| Bu yıl eve gittiğimde, bana her şeyi itiraf etmek istedi. | Open Subtitles | و عندما عدت إلي قريتي أرادت أن تعترف لي بكل شئ |
| Yıl başında beni ziyarete gelmek ve nişanlısını tanıştırmak istedi | Open Subtitles | أرادت أن تأتي للبيت وتزور لعيد الميلاد، وتعرفني على خطيبها. |
| Haklı olmak istedi ve ben de öyle düşünmesini sağladım. | Open Subtitles | أرادت أن تعتقد بأنها على حق وأنا تركتها تعتقد بذلك |
| O sadece bu aşkı yaşamak, sevgilisinin dokunuşlarını hissedip, sesini duymak istiyor. | Open Subtitles | هي فقط أرادت أن تعيش ذلك الحب لكي تشعر فقط بوقع صوته |
| Orada dönen bazı gizli kapaklı işlerle ilgili görüşmek istemiş. | Open Subtitles | أرادت أن تتحدث عن أمرٍ . غير قانوني يحدث هناك |
| Karısı hemen buraya gelmeli, eğer kocasını son kez canlı görmek istiyorsa. | Open Subtitles | على زوجته أن تحضر على الفور لو أرادت أن ترى زوجها حي |
| O annemin. Margaret ödünç almak istemişti. | Open Subtitles | إنها تخصُّ أمي ومارجريت أرادت أن تستعيرها |
| Onu kimsenin tanımadığı bir yerde buluşmak istedi bizimle sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أرادت أن تقابلنا بمكان حيث لا تعرف أحداً |
| Hayatımı istediğim gibi yaşamamı ve istediğim hedefleri takip etmemi istedi. | Open Subtitles | أرادت أن أعيش كيف أختار وأن تكون لي حرية متابعة أهدافي |
| Okuldan atılmıştım. Ot içiyordum. - O seni korumak istedi.. | Open Subtitles | كنت أحمق، طردت من المدرسة ودخنت الحشيش، أرادت أن تحميك |
| Mesai dışında, gizli olarak bazı kan testleri yapmak istedi. | Open Subtitles | أرادت أن تجري فحوصات دم بعد ساعات العمل وخارج التسجيل |
| Ana gitmemizi istedi, ama yapmayacağım Mesrob'im olmadan buradan ayrılamam. | Open Subtitles | آنا أرادت أن أذهب، لكنني لن أغادر هنا بدون مسروب. |
| Meksika'daki topluluklarda kökleşmiş bir hareketi destekleyecek bir fon başlatmak istedi. | TED | أرادت أن تبدأ صندوقًا يدعم الحركة التى من شأنها أن تكون متجذرة في المجتمعات في المكسيك. |
| Sadece bir süre bu herifi becermek istiyor. | Open Subtitles | لابد أنها أرادت أن تدفع هذا الرجل فى ذلك الحين.. |
| şu mümkün ki Anjali, Seema'nın ölümünün hakkında bir şey söylemek istemiş olabilir! | Open Subtitles | من المحتمل أن أنجلى أرادت أن تكشف عن شىء يتعلق بموت سيما |
| Evet. Seni ağzına almak istiyorsa çok sorunu var demek. | Open Subtitles | بالفعل، ستقع في مشاكل كثيرة إذا أرادت أن تعبث معك |
| Herhangi bir gazetenin son baskısını istemişti. | Open Subtitles | أرادت أن تأخذ العدد الأخير من الصحيفة، أي صحيفة |
| Hatırladığım tek şey yalnız kalmak istediği. | Open Subtitles | الشيء الوحيد, إن كنت أتذكر جيداً أنها أرادت أن تبقى وحيدة |
| Bilgin olsun, bir motelde kalmayı isteyen oydu, ben değil. | Open Subtitles | للتنويه، هي من أرادت أن نحلُّ في فندقٍ لا أنا. |
| Alicia'nın, onunla şerife gidip her şeyi anlatmamı istediğini söyledim mi? | Open Subtitles | أتعرفان أن أليشا أرادت أن أرافقها عند المأمورة لنخبرها بكل شئ |
| Senkronize yüzücü olmak istiyormuş. Hep havuzdaymış. | Open Subtitles | أرادت أن تكون راقصة باليه مائي فكانت تقضي وقتها في حوض السباحة |
| evet ama ya çalışmaları hakkında konuşmak isterse ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | و لكن ما الذي ستقوله إن أرادت أن تناقش عملها |
| Belki ölü sevgilisiyle arasına mesafe koymak istemiştir. | Open Subtitles | حسناً، ربّما أرادت أن تضع مسافة بينها وبين خليلها الميّت |
| Ve kardeşim pilot olmak isterdi... Tanrı yardımcısı olsun. | TED | و أختي الصغرى أرادت أن تكون طيارة.. كان الله في عونها. |
| Bir kızım olsa ve striptizci olmak istese... sadece burada çalışmasına izin verirdim. | Open Subtitles | لو كان لدي ابنة و أرادت أن تكون متعرية فهذا هو المكان الذي أريدها أن تعمل فيه |
| Samantha elmacık kemiklerini traşlatmak isteseydi ben de endişelenirdim. | Open Subtitles | اذا سامنتا أرادت أن تخفض عظام خدها أعتقد أنها ستبدو غريبة |
| Ağlama nöbetlerine giriyor herhangi bir ağız gibi öpülmek istiyordu. | Open Subtitles | و لقد أرادت أن يتم تقبيلها كم يتم تقبيل الفم |