجهة
        
    • بالجانب
        
    • بالساحل
        
    • سايد
        
    • ياقة
        
    • الناحية
        
    • في الطرف
        
    • بالجهة
        
    • الجهه
        
    • ياقته
        
    • فوق الطرف
        
    Burada Güney yakasında bir oyun çevireceğine dair söylenti var... Open Subtitles ثمة أشاعة بإنه سيقوم بعملية احتيال هنا في الجانب الجنوبي
    O ilgisini çekmedi, sanırım batı yakasında bir şey istedi. Open Subtitles هى لم تكن مهتمة كانت تريد شيئاً فى الجانب الغربى
    Tek bildiğim doğu yakasında büyük bir Meth laboratuvarı olduğu. Open Subtitles كل ما أعرفه أنه لديه معمل قذر على الجانب الشرقي
    Doğu yakasında büyük bir fırtına çıkmaktaymış. Bütün havayolları kapanıyormuş. Open Subtitles ثمّة عاصفة كبيرة تضرب الساحل الشرقيّ و كلّ المطارات تتوقّف
    Basın bölümünün doğu yakasında. Yeşil bluz, siyah etek, siyah ceketli. Open Subtitles الجهة الغربية من القسم الإعلامي قميص أخضر، تنورة سوداء، ومعطف أسود
    Batı yakasında da başka biriyle görüşüyor. Neyse ki park arada tampon oluyor. Open Subtitles ولديه إمرأة أخرى بالجانب الغربي، لا ورد بلا شوك
    Bunun ne demek olduğundan emin olamayız fakat doğu yakasında şafaktan önce savaş başlığının infilak edeceğine işaret ediyor olabilir. Open Subtitles لا يمكننا التأكد من معنى هذا الكلام ولكنها ربما تشير إلى أن الصاروخ سيتم إطلاقه قبل الفجر بالساحل الشرقي.
    Arama bir dakikadan az sürmüş ve Doğu yakasında bir ankesörlü telefondan yapılmış. Open Subtitles إتصال دام أقل من دقيقة وتتبعته إلى هاتف عملة في الجانب الشرقي البعيد
    Kuzey yakasında kadınlar kumar oynamayacak demiştik. Open Subtitles و قد أتفقنا على عدم مقامرة النساء فى الجانب الشمالى
    Annem Batı yakasında bir mağazada çalışıyor. Open Subtitles إنى أمى تعمل فى محل للأزياء فى الجانب الغرب
    Güney yakasında bir bahis çetesi var. Paketleme fabrikası ve birkaç bankası var... Open Subtitles يدير مراكز مراهنات في الجانب الجنوبي ومصنع تعليب لحوم وبضعة بنوك
    Sizin Avrupa yakasında bir otelde konaklamanızı tercih ettik. Open Subtitles آمل أننا فعلنا الشئ المناسب فى حجز مكان لك فى فندق على الجانب الأوروبى ذلك أفضل من الجانب الأسيوى
    Orada, nehrin diğer yakasında her şey tamamen farklı. Open Subtitles هناك فى الجانب الاخر من البحيرة ، كل شئ مختلف
    Sösyetikler şehrin güney yakasında kalsalardı, her şey daha iyi giderdi. Open Subtitles لكانت الأمور تسير بشكل أفضل اذا بقي سوكز في الجانب الجنوبي من المدينة
    Batı yakasında bir yer olsun. Orada haftalardır bir iş yapmadık. Open Subtitles لتكن في الجانب الغربي، فنحن لن نسرق من ذلك الجانب لعدة أسابيع
    Doğu yakasında insanların sevdiği Step Tavuğu isimli bir kuş vardı. TED كان هناك طائر يدعى بدجاجة هِيثْأحبها سكان الساحل الشرقي
    Kaliforniya'da, batı yakasında veya dünyanın başka yerlerinde yaşayan arkadaşların, ailen veya iş arkadaşların olduğunu düşün. TED فكر في أصدقائك وأهلك وزملاء عملك في كاليفورنيا، على الساحل الغربي أو في مناطق أخرى من العالم.
    Batı yakasında depoların oralarda bir kümelenme dışında. Open Subtitles باستثناء تجمّع المخازن والمستودعات في الجهة الغربية من المدينة
    "Serena Yukarı Doğu yakasında yaşamaya devam ederek... kendisini çevre koruması ve küçük lige adayarak gönüllü olmayı ve iki harika çocuğa sahip olmayı umuyor." Open Subtitles سيرينا تتمنى الإستمرار في العيش بالجانب الشرقي الأعلى كرّست حياتها تطوعًا لخدمة الطبيعة دعيني أرى ذلك
    Hedef saati sabah 8'di. Doğu yakasında saat 10'u bile geçti. Open Subtitles الوقت المحدد كان الثامنة صباحا، ولكن الوقت تجاوز العاشرة الاّن بالساحل الشرقي
    - Yukarı Doğu yakasında ailesiyle birlikte. - Klas! Open Subtitles ـ في بيت والديه، في ابار ويست سايد ـ هائل
    Şey, üzerinde küçük mavi bir elbise vardı... küçük beyaz yakasında kırmızı... çizgileri olan bir elbise. Open Subtitles كانت ترتدي بذلة زرقاء لطيفة مع ياقة بيضاء مزينة ببيون أحمر اللون أجل؟
    - Fakat nehrin karşı yakasında Poros yani Hindistan'da ki bir kral ordusuyla beklemekte. Open Subtitles وفي الناحية المقابلة من النهر كان الملك بوروس مع جيشه
    Sence neden Bay Timberlake Batı yakasında yemek yemeyi tercih ediyor? Open Subtitles لماذا تظن أن السّيد تمبرلك سيختار تناول العشاء في الطرف الغربي؟
    Şehrin diğer yakasında saat ikiydi ve Miranda uyuyamıyordu. Open Subtitles بالجهة الأخرى من المدينه كانت الساعه الثانيه ولم تكن "ميراندا" بالقرب من النوم
    Kari'nin çocukluğu doğu yakasında geçmişti Phillip'inki ise batıda. Open Subtitles كاري نشأت في الجهه الشرقيه من المدينه أما فيليب من الغرب
    Cinayet gecesi giydiğiniz ceketin yakasında kahverengi saç telleri vardı. Open Subtitles الجاكت الذى كنت ترتديه على العشاء ليلة الجريمة يوجد على ياقته شعر بنى
    Chloe, ben Jack. Doğu yakasında turlayıp duruyorum. Open Subtitles (كلوي)، معكِ (جاك)، أنا أحوم فوق الطرف الشمالي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد