"أخبرته أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledim
        
    • söyledin
        
    • söylemiştim
        
    • demiştim
        
    • söylediğimde
        
    Ona uzak durmasını söyledim, yoksa polisi arayacağımı, sonra içeri girdi. Open Subtitles أخبرته أن يبقى بعيداً لهذا إتصلت بالشرطة وقام هم بإقتحام المنزل
    Yemin ederim. Ona üç yıl yediğimi söyledim. O da bana anlattı. Open Subtitles لقد أخبرته أن لدي ثلاث سنوات, و أفشى بها لي, أقسم بذلك
    Ama ona, ortağımın daha önce Sark'la çalıştığını ve onu tanıdığını söyledim. Open Subtitles ولكنني أخبرته أن شريكي قد عمل معه من قبل ويمكنه تمييزه بصرياً
    Onu gördüğünde defolmasını söyledin mi? Open Subtitles عندما رأيته, هل أخبرته أن يغرب عن وجهكِ؟
    Şükran yemeğini fazla kaçırdığımı herkese söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرته أن هذا بسبب الأسراف فى عيد الشكر.
    Ona karşı gelmesini söyledim ama ya ben ne yaptım? Open Subtitles أخبرته أن يدافع عن نفسه لكن لماذا فعلت ذلك ؟
    Daha etkileyici olanı buz küpünün bir kor olduğunu söyledim. Open Subtitles والشيء المدهش، أني أخبرته أن هذا المكعب الثلجي جمرة ملتهبة.
    Şehri terk etmesi için 24 saati olduğunu aksi halde onu öldüreceğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أن لديه مهلة 24 ساعة ليخرج من المدينه ، أو سأقوم بقتله
    Bir defasında ona çok kahve içtiğimden siyah olduğunu söyledim. Open Subtitles وذات مرة, أخبرته أن السبب هو شربي للكثير من القهوة.
    Onu arayıp ağır silah temin edebilecek bir arkadaşım olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد اتصلت به فعلاً أخبرته أن عندي صديق يبيع أسلحة ثقيلة
    Kızlar aşağıda yattığı için ona Ahmad ile yukarı çıkmasını söyledim. Open Subtitles أخبرته أن يذهب للأعلى مع أحمد. الفتاتان ستنامان معاً في الأسفل.
    Aslında biraz daha düzelmeye başlamıştı ama ona riske atmaya gerek olmadığını söyledim. Open Subtitles في الواقع لقد بدأ يشعر بالتحسن، لكني أخبرته أن الأمر لا يستحق المخاطرة.
    Ona mantıksız olduğunu söyledim, uzun zaman olduğunu, ama itiraz etti. Open Subtitles أخبرته أن لا فائدة من هذا، إنهما مختفيان منذ مدة طويلة،
    - Taksisini tamir etmesini söyledim. Bugünlük eğitimin üzerinde çalışabileceğimizi düşündüm. Open Subtitles أخبرته أن يصلح تلك السيارة ووجدت أنه من الممكن تدريبك اليوم
    Kilgrave'e tek böbrekle yaşayabileceğini söyledim ama tekrar bir bütün olmak istedi. Open Subtitles أخبرته أن بوسعه العيش بكلية واحدة لكنه أراد الحصول على كليتان معًا
    Üç odamı da döşerse benden istediği faizi alabileceğini söyledim. Open Subtitles أخبرته أن يحضر لي الثلاثة غرف ويضع السعر الذي يريد
    Ona kızımın SD-6'da çalışan bir çift taraflı ajan olduğunu söyledin. Open Subtitles أنت أخبرته أن أبنتى عميله مزدوجه فى الـ إس دي -6
    Karşısına dikilip ona iki yetişkin insan olduğumuzu ve kişisel hayatlarımızın onu ilgilendirmeyeceğini söyledin öyle değil mi? Open Subtitles أخبرته أن حياتنا الشخصية ليست من شأنه, صحيح ؟
    Henüz boşanmadık, ama ona kartları kesmesini söylemiştim. Open Subtitles نحن لم نطلق بعد، ولكني أخبرته أن يمزق بطاقات الائتمان
    Tamam, Seni kraliçe yapacağımı söylemiştim, Ama o zaman kitap sayfaları gibi kokan, çirkin bir kız olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles لقد أخبرته أن بإمكانى جعلك ملكة جمال الحفل لقد كنت أظنك قبيحة
    Bunun olmasını istemiyordum. Üzerime gelme demiştim. Open Subtitles أنا لم أرغب بهذا ، حتى أني أخبرته أن يتوقف عن القدوم إلى هنا
    Ona babasının Nobel Ödülü kazandığını söylediğimde ne dedi biliyor musun? Open Subtitles أخبرته أن والده ربح جائزة نوبل أتعرف ماذا قال؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more