Hiç değilse o mücadele ediyor. Senin hayatında yapmadığın bir şey. | Open Subtitles | على الأقل, لقد ناضل لشيء ما وهذا ما لم تفعله طوال حياتك |
Hiç değilse o mücadele ediyor. Senin hayatında yapmadığın bir şey. | Open Subtitles | على الأقل, لقد ناضل لشيء ما وهذا ما لم تفعله طوال حياتك |
Hiç yapmadığın bir şeyse, içmiyorsun. | Open Subtitles | و إن كان شيئاً لم تفعليه أبداً، لا تشربين. |
Kim olmadığını biliyorum, söylediklerimi yapmadığın sürece... kulübüme fazladan bir sigaracı kız alacağımı bildiğim gibi. | Open Subtitles | أعلم أنكِ لست هي. إذا لم تفعلي ما أقوله لكِ فسستعملين عندي فى الملهى |
20 yıl önce yapmadığın bir şey yüzünden hüküm giydiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّهُ حكم عليكَ على أمرٍ لم ترتكبه قبل 20 سنة |
Eğer bir şey yapmazsan... hiç birşey yapmadığın için cehenneme gidersin. | Open Subtitles | .تجلسبهدوءولا تفعل أيشيء. ستدخل في المشاكل لعدم فعلك أي شيء. |
Senin hiç yapmadığın bir şey. | Open Subtitles | هو شيء لم تقم به بالرغم من أننا يجب أن نفعله |
yapmadığın birşey için o deliğe girmeyi göze aldın. neden? | Open Subtitles | لقد دخلت الحبس الأنفرادي بتهمة لم تفعلها .. لماذا ؟ |
Yaptığın ya da yapmadığın her neyse kalbimi kırdın. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلته و ما لم تفعله فقد فطرت قلبي |
Yaptığın ya da yapmadığın her neyse kalbimi kırdın. | Open Subtitles | مهما كان ما فعلته و ما لم تفعله فقد فطرت قلبي |
Şimdi de benimle hiç yapmadığın birşeyi oğlumla yapacağım. | Open Subtitles | و يسنح لي ان أفعل مع أبني ما لم تفعله معي سوف أخذه إلى الكوخ |
Yani bugün daha önce hayatında hiç yapmadığın bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | أَعْني، اليوم ، يجِبُ أَنْ تعمَلُى شيءُ لم تفعليه أبداً قبل ذلك في حياتِك |
Asla yapmadığın bir şey olmalı... asla yapmayacağına yemin ettiğin bir şey. | Open Subtitles | اذاً هل هنالك شيء لم تفعيله أبداً شيئاً تقسمين بأنكِ لم تفعليه أبداً |
Dün gece ne yapmadığın ya da 9 ay önce eyalette o çocuğa ne yapmadığın önemli değil. | Open Subtitles | لا يهم ما الذى لم تفعليه الليلة الماضية , أو ما الذى لم تفعلية مع هذا الطفل فى الولايات منذ تسعة أشهر مضت |
Ne yaptığın ya da yapmadığın hakkında konuşmayalım, tamam mı? | Open Subtitles | هيا لا نريد أن نتكلم عن ما فعلت او لم تفعلي اتفقنا ؟ |
Mesele senin ne yapmadığın değil, mesele neden yapmadığın. | Open Subtitles | ليس الأمر متعلقــا بمــا لم تفعلــي بل لمــاذا لم تفعلي |
Bu işini kolayca halletmeni sağlar. yapmadığın bir şey kalmadı. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل معرفة ما لم ترتكبه من الجرائم بعد |
Parker Abrams, bu akşam yattığında bugün neyi yapmadığın için pişmanlık duyacaksın? | Open Subtitles | " إذا " باركر أبرامز عندما تذهب للنوم الليلة ، ما الذى سوف تندم لعدم فعلك إياه اليوم ؟ |
Yaptığın ya da yapmadığın işleri mi? Kazandığın parayı mı? | Open Subtitles | عملك الذي قمت به أم لم تقم به أم المال الذي صنعته ؟ |
Öldüğünde yapmadığın şeyler için pişmanlık duyarsın. | Open Subtitles | عندما تموت ستندم على الأشياء التى لم تفعلها |
Ayrıca, yapmadığın bir şey yüzünden suçu üstlenmen doğru bir şey olmazdı. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه ليس من الصحيح أن تتم معاقبتكِ على شيئ لم تقومي بفعله |
Söylenti, oğlum, tüm kuzey ordumuzun yokedildiği... ve senin birşey yapmadığın yönünde. | Open Subtitles | الكلمة يا بنى هى أن كل جيشنا الشمالى قد أبيد . و أنك لم تفعل شيئاً. |
Şuan bu odada, senin yapmadığın güzel bir şeyi kabul et. | Open Subtitles | إعترف أن أمراً جيداً قد حدث وأنك لم تكن متوقعاً له |
Bu çocuk için yapmadığın şey kaldı mı? | Open Subtitles | أهناك أي شيء لم تفعله من أجل ذلك الفتي ؟ |