| Ben de geçidi kullanarak zaman yolculuğu yapmayı planladığından bahsettiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أذكر انك ذكرت خطتك السفر عبر الزمن باستخدام المدخل |
| Oraya varana kadar yere düşmüştüm. Birinin vurduğunu da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كنت واقفاً قبل وصولي إلى هناك، لا أذكر تعرّضي للضرب |
| Bir stres testi ya da EKO istediğimi hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أنني طلبت اختبار توتر أو تخطيط صدى للقلب |
| Hatırladığım kadarıyla, bana o en açıkça bildirdiğini söylemiştin bana, dediğim gibi... | Open Subtitles | لأننى على ما أذكر انك قلت لى انه أعلن بوضوح كما قلت |
| Zor kararlar vermek hakkında babamla yaptığım bir konuşmayı hatırladım. | Open Subtitles | أذكر حديث أجريته مع والدي ذات مرّة بشأن الخيارات القاسية. |
| Biliyormusun dün o bardan ayrıldığımızdan beri hiç birşey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أى شىء بعد أن غادرنا الحانة ليلة أمس |
| En son ne zaman bir adamı çıplak gördüğümü bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر متى كانت أخر مرة رأيت فيها رجلاً عارياً |
| Başka da bişey hatırlamıyorum Ne kadar denesem de olmuyor | Open Subtitles | لا أذكر أيّ شيء عدا آخر يومين، مهما حاولت التذكّر. |
| Ya dün gece ya da evveli gece, hatırlamıyorum. Kusura bakma, patron. | Open Subtitles | ليلة أمس أو الليلة التي قبلها لا أذكر ، أنا آسف سيدي |
| - Bir şey hatırlamıyorum. - Yeniden aç. - Yeniden açsana. | Open Subtitles | أنا لا أذكر اي شيء من هذا انا لا اذكر شيء |
| Pardon, daha önce hiç bana kişisel bir soru sorduğunu hatırlamıyorum da. | Open Subtitles | آسف ، ولكن لا أذكر قط أنك سألتني سؤالاً شخصياً من قبل |
| En son ne zaman ev yemeği yediğimi hatırlamıyorum bile. | Open Subtitles | لا أذكر الوقت الذي تناولت فيه وجبة معدة في المنزل |
| Ben sana onun altın veya gümüş gibi bir kalbi olduğunu sorduğumuzu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر يسأل عما إذا كان لديه قلب من الذهب أو الفضة. |
| Hatırladığım kadarıyla en son elinde bir silah varken birini öldürmüştün. | Open Subtitles | ربما أفعل على ما أذكر آخر مرة أمسكتي سلاحاً قتلتي أحداً |
| Annem hakkında Hatırladığım tek şey ölene kadar çocukluğum boyunca hasta olduğuydu. | Open Subtitles | لا أذكر عن أمي سوى أنها كانت مريضة طوال طفولتي حتى ماتت. |
| Sonra Hatırladığım, gündüz lise son sınıf öğrencisiyken gece canlı izleyiciler karşısında güreşiyordum. | TED | وأول ما أذكر بعدها، أنني كنت طالبًا في المدرسة الثانوية نهارًا ومصارعًا أمام الجماهير مباشرة ليلًا. |
| Arabayla gelen başka bir kızı hatırladım. | Open Subtitles | أذكر أن أمراه أخرى اتت على تلك المركبه وتوقفت هنا |
| - Onu en son ne zaman bir filmde gördüğümü bile hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | ــ لا أذكر حتى متى آخر دور شاهدته فيه ــ أمر مؤسف |
| Bunu sana hiç bahsetmedim, ama şimdi nasıl hissettiğimi bilmenin zamanı. | Open Subtitles | فقط لم أذكر ذلك من قبل، لكن حان الوقت لتعرفي شعوري |
| Bu tek umudumuz. Aksi takdirde bunun varlığından bile söz etmezdim sana. | Open Subtitles | هذا أملنا الوحيد وغير هذا كان لا يجب أن أذكر وجوده لك |
| Evet, hatırlıyorum. O gün acıklı bir şekilde yağmur yağdı. | Open Subtitles | أجل , أذكر بأنها قد أمطرت رذاذا في ذلك اليوم |
| Küçük, anonim, monoton, günlük hareketlerimin içinde, kendime sıradışı olmayı hatırlatmak zorundayım. | TED | تصرفات كل يوم الصغيرة، والمجهولة، والرتيبة علي أن أذكر نفسي بأن أكون متميزة. |
| Bana en çok sevdiğin, senin için anlamlı olan 3 tane albüm söyle. | Open Subtitles | أذكر لى ثلاث البومات تحبها للغاية وتعنى لك الكثير |
| Son cesetler senindi, yalnış hatırlamıyorsam. | Open Subtitles | ان كنت أذكر جيدا آخر زوج قتل من الأشراركان يعود الأمر فيه لك |
| Bir çocuk olarak çok genç ve toydum. Bunu unutamam, hala hatırlarım. | TED | كطفل صغير ومعطأ، ما زلت أذكر الكلمات التي لا أستطيع نسيانها. |
| Yalan söylemedim. Sadece konu dışı şeyleri paylaşmamayı tercih ettim. | Open Subtitles | لم أكذب، لقد أخترت ألا أذكر حقائق لا فائدة منها |
| Eğer doğru hatırlıyorsam, daha yeni 18 yaşına basmış ve mirastan payını alma niteliğine ulaşmış bir kardeş. | Open Subtitles | ،شقيق أصبح بالـ 18 مؤخراً، كما أذكر ويحق له الآن المطالبة بميراثه |
| Bunu söylüyorum, çünkü bir de ölü zenci gelecek. | Open Subtitles | أنا أذكر هذا فقط لأنهم سيجلبون جثة رجل أسود لا حقا |
| Onu her gördüğümde kendime onun evli bir kadın olduğunu hatırlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة أراها، كان علي أن أذكر نفسي أنها امرأة متزوجة |