| Bak, ne kadar gergin olduğunu biliyorum. Seni yanlız bırakmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف كم أنت متعبة ومنشغلة أنا أحاول أن أدعك لوحدك |
| Bu kızı hatırlamaya çalışıyordum. Düşünüp duruyorum. Kız keş idi. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أتذكر ذلك الهراء، يا لها من رحلة |
| Bak ben sadece ilişkimizden arta kalanları tamir etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظر, أنا أحاول أن أبقى على ما تبقى من علاقتنا |
| Hatalarımı telafi etmeye çalışıyorum ama tek yaptığım özür dilemekmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | أحاول أن أسيطر على الأضرار وأشعر أن كل ما أفعل هو الاعتذار |
| Komik olmaya çalışmıyorum, fakat bu akşam yapmam gereken bir ödeme var ve eğer parayı alabilme şansım olur ise... | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أكون مضحكا ولكن لدي بعض المدفوعات الليلة قإذا كان هناك أي فرصة في الحصول على المال |
| Benim de yapmaya çalıştığım buydu Alex. Öyleyse oradaki ne Matt? | Open Subtitles | ذلك ما أنا كنت أحاول أن أفعله ثم ماذا حدث هناك؟ |
| - Tekneyi arıyorum. - Başka bir yere gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أتصل بالمركب أريد أن أذهب إلى مكان آخر |
| İyi biriyle mi yoksa kötü biriyle mi oturduğuma karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أقرر عما إذا كنت أجلس مع رجل صالح أم لا |
| Hayır, arkamdan gelip bana vurmağa başladı ben de suratımı kapatmağa çalışıyordum. | Open Subtitles | كلا لقد جاء من الخلف وبدأ يضربني كنت أحاول أن أغطي وجهي |
| Ben de size bunu anlatmaya çalışıyordum. Onu kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبركم به، لقد حاولت إنقاذه |
| Tatlım, ben bunu kastetmemiştim. İyi bir anne olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | عزيزتي لم أعني ذلك كنت أحاول أن أكون أماً صالحه |
| sadece şirin görünmeye çalışıyordum. Aynı yolda olduğumuza göre kaleye kadar benimle gelebilirsiniz. | Open Subtitles | نعم كنت أحاول أن أكون لطيفا أفضل إنكم إن تتبعوني إلى مولديس دارتون. |
| Burada annenize iltifat etmeye çalışıyorum, sizse türlü saçmalıklardan söz ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنني أحاول أن أجامل والدتك كثيراً هنا وأنتما تقولان بعض الهراء |
| Sana teşekkür etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أشكرك. هيا فلنغادر هذا المكان الردىء. |
| Zalim olmaya çalışmıyorum. sadece yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون قاسيًا أريد فقط المساعده |
| - Seni daha kötü yapmaya çalışmıyorum. sadece benim doğamda rekabetçi olmak var. | Open Subtitles | لست أحاول أن أجعلكِ شخص أسوأ إن كوني تنافسيّ هو من طبيعتي فقط |
| Bakın, söylemeye çalıştığım ortada yalnızca bir suç mahalli yok. | Open Subtitles | ما أحاول أن أقوله هو لن يكون مسرح الجريمة فحسب |
| Özür dilemek istiyorum sadece ve daha iyi biri olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول بأني آسف وهذا سوف أحاول أن أكون |
| Maalesef, ben hâlâ onunla nasıl bir ilişki istediğime karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | للاسف .. مازالت أحاول أن أقرر مانوع العلاقة معها التي أرغب بها؟ |
| Demek istediğim, bazen kafaya bir darbe yiyince özel güçlerin oluyor. | Open Subtitles | أنني أحاول أن أقول عندما تصطدم رأسك تحصل على قوى خارقة |
| Atalarım, önünüzde saygıyla eğiliyorum... ve bana öğrettiğiniz gibi onurumla yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | أيها الأسلاف .. المجد لكم سوف أحاول أن أحيا بكرامة كما علمتمونى |
| Hayır, Tanrı aşkına, sadece hayatınızı kurtarmaya çalışıyorum. Beni dinleyin. | Open Subtitles | لا أنا أحاول أن أنقذ حياتك, لغرض إلاهي, استمع إليّ |
| Bu balığı yakalamak için 10 yıldır uğraşıyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن اصطاد هذه السمكة طيلة عشر سنوات |
| Onu bulmaya çalışıyorum. Ev telefonunu aradım. Cep telefonunu aradım. | Open Subtitles | أحاول أن أجده ، إتصلت به في البيت وأتصلتبه علىهاتفهالخلوي، |
| Ev almaya çalışıyorum! Çocuk yapmaya çalışıyorum! Sana 30.000 dolar veremem! | Open Subtitles | أنا أحاول أن أشتري منزل و أحصل على ثلاثين الف دولار |
| Onunla beraber olmaya çalışıyorum... fakat Dana benimle ilgilenmeyecek bile. | Open Subtitles | أحاول أن أكون معها لكن دانا لاتريدني حتى أنا أصاحبها |