ويكيبيديا

    "zamanları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أوقات
        
    • بالوقت
        
    • عندما كنا
        
    • الاوقات
        
    • اللحظات
        
    • اوقات
        
    • بأوقات
        
    • أوقاتنا
        
    • التواريخ
        
    • الأوقات
        
    • بالأوقات
        
    • وقتهم
        
    • حين كان
        
    • المرّات
        
    • الوقت الضائع
        
    Bu adama aşık olduğum yıllar ömrümün en karanlık zamanları çünkü beni sevmeyen ve asla sevmeyecek birine aşığım. Open Subtitles تلك السنوات التي كنتُ مٌحبة فيها كانت أصعب أوقات حياتي لأنني كنت ملعونة يحب رجل لا يبادلنى نفس الحب
    Ve ortalama olarak sadece bunların inşaat süresi, tüm planlama zamanları hariç, 7.1 sene. TED والمتوسط، فقط لوقت التشييد لهذه، هو 7.1 سنة إضافة لأي أوقات للتخطيط.
    Sadece seviştiğimiz zamanları değil. ...beraber bir geleceğimiz olması ihtimalini de. Open Subtitles ليس بفقط بالوقت الذي مارسنا الحب بل الوقت الذي شعرت بإمكانية مستقبل بيننا معاً
    Babamın ve benim plajda prova yaptığımız zamanları hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكرين عندما كنا أنا وأبي نتدرب على الشاطئ ؟
    Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. Open Subtitles انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه.
    Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. Open Subtitles أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها
    Günleri titizlikle planlanmıştı ve tüm boş zamanları Büyük Lider'i onurlandırmaya adanmıştı. TED وكانت ايامهم مخططة بشكل دقيق وان كان لديهم اوقات فراغ كانت مكرسة لإجلال واحترام قائدهم العظيم.
    Zor zamanları da oldu, ama üstesinden geldiler. Open Subtitles لقد مرّا بأوقات عصيبة أيضاً ولكنهما تماسكا فيها لأنهما واقعان في الحبّ
    Serbest zamanları yalnız başına geçireceksin. Open Subtitles ستقضين أوقات الفسحة وحدك لا لعبة هوكي ، لا سباحة
    Öldürdüğü cadıların zamanları ve yerlere bakınca cadıları özellikle seçmiş, Tamam mı? Open Subtitles لأنه اختار أماكن و أوقات مُتباعِدة بين كل عملية قتل، لذلك أعتقد بأنه كان يطاردهُنَّ تحديداً لقدراتهن، أليس كذلك؟
    Sırf bana baktı diye bir adamı dövdüğün zamanları hatırlarım. Open Subtitles أتذكر أوقات كنت تضرب فيها رجلا لمجرد نظره إلي
    İlk başlarda ölüm zamanları rastgeleydi fakat son zamanlarda cuma akşamından cumartesi öğle saatlerine kadar olmaya başladılar. Open Subtitles كانت أوقات الوفيات عشوائية في البداية، لكن بدأت تتجمع حول الوقت من مساء الجمعة حتى عصر السبت
    Öyle günleri olmuş ki tüm gün berberde kalıp sadece saç kesmeyi dilediği zamanları olmuş. Open Subtitles كان يقول تأتي أوقات وسط هذا القلق يتمنى فيها لو كان قد مكث بالمحل طوال الوقت يقص الشعر فحسب
    Bu bana sokaklarda yaşadığım zamanları hatırlattı. Open Subtitles هذا يذكرني بالوقت الذي كنت أعيشه في الشارع
    Küçükken olduğumuz gibiyiz sanıyorsun herhalde. Hatırlıyor musun o zamanları? Open Subtitles لابد انك تظن هذا عندما كنا صغار هل تتذكر ذلك؟
    27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. Open Subtitles مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته
    Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. Open Subtitles أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها
    Ama dua zamanları buna dahil değil... ya da altıya karşı bir olduğum zamanlar! Open Subtitles و هل يحتوي هذا علي اوقات الصلاه ؟ او اي وقت يهاجم فيه سته علي واحد ؟
    Sizi böyle birlikte görmek, bana daha iyi zamanları hatırlatıyor. Open Subtitles لا, من الجيد رؤيتكم يا رفاق معا بهذا الشكل مما يذكرني بأوقات أفضل
    Bu yüzden yanında düşüncelerimle o çiçekleri gönderdim, geçirdiğimiz güzel zamanları hatırlar, ve belki nostaljik bir buluşmaya karar verir ümidiyle. Open Subtitles لهذا كنت أرسل لها زهور مع كتابات تتمني أن تتذكر أوقاتنا السعيدة وأشواق اللقاء
    Belki de bu kadranın üzerindeki sayılar günleri ve zamanları temsil ediyordur. Open Subtitles ربما الأقراص تمثل الأوقات و التواريخ
    Bu zor zamanları atlatmak istiyorsak emniyet gücümüzün yeni bir lidere ihtiyacı olacaktır. Open Subtitles اذا كنا نريد عيش هذه الأوقات العصيبة . فتحتاج حكومتنا إلى قيادة جديدة
    Dünyanın uçurum kıyısında olduğu zamanları düşünün. Open Subtitles فكّرنَ بالأوقات التي كان العالم فيها على الحافة
    Kendi zamanları içinde, kendi adımları ile izlerler. Ve büyük ihtimalle bunun en az takdir edilen kısmı TED يمكنهم مشاهدتها في وقتهم الخاص، بوتيرتهم الخاصة وعلى الأرجح أقل تقدير من هذا الجانب هو
    Bunların deli saçması olduğu zamanları hatırlıyor musunuz? Open Subtitles أتذكرين حين كان هذا الكلام يُعتبر جنونياً
    Çadırda birlikte geçirdiğimiz zamanları hatırla. Open Subtitles أتذكرين كل تلك المرّات في كوخي ونحن بمفردنا
    Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. Open Subtitles أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد