| Belki bir gün "Merhaba ben Jack ve trans bir bireyim." dediğimde karşılacağım tek tepki "Merhaba. Tanıştığımıza memnun oldum." | TED | ربما يومًا ما عندما أقول، مرحبًأ أنا جاك و أنا متحول جنسيًا الجواب الوحيد الذي أحصل عليه أهلًأ سررت بمعرفتك |
| Ya bana tam bir işbirliği gösterirsiniz ya da herkes filmden çıkar. | Open Subtitles | إما أن أحصل علي تعاونكم التام أو أنكم جميعا مطرودون من الفيلم |
| Sen yokken çok şeyler oldu. Burada, Şunu gel al. | Open Subtitles | . لقد أتعبت نفسك في حينها دعني أحصل على ذلك |
| Senden sert bir tepki almak için kaç desem acaba? | Open Subtitles | كم عليّ أن أقول حتى أحصل على إجابة عدوانية منكِ؟ |
| Phoebe, hiç bir zaman senin gibi zekâya sahip olamam, ne yaparsam yapayım. | Open Subtitles | فيبي، إنني لن أحصل على الذكاء بطريقتكِ هذه أبداً، أياً كان ما أفعله |
| Birkaç kanit alana kadar bu konuda süpheci olmak zorundayim. | Open Subtitles | علي أن اكون شكّاك حتى أحصل على دليل بطريقة أخرى |
| Tamam. Kulağa iyi geliyor. Ama çantadan alacağım, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، هذا يبدو مناسباً، ولكني أحصل على كيس تسوّق، صح؟ |
| Sonra ağızdan ağza yayılır, bir festivale gider, dağıtılır, sonra bir stüdyoyla anlaşma imzalarım, ardından bir Oscar alırım. | Open Subtitles | ثم ستحدث ضجة, ثم سأشارك في مهرجان, ثم يتم توزيعه, ثم أوقع صفقة مع استوديو, ثم أحصل على الأوسكار |
| Sen paranı aldıktan sonra benim bilgiyi almam ne kadar sürecek? | Open Subtitles | بعد أن تحصل على نقودك كم سيطول حتى أحصل على معلومتي؟ |
| Üçüncü kural, ben bu bilgiyi geri aldığımda o sadece birinin boyu, kilosu ve nerede doğduğu bilgisinden ibaret değil, onun bağları olmalı. | TED | الشرط الثالث هو أنني عندما أحصل على تلك المعلومات فهي لا تحوي فقط طول ووزن شخص ما أو متى وُلد، هي تحوي علاقات. |
| Bu haksızlık. ben de istedim. bana bir bardak bira yok mu? | Open Subtitles | ليس عدلا , طلبت واحدة أيضا ألن أحصل على كأس بيرة ؟ |
| Sizin paranızı istemiyorum, parasız yaşayabilirim ben, sizin gibi değilim. | Open Subtitles | أنا لا أريد مالك. يمكنني أن لا أحصل على شيء. |
| Bir fikrim var. Bunun için kamuflaj malzemesi gerek bana. | Open Subtitles | لدي فكرة, و لكن علي أن أحصل على بعض التمويه. |
| Sıkı dost olduğumuzu sanıyordum ama bana Noel kartpostalı yok. Anlamıyorum. | Open Subtitles | حسبت أننا صديقان مقربان، لا أفهم لماذا لم أحصل على واحدة |
| Arabamla git ve Mike'a kola ve yiyecek bir şeyler al. Aç mısın? | Open Subtitles | أذهب و أحصل على سيارتى و أحضر لميك طعام و فلافل أنت جائع؟ |
| Reklamlarda rol almak istiyordum, ama şimdi tam bir hiçim. | Open Subtitles | أردت العمل في الإعلانات التجارية, لكننّي لم أحصل على شيء |
| Hiçbir şey istemiyor gibi davranıyorum çünkü istediğim hiçbir şeye sahip olmadım. | Open Subtitles | أتصرّف وكأنّني لا أودّ شيئًا لأنّني لم أحصل أبدًا على شيء أريده. |
| bana 55.000 dolar borcun var ve alana kadar da bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | ،أنت تدين لي بـ55 ألف وأنا لن أغادر من هنا حتى أحصل عليها |
| Teşekkürler temas halinde olacağız. Ödülümü ne zaman alacağım ? | Open Subtitles | سوف نظل على إتصال متى سوف أحصل على جائزتى ؟ |
| Arabayı alırız, ben teybi alırım, sonra da gerçeği öğrenmiş olurum. | Open Subtitles | نحصل على السيارة أنا أحصل على التسجيل عندئذ سوف أعلم الحقيقة |
| Bir bira almam için sıranın arkasına mı geçmem gerekiyor? | Open Subtitles | إذاً,هل على أن أذهب لمؤخرة الصف لكي أحصل على جعة؟ |
| Baksana, yarın puanlarımı daha iyi kullanacağıma söz verirsem bir ısırık alabilir miyim? | Open Subtitles | اسمعي إذا وعدت بأني سأوازن نقاطي بشكل أفضل غدا هل أحصل على قضمة؟ |
| Yani aslında bu istediğim güzel ve akıcı hareketle elime geçen çok gürültülü bir versiyon. | TED | ما أحصل عليه في الواقع، بالإعتماد على هذه القوّة الرائعة، السلسة، المطلوبة، هي نسخة مشوّشة جدّا. |
| Bayan, size bir içki ısmarlarsam, ufak bir masaj elde edebilir miyim? | Open Subtitles | يا آنسة , لو اشتريت لك شراباً بالمقابل هل أحصل على تدليك؟ |
| bana indirim yapıyorlar. benim alanımla ilgili çok kitapları var. | Open Subtitles | أحصل على تخفيض وهناك قسم كامل من الكتب في مجالي |
| Hatta beyaz bir kadını öldürmek için olan birini alabilirim. | Open Subtitles | وربما قد أحصل على واحد كان سيستعمل لقتل امرأة بيضاء |