"أرادت" - Translation from Arabic to Turkish

    • istedi
        
    • istiyor
        
    • istediği
        
    • istediğini
        
    • istiyorsa
        
    • istemiş
        
    • isterse
        
    • isterdi
        
    • istiyormuş
        
    • isteseydi
        
    • istemiştir
        
    • istese
        
    • ihtiyacı
        
    • istedim
        
    • istediyse
        
    Ama, şüphesiz kendisine aşık olan birisi vardır o kimle evlenmek istedi. Open Subtitles لكن هناك بالتأكيد شخص هي كانت تحبه من الذى أرادت الزواج منه
    Annem ne olduğunu öğrenmek istedi ama ben, "arkadaşlarımı ispiyonlayamam" dedim. Open Subtitles أرادت والدتى دائماً أن تعرف ماذا حدث ولكنى كنت أقول :
    Dün gece laboratuvarımda çalışmak istemiştim ama kâğıt oynamak istedi. Open Subtitles أردتُ السهر طوال الليل في المعمل، لكنها أرادت لعب الورق
    O sadece bu aşkı yaşamak, sevgilisinin dokunuşlarını hissedip, sesini duymak istiyor. Open Subtitles هي فقط أرادت أن تعيش ذلك الحب لكي تشعر فقط بوقع صوته
    Sana hiç söylemediği, ama gitmek istediği bir yer yok mu? Open Subtitles ألمْ تُخبرك قط أنّها أرادت الذهاب يوماً إلى مكان ما مُميّز؟
    Alicia'nın, onunla şerife gidip her şeyi anlatmamı istediğini söyledim mi? Open Subtitles أتعرفان أن أليشا أرادت أن أرافقها عند المأمورة لنخبرها بكل شئ
    Hükümet, gerçekten, 77 sefer sayılı uçağın Pentagon'u vurduğunu kanıtlamak istiyorsa, bütün yapması gereken, o kasetlerden birinin yayınlanmasını serbest bırakmak. Open Subtitles إذا أرادت الحكومةَ أن تثبت بشكل نهائى بأن الرحلة 77 ضربت وزارة الدفاع الأمريكيةَ كل يجب أن يعرضوا أحد تلك الأشرطة
    Birkaç gün sonra ortaya çıkmış. Polis sorguya çekmek istemiş. Open Subtitles أعاد كساء عدّة أيام لاحقا، والشرطة أرادت لإستجوابه، لكنّه رفض.
    Bu yıl eve gittiğimde, bana her şeyi itiraf etmek istedi. Open Subtitles و عندما عدت إلي قريتي أرادت أن تعترف لي بكل شئ
    Yıl başında beni ziyarete gelmek ve nişanlısını tanıştırmak istedi Open Subtitles أرادت أن تأتي للبيت وتزور لعيد الميلاد، وتعرفني على خطيبها.
    Haklı olmak istedi ve ben de öyle düşünmesini sağladım. Open Subtitles أرادت أن تعتقد بأنها على حق وأنا تركتها تعتقد بذلك
    Onu kimsenin tanımadığı bir yerde buluşmak istedi bizimle sanırım. Open Subtitles أعتقد بأنها أرادت أن تقابلنا بمكان حيث لا تعرف أحداً
    Bree Van De Kamp hayatını daima zarafet ve saygınlıkla yaşamak istedi. Open Subtitles بري فان دي كامب أرادت ان تعيش حياتها دائما برقي و كياسة
    Belki fikrini değiştirmiştir; bunun devam etmeyeceğini düşündü ve durdurmak istedi. Open Subtitles ربما تغير شعورها ، و أرادت إيقاف كل شئ من الحدوث
    Doğruyu söylemeni istedi ama bu yapmak istediğin en son şeydi. Open Subtitles أرادت منك قول الحقيقة لكن هذا آخر شيء كنت تريد فعله
    İşte Ann'in istediği bu. O dışarıda kanoculuk yapıyor olmak istiyor. O dışarıda dağlara tırmanıyor olmak istiyor. TED هذا ما ارادته آن ، أرادت ان تكون بالخارج تجدف، ارادت ان تتسلق الجبال.
    Seni her koşulda korumak istediği için anılarını silmemi istemişti. Open Subtitles أرادت حمايتك مهما كلف الثمن، لذلك طلبت مني محو ذاكرتك.
    Eşinin seni öldürmek istediğini söyledin neden öldürdüğünü bilmiyor musun? Open Subtitles إذن قلت أن زوجتك أرادت قتلك والآن لا تعرف لماذا؟
    Şirket bana eğlence gezisi için para ödemek istiyorsa doğru şoförü buldular. Open Subtitles لقد أرادت الإدارة دفعى لجولة مرحة لقد وقعوا على السائق المناسب تماماً
    Orada dönen bazı gizli kapaklı işlerle ilgili görüşmek istemiş. Open Subtitles أرادت أن تتحدث عن أمرٍ . غير قانوني يحدث هناك
    evet ama ya çalışmaları hakkında konuşmak isterse ne söyleyeceksin? Open Subtitles و لكن ما الذي ستقوله إن أرادت أن تناقش عملها
    Baba, sadece altı aylık bir deneme olacak. Annem bunu isterdi. Open Subtitles أبي، إنها ستكون بمثابة ستة أشهر من التَجربة، أمي أرادت ذلك
    Senkronize yüzücü olmak istiyormuş. Hep havuzdaymış. Open Subtitles أرادت أن تكون راقصة باليه مائي فكانت تقضي وقتها في حوض السباحة
    Canını yakmak isteseydi şu an kendi kanında yatıyor olurdun. Open Subtitles لو أرادت إيدائك لكنتَ الآن مُستلقياً في حمام مِن دِمائك
    Belki de herkese, hala harika bir parti düzenleyebildiğini kanıtlamak istemiştir. Open Subtitles وربما أرادت ان تثبت للجميع انها مازالت تستطيع عمل حفلة رائعة
    Bilseydim, beni istese de istemese de, hemen eve dönerdim! Open Subtitles لو كنتُ أعرف لكنتُ عدت فوراً سواء أرادت هي أم لا بالطبع كنت ستفعل
    İkiniz, uyku apnesi testinin sonuçlarını alın yoksa onların da mı tuvalete gitmeye ihtiyacı var? Open Subtitles أحضرا لي نتيجة فحص انقطاع التنفّس النّوامي أم أنّها أيضاً أرادت الذهاب للحمّام؟
    Sanırım tekrar onların kollarında olmak istedim, sıcaklıklarını hissetmek istedim. Open Subtitles أظنني فقط أرادت أن أحس بحضنهم ثانية أن أحس بدفئهم
    Bayan Sonia cinsel ilişkiye girmek istediyse Bay Raj'ın sırtındaki tırnak izlerini bir kedi mi yaptı yani? Open Subtitles أعترض سعادتك لو أن السيدة سونيا أرادت العلاقة هل القط هو الذى أحدث الجروح على ظهر السيد راج؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more