ويكيبيديا

    "yolumuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طريق
        
    • طريقنا
        
    • طريقتنا
        
    • وسيلتنا
        
    • سبيلنا
        
    • السبيل
        
    • لنصل
        
    • لنقطعها
        
    • أمامنا رحلة
        
    • مشوار
        
    • لنقطعه
        
    • أثناء مرورنا على الطريق
        
    • زال لدينا
        
    • أمامنا مسافة
        
    • انها رحلة
        
    Yani hayır, şu an, bence gidecek daha çok yolumuz var. TED لذا أقول لا، ليس الآن، أظن أن لدينا طريق طويل للغاية للمضي فيه.
    Henüz iki yıllık bir şirketiz ve daha gidecek çok yolumuz var. TED نحن شركتان عمرها سنتين ولدينا طريق طويل لنمضيه.
    Nefesini tut, gidecek uzun yolumuz var. Open Subtitles توقفى عن التنفس ، أمامنا طريق طويل لنقطعه
    Eğer o şeyler buraya gelirse, tek çıkış yolumuz orası. Open Subtitles إذا ما أتت تلك الأشياء، فذلك هو طريقنا الوحيد للخروج
    Geleceğe olan yolumuz olumlu bir yaşam olmalı. Open Subtitles ا طريقنا إلى المستقبل يجب أن تكون الحياة إيجابية.
    - Evet. Küçük kan izleri. - Onu izlemek için bir yolumuz var. Open Subtitles رذاذ من الدماء ولدينا طريقتنا لإقتفاء أثره
    Daha uzun bir yolumuz var ve at başa bela olur. Open Subtitles امامنا طريق طويل للذهاب ، وتلك الخيول قد تعيق حركتنا
    Bugün aşacak çok yolumuz var, bir tanem Open Subtitles أصبحنا لمدة طويلة طريق لذهاب اليوم، بيبي
    Biraz geri sürelim. 140 km hıza ulaşmak için yeterli yolumuz yok. Open Subtitles من الأفضل أن نتراجع ليس هناك طريق يكفى للوصول لسرعة 88.
    Biraz geri sür Doktor. 140 km hıza ulaşmak için yeterli yolumuz yok. Open Subtitles من الأفضل أن نتراجع ليس هناك طريق يكفى للوصول لسرعة 88.
    - Acele et, yolumuz uzun. Open Subtitles أسرع أمامنا طريق طويل,لا تقلقى,انا أعرف طريق مختصر
    Gerçekten gitmeliyiz. yolumuz uzun. Open Subtitles يجب أن نبدأ بالرحيل حقاً لدينا طريق طويل لإجتيازه
    ...mesele ciddiye bindi. Üzgünüm, Bean. Bu hayatta seyahat etmek için sadece tek bir yolumuz var. Open Subtitles أنا أسفة يا بين عندنا فقط طريق واحدة في هذه الحياة
    Herkes gibi o da kendini ispatlamalı. yolumuz yanlızca güçlüler için açık. Open Subtitles ستثبت نفسها كما فعل الجميع طريقنا مفتوح فقط للأقوياء
    Çok çalışmanın bu ücra kasabadan kaçış yolumuz olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرتُها بإن الكدح هو طريقنا للخلاص من هذ المكان
    Bu bizim Lamia'ya geri dönüş yolumuz. Size eşlik edeceğiz. Open Subtitles هذا في طريقنا للعوده الي لاميا و سوف نرافقك.
    Boş uzaya ulaşan, ayrı bir yerçekimi bacası. Geliş yolumuz buydu. Open Subtitles مخروط جاذبية يمتد حتى الفضاء الواسع وكان هذا طريقنا للدخول
    Bu bok yolu, bizim zenginliğe giden yolumuz olabilir. Open Subtitles هذا المشروع يمكن أن يكون طريقنا إلى الثروة
    İşte bu. Tam olarak bu. Giriş yolumuz bu. Open Subtitles هذا صحيح, هذا صحيح هذه هي طريقتنا بالدخول
    Aslında tek iletişim yolumuz eski moda postane kanalıyla olacaktı. TED في الحقيقة، وسيلتنا الوحيدة للتواصل ستكون من خلال مكتب البريد قديم الطراز.
    - Şunu kapatmalıyız. Ama elektromıknatıs tek çıkış yolumuz! Open Subtitles ولكن هذا الكترومغناطيس هو سبيلنا الوحيد للخروج
    Tek çıkış yolumuz bu. Alarmı çalıştır. Open Subtitles هذا هو السبيل الوحيد للخروج من هنا، أطلق الانذار
    - Eyalet hapishanesine çok yolumuz var. Diyebilirim ki en az sekiz saat sürer. Open Subtitles عل الأقل يستغرق الأمر ثمان ساعات لنصل إلى هناك
    Evet, çok iyi gidiyor ama hala çok yolumuz var. Open Subtitles إنّها رائعة، لكن مازال أمامنا أشواط لنقطعها.
    Ankara'ya 9-10 günlük yolumuz var. Open Subtitles الطعام يقوي العزيمة , فمازالت أمامنا رحلة تسعة او عشرة أيام الى أنقرة
    Bu teknik ile ilgili kapsamlı bir şekilde çalışılsa da, küresel beton üretimine dâhil edilmeden önce gitmemiz gereken bir yolumuz var. TED رغم أنه تم دراسة هذه التقنية بشكل واسع مازال لدينا مشوار طويل قبل دمجها في الإنتاج العالمي للخرسانة.
    Falzasıyla çok. Ve konu mükemmek işitmeyi iyileştirme fikrine gelince daha gidecek çok yolumuz var. TED ولدينا شوط أكبر لنقطعه عندما يتعلق الأمر فكرة استعادة السمع بشكل تام.
    yolumuz San Felipe'den geçiyordu... Open Subtitles نحن أثناء مرورنا على الطريق إلى (سان فيليبي)...
    İşte bulunduğumuz nokta burası, ama daha gidilecek çok yolumuz var. TED إذا، هذا ما توصلنا إليه ولكن ما زال لدينا الكثير من العمل
    yolumuz cok uzun değil ama kaybedecek zamanımız yok. Open Subtitles أقصد، أمامنا مسافة طويلة نذهبها ليس لدينا وقت نضيعه
    Bana teşekkür edeceksin. yolumuz uzun ve Kunduz açken huysuz olur. Open Subtitles اشكروني لاحقاً انها رحلة طويلة وهذا القندس يجوع سريعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد