Bu adama aşık olduğum yıllar ömrümün en karanlık zamanları çünkü beni sevmeyen ve asla sevmeyecek birine aşığım. | Open Subtitles | تلك السنوات التي كنتُ مٌحبة فيها كانت أصعب أوقات حياتي لأنني كنت ملعونة يحب رجل لا يبادلنى نفس الحب |
Ve ortalama olarak sadece bunların inşaat süresi, tüm planlama zamanları hariç, 7.1 sene. | TED | والمتوسط، فقط لوقت التشييد لهذه، هو 7.1 سنة إضافة لأي أوقات للتخطيط. |
Sadece seviştiğimiz zamanları değil. ...beraber bir geleceğimiz olması ihtimalini de. | Open Subtitles | ليس بفقط بالوقت الذي مارسنا الحب بل الوقت الذي شعرت بإمكانية مستقبل بيننا معاً |
Babamın ve benim plajda prova yaptığımız zamanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما كنا أنا وأبي نتدرب على الشاطئ ؟ |
Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه. |
Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. | Open Subtitles | أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها |
Günleri titizlikle planlanmıştı ve tüm boş zamanları Büyük Lider'i onurlandırmaya adanmıştı. | TED | وكانت ايامهم مخططة بشكل دقيق وان كان لديهم اوقات فراغ كانت مكرسة لإجلال واحترام قائدهم العظيم. |
Zor zamanları da oldu, ama üstesinden geldiler. | Open Subtitles | لقد مرّا بأوقات عصيبة أيضاً ولكنهما تماسكا فيها لأنهما واقعان في الحبّ |
Serbest zamanları yalnız başına geçireceksin. | Open Subtitles | ستقضين أوقات الفسحة وحدك لا لعبة هوكي ، لا سباحة |
Öldürdüğü cadıların zamanları ve yerlere bakınca cadıları özellikle seçmiş, Tamam mı? | Open Subtitles | لأنه اختار أماكن و أوقات مُتباعِدة بين كل عملية قتل، لذلك أعتقد بأنه كان يطاردهُنَّ تحديداً لقدراتهن، أليس كذلك؟ |
Sırf bana baktı diye bir adamı dövdüğün zamanları hatırlarım. | Open Subtitles | أتذكر أوقات كنت تضرب فيها رجلا لمجرد نظره إلي |
İlk başlarda ölüm zamanları rastgeleydi fakat son zamanlarda cuma akşamından cumartesi öğle saatlerine kadar olmaya başladılar. | Open Subtitles | كانت أوقات الوفيات عشوائية في البداية، لكن بدأت تتجمع حول الوقت من مساء الجمعة حتى عصر السبت |
Öyle günleri olmuş ki tüm gün berberde kalıp sadece saç kesmeyi dilediği zamanları olmuş. | Open Subtitles | كان يقول تأتي أوقات وسط هذا القلق يتمنى فيها لو كان قد مكث بالمحل طوال الوقت يقص الشعر فحسب |
Bu bana sokaklarda yaşadığım zamanları hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكرني بالوقت الذي كنت أعيشه في الشارع |
Küçükken olduğumuz gibiyiz sanıyorsun herhalde. Hatırlıyor musun o zamanları? | Open Subtitles | لابد انك تظن هذا عندما كنا صغار هل تتذكر ذلك؟ |
27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. | Open Subtitles | مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته |
Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. | Open Subtitles | أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها |
Ama dua zamanları buna dahil değil... ya da altıya karşı bir olduğum zamanlar! | Open Subtitles | و هل يحتوي هذا علي اوقات الصلاه ؟ او اي وقت يهاجم فيه سته علي واحد ؟ |
Sizi böyle birlikte görmek, bana daha iyi zamanları hatırlatıyor. | Open Subtitles | لا, من الجيد رؤيتكم يا رفاق معا بهذا الشكل مما يذكرني بأوقات أفضل |
Bu yüzden yanında düşüncelerimle o çiçekleri gönderdim, geçirdiğimiz güzel zamanları hatırlar, ve belki nostaljik bir buluşmaya karar verir ümidiyle. | Open Subtitles | لهذا كنت أرسل لها زهور مع كتابات تتمني أن تتذكر أوقاتنا السعيدة وأشواق اللقاء |
Belki de bu kadranın üzerindeki sayılar günleri ve zamanları temsil ediyordur. | Open Subtitles | ربما الأقراص تمثل الأوقات و التواريخ |
Bu zor zamanları atlatmak istiyorsak emniyet gücümüzün yeni bir lidere ihtiyacı olacaktır. | Open Subtitles | اذا كنا نريد عيش هذه الأوقات العصيبة . فتحتاج حكومتنا إلى قيادة جديدة |
Dünyanın uçurum kıyısında olduğu zamanları düşünün. | Open Subtitles | فكّرنَ بالأوقات التي كان العالم فيها على الحافة |
Kendi zamanları içinde, kendi adımları ile izlerler. Ve büyük ihtimalle bunun en az takdir edilen kısmı | TED | يمكنهم مشاهدتها في وقتهم الخاص، بوتيرتهم الخاصة وعلى الأرجح أقل تقدير من هذا الجانب هو |
Bunların deli saçması olduğu zamanları hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتذكرين حين كان هذا الكلام يُعتبر جنونياً |
Çadırda birlikte geçirdiğimiz zamanları hatırla. | Open Subtitles | أتذكرين كل تلك المرّات في كوخي ونحن بمفردنا |
Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. | Open Subtitles | أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها |