80 yaşına varmadan vefat ettiğinizde bu demektir ki tahta olması gerekenden kısa. | TED | وعندما تموت قبل الأوان قبل أن تصل إلى 80، اللوح هو أقصر قليلا. |
Hayat yangından korunmak için çok kısa. Hadi dışarı çıkıp, çiçek toplayalım. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن نهدرها على اجراءات الحريق، لنخرج ونقطف الأزهار البرية. |
Satır satır gidebilir daha kısa bir yol bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أراجعه سطر سطر و أحاول إيجاد طريقة أقصر |
Bu açıklama normalden kısaydı. | Open Subtitles | حسناً ، هذا التوضيح كان أقصر من المُعتاد |
Satır satır gidebilir daha kısa bir yol bulmaya çalışırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أراجعه سطر سطر و أحاول إيجاد طريقة أقصر |
Umduğumdan kısa oldu ama önümde uzun bir kariyer var. | Open Subtitles | أقصر مما تأملت، لكن ما زال أمامي حياة مهنية طويلة. |
Bu radikaller genelde hangi dalkavuk kısa çöpü çekerse onu yollarlar. | Open Subtitles | هذه الجذور عادة ما ترسل أيهما العميلة توجه أقصر من القش. |
Geri atlayıp baş taraftaki daha kısa ve açıkça daha mistik bölümleri okuma arzuma karşı koydum. | TED | قاومت إغراء التخطي إلى نهاية القرآن حيث السور أقصر وأوضح وهي أكثر صوفية، |
Algılama sistemlerindeki kablolardan o kısımlara olan uzaklık düşünce kısmı korteksden geçen kısımlardan daha kısa. | TED | ان القنوات التي تصل بين الحواس و تلك المستقبلات ومضات العصبية هي أقصر من تلك تنقل الافكار الى القشرة الدماغية |
ama biz sizin en kısa pozlama sürenizden milyar kat daha hızlı çekiyoruz. Bu demektir ki çok çok az miktarda ışık alıyoruz. | TED | لكننا سنذهب بشكل أسرع بمليار مرة من أقصر تعرض للضوء وبالتالي فبالكاد سنحصل على أي ضوء. |
Ve öyleyse bu simetriler, böylece denklemleri daha da kısa ve daha da hoş hale getirir. | TED | وهذه المتناظرات، عندها، تجعل المعادلات أقصر حتى، وأجمل حينئذ. |
Bu labirentte dört olası rota vardı, zaman geçtikçe cıvık mantar; en kısa ve etkili rotayı belirledi. | TED | هناك 4 طرق محتملة لهذه المتاهة، و لكن مرةً بعد أخرى، قام عفن الوحل بإتِّباع أقصر طريق ممكن وأثراها فائدة. |
Koca bir ay boyunca, en kısa yol olan ve beni işime götüren tek bir güzergahı gösteren bir telefon uygulamasına tutulup kalmıştım. | TED | لمدة شهر كامل، لقد كنت خاضعًا لتطبيق هاتفي الشيء الذي جعل الرحلة إلى العمل تصبح شيئًا واحدًا فقط: أقصر الطرق. |
Diğerlerinden daha yalnız olan insanlar, daha mutsuz olduklarını, sağlıklarının orta yaşların başlarında bozulduğunu, beyin fonksiyonlarının daha erken gerilediğini ve yalnız olmayanlardan daha kısa yaşadıklarını anlar. | TED | الناس الذين هم أكثر عزلة وجدوا أنهم أقل سعادة، تتراجع صحتهم أسرع في منتصف العمر، أداء أدمغتهم يتراجع عاجلا ويعيشون حياة أقصر من الناس الذين يحاطون بأحبائهم |
Ancak çok özel bir günde, çok özel bir anda 2 yılda bir fırlatırsak, Mars ve Dünya düzgün hizalandığında roketin katedeceği mesafe en kısa olabilecek. | TED | وهذا إذا انطلقنا في يوم معيّن، في موعد محدد بدقة، مرة كل سنتين، عندما يتقارب المريخ والأرض، كي تكون المسافة التي يقطعها الصاروخ أقصر ما يمكن. |
Çoğunuz, ailelerinizden daha kısa bir yaşam süresine sahip olmaya başlamanıza rağmen, ölümsüzlüğün yenilenmesi beni endişendirdi. | TED | كنت مشغولاً بالإبداع في الحياة الأبدية، رغم أن العديد منكم أصبحوا يعيشون حياة أقصر من تلك التي عاشها آباؤكم. |
Sorum şu: Bu dört yolu bağlayacak en kısa uzunluk ne? | TED | سؤالي هو: ما هي أقصر مسافة يتطلبها الربط بين هذه المدن الأربعة؟ |
Bundan... bundan daha kısaydı. Bak, onu bir daha görüşmeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً, إنها كانت أقصر من ذلك, انظري, انا لن أقوم برؤيتها مجدداً. |
Pierce bir eş ve çocuk almakla kalmamış ayrıca eskisinden 10 santim daha kısalmış. | Open Subtitles | لم يصبح فقط لبيرس زوجة وأولاد ولكنه أصبح أقصر من المعتاد بأربعة بوصات. |
Ayrıca kadınların raf ömrü erkeklerinkinden daha kısadır, değil mi? | Open Subtitles | والعمر الأفتراضي للنساء أقصر من الرجال، أليس كذلك ؟ |
Dualarımın aralıkları kısalıyor, sancı gibi. | Open Subtitles | الفجوات بين عبادتي أصحبت أقصر مثل تقلصات |
Sen, aslında düşündüğümden kısasın ama gene de çok seksisin. | Open Subtitles | أنت فى الحقيقة أقصر إلى حد ما عن ما كنت اتخيل ، لكن مازالت مثير جداً |
Hayır, bu fikirden hiç hoşlanmadığım için pantolonum birden kısaldı. | Open Subtitles | لا .. سروالي أصبح أقصر لأنني كرهت الفكرة |
Bunca yıldır bir sürü suç mahalline gittim ama açıkçası bu, yolculuklarımın en kısası oldu. | Open Subtitles | كنت أتنقل بين مسارح الجريمة لسنوات عدة لكن يمكنني القول و ثقتي كاملة ان هذه هي أقصر رحلة قطعتها |
İlk defa Amerika'da doğan yeni nesil önceki nesilden daha az yaşayacak. | TED | لدينا الجيل الأول من الأطفال في أمريكا الذين يتوقع أنهم سيعيشون حياة أقصر من آبائهم. |