| Onun mutlu olmasını istiyorum. Başka bir otelde, başka bir arkadaş bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | إننى أريده أن يكون سعيداً أريده أن يجد صديقة آخر فى الفندق الآخر |
| Onu mahkûm etmeye çalışmıyorum, sadece biraz bilgi almak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحاول إدانته، كل ما أريده هو بعض المعلومات |
| Ruhum cehenneme gidebilir, umrumda olan tek şey bu. Para istiyorum! | Open Subtitles | لا يهمنى فلتذهب روحى الى الجحيم كل ما أريده هو المال |
| Bir iki yıl boyunca orada durup, manzaramı kapatmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يظل أمام المنزل لسنتين حاجبا عني الرؤية |
| Ona, cesetleri buraya sakladığımı, ve bunlardan kurtulmasını istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريه أننى خبأت الجثث هنا و أريده أن يتخلص منها. |
| Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. | Open Subtitles | شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة |
| Söyle. Bana katılmasını istiyorum ama o kötü adamların peşine düşüyor. | Open Subtitles | أريده أن ينضم إلي، لكنه لا يستمر دائماً بملاحقة الرجال السيئين |
| Hayır! Daha fazla taviz vermeyeceğim! Bu benim oyunum ve onu istiyorum! | Open Subtitles | لا ، لا مزيد من التنازلات ، إنها مسرحيتى و إننى أريده |
| Ölmek ya da yaşamak artık umurumda değil. Sadece o iblisleri elimden geldiği kadar cehenneme geri göndermek istiyorum. | Open Subtitles | لم يعد يعنينى أن أكون حيا أو ميتا كل ما أريده أن أرسل المزيد منهم الى الجحيم قدر أستطاعتى |
| Sadece beni almanı, öpmeni ve şimdi tam burada benimle sevişmeni istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده أن تحتضني و تقبلني وتمارس الحب معي هنا و الآن |
| Bak, Ben aldatıcı saraylar istemiyorum! Sadece bir adamdan biraz sevgi istiyorum. | Open Subtitles | . أنا لا أريد القصور المهجورة كل ما أريده هو بعض الحب |
| şimdi, işi tam olarak kavrayabilmiş değilim, fakat işi istiyorum. | Open Subtitles | ربما لم أكن أريد العمل في البداية, ولكني الآن أريده |
| O tüm dünyadaki en iyi arkadaşlarımdan biri, ve ölmesini istemiyorum. | Open Subtitles | إنه أحد أعز أصدقائي في العالم كله ولا أريده أن يموت |
| Ben o, sen de Jessica olana kadar kadınıma dokunmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يلمس إمرأتي حتى أدخل جسده وأنتي تدخلين جسدها |
| Demek istediğim şu ki onlar sayesinde, ne istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | الفكره في .. بسببهم , أنا أعرف ما الذي أريده |
| Hayır, sana göstermek istediğimi gösterebilmem için yüzümü göstermek zorundayım. | Open Subtitles | لا ، علي أن أكشف وجهي لأريك ما الذي أريده |
| Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. | Open Subtitles | شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة |
| Kamuoyu Ben ne istersem onu düşünecek. The Banner seni kurtaracak. | Open Subtitles | الرأى العام سوف يعتقد ما أريده أن يعتقده، البانر سوف تحميك |
| Bu çatışma esnasında arkamı kollamasını isteyeceğim anlamına gelmez, tamam mı? | Open Subtitles | ذلك لا يعني أنني أريده أن يراقب ظهري في المعركة, حسنا؟ |
| Şimdi, tek isteğim ise o mükemmel günü canlı tutmak. | Open Subtitles | والآن كل ما أريده هو المحافظة على حياة العيد المثالي |
| demem o ki, severdi. Onun seni sevmesini gerçekten isterim. | Open Subtitles | أعني, سوف يعجب بك أنا حقا أريده أن يعجب بك |
| İncindiğini görmek istemem ama onun da daha fazla incinmesini istemiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | لا أريد أن أراكم تتأذون و لا أريده أن يتألم مرة أخرى أيضاً |
| - Tatlım, yapış yapış olmuşsun. - Hava almam lazım gerçekten. | Open Subtitles | عزيزي، إنك مبتل إنني بحاجة لاشتنشاق الهواء، هذا كل ما أريده |
| Ölmesini istedim. Hapse girmesini istedim. | TED | كنت أريد موته. كنت أريده قابعًا في السجن. |
| Tamam, çene senin olsun. Çünkü tıpkı senin gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، يمكنك ان تحظى بأمر الذقن لأنني أريده أن يكون مثلك |
| Bir anımı yansıtıyor bir hissimi, ...bir daha olmasını asla istemediğim bir hatırayı. | Open Subtitles | لقد علمت لي لحظة, شعوراً, شيئاً ذاكريا لن أريده ان يحدث مرة أخرى. |
| Çıkmadanöncebana, hala çocuğuyla ilgilenmesini isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | بادر بسؤالى أذا ما كنت أريده أن يستمر فى متابعة أطفالى |