Kuzeybatı Pasifik Tepe Örtüsü Birleşmeleri'nden birinde, tepe örtüsünde yuvaları görmüştü ve bu harika heykeli yarattı. | TED | رأى في أعشاش شجرة المظلة في أحد ملتقياتنا للمظلة في شمال غرب المحيط الهادئ، وكون هذا النحت الجميل. |
Yeraltı yuvaları, hiç kuşkusuz, en iyi korunan böcek yuvalarıdır. | Open Subtitles | أعشاش تحت الأرض هي بالتأكيد إحدي أكثر الأعشاش أماناً |
Görünüşe göre, sığırcıkların yuvaları besin kaynaklarının çeyrek mil çevresinde. | Open Subtitles | على ما يبدو، عش طائر الزرزور ضمن ربع ميل من مصدر طعامهم |
Ve şurada yuvaları var, kavşağın yakınında. | Open Subtitles | يوجد عش لهم هناك بالقرب من التقاطع |
yuvaları kontrol edelim. | Open Subtitles | دعنا نفحص المفقس |
Sadece baykuşları kurtarmaya çalışıyordu. Paula Ana'nın elemanları o arazinin üstünden buldozerle geçerse bütün yuvaları kapatırlar. | Open Subtitles | دعني أشرح لك إن كل ما يحاول القيام به هو إنقاذ البومات إذا حضر البلدوزر فسيدمر أعشاشها |
Eğer yuvaları için isyan ederlerse bu senin bildiğin savaş alanlarına benzemeyecektir. | Open Subtitles | إن نهضوا للقتال لأجل وطنهم لن تشبه ميادين المعارك التي تعرفها |
Bakımcı karıncalar yuvanın içinde çalışırlar... ...ve şunu söylemeliyim ki yuvaları Bill Lishman'nın evine oldukça benzer. | TED | ومن ثم فإن النمل العاملين في صيانة العش يبقون داخل العش للعمل، وكنت أريد أن أقول الأعشاش تشبه كثيراً بيت بيل ليشمانز. |
Oysa, Orta Avrupa'daki bu çayırda, davetsiz misafirlerin dışarıdan fark edilmeden yaşadıkları karınca yuvaları bulunmaktadır. | Open Subtitles | ورغم ذلك، هنا في هذا المرج وسط أوروبا، ثمّة أعشاش للنمل يعيش الدّخلاء بها دون ملاحظة. |
Kama kuyruklu kartal yuvaları gibi bir şey üstünde çalışma yapıyordu. | Open Subtitles | أنه يدرس أعشاش الصقور أو شيئاً من هذا القبيل |
Hayır, pek sayılmaz. Şunlar Ankylosaur yuvaları... | Open Subtitles | لا ، لا ، ليس في العادة و لكن هذه أعشاش ال أنكيلوسور... |
Mezarın içinde sadece uyku yuvaları var. | Open Subtitles | "في أعشاش القبر، لا يوجد سوى النوم العميق" |
Ve aynı zamanda Adaların yüzeyini de keşfettik--... ...çok önemli kuş yuvaları,... ...Pasifikteki,dünyadaki en önemli kuş yuvalarından bazıları. | TED | و قمنا بإستكشاف سطح الجزر أيضاً -- مواقع هامة جداً لأعشاش الطيور، بعضٍ من أهم مواقع أعشاش الطيور في منطقة المحيط الهادئ، بل في العالم. |
Küçük aşk yuvaları burası mı? | Open Subtitles | في عش حبهم الصغير؟ |
Görünüşe göre yuvaları büyük. | Open Subtitles | عش فئران كبير، كما يبدو. |
- Boş aşk yuvaları. | Open Subtitles | عش مجاني للحب. |
yuvaları kontrol edelim. | Open Subtitles | دعنا نفحص المفقس. |
Çiftçiler tarlalarla uğraşırken kırlangıçlar da yuvaları için malzeme topluyor. | Open Subtitles | بينما المزارعون مشغولون في الحقول الطيور البالعة تعود و تمضي بمواد لبناء أعشاشها |
Koruma altındalar bunun da anlamı eğer arazinde yuvaları varsa petrol için kazı yapamazsın ve zengin olamazsın. | Open Subtitles | إنها فصيلة محمية، وهذا يعني إن كانت تقيم أعشاشها على أرضكم فلن يمكنكم إستخراج النفط ولن تصبح ثرياً |
Eğer yuvaları için isyan ederlerse bu senin bildiğin savaş alanlarına benzemeyecektir. | Open Subtitles | إن نهضوا للقتال لأجل وطنهم لن تشبه ميادين المعارك التي تعرفها |
İki Kryptonlu'nun bu gezegeni yuvaları olarak seçtiklerini düşünmek beni hasta ediyor. | Open Subtitles | عندما أفكر باثنان من (كريبتون) يسمون هذا وطنهم أمر يُشعرني بالاشمئزاز. |
Ve biz yuvaları kazınca onları koloninin genişliği kadar derinde buluruz... ...bu yüzden eski büyük yuvalar yaklaşık bir metre kadar derindedir. | TED | ونحن عندما نحفر الأعشاش نجدهم في الأعماق. كلما تتوسع المستعمرة، فهي تصبح بعمق 1 متر في الأعشاش القديمة الكبيرة. |