"ألا يجب أن" - Translation from Arabic to Turkish

• gerekmiyor mu
• gerekmez mi
• gerekmiyor muydu
• mıyız
• gerekmez miydi
• mıyım
• iyi olmaz mı
• daha iyi değil mi

Um, bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim, ama birşeyler öğreniyor olmamız gerekmiyor mu?
لم أتوقع من نفسي قول هذا لكن ألا يجب أن نتعلم شيء؟

Eğer mahkûmunuz bu ilacın yaratılışının anahtarını tutuyorsa bundan yararlanmamız gerekmiyor mu?
لو سجينك يحمل مفتاح خلق هذا المخدّر ألا يجب أن نستغلّ هذا؟

Burada 2 sayfa dolusu isim var. Azaltmamız gerekmiyor mu?
،هناك صفحتان من الأسماء هنا ألا يجب أن نقلص القائمة؟

Önce 1908 gibi daha küçük bir sıçrayışla denememiz gerekmez mi?
ألا يجب أن نخبتره على قفزة أصغر قليلاً، لنقل عام 1908؟

Jun Pyo'nun yanında böyle arkadaşları olduğu için mutlu olman gerekmez mi?
ألا يجب أن تكون مسروراً لأن جونبيو لديه مثل هذا الصديق بجانبه؟

Öbür tarafta olması gerekmiyor muydu? Oh.
تلك العصابة,ألا يجب أن تكون على العين الاخرى؟

Veda etmemiz gerekmiyor mu? Nereye gittiğimizi merak etmeyecekler mi?
ألا يجب أن نقول لهم الوداع ألن يتسائلون أين كنا

- Evet. Eti benim sebzeleri de senin taşıman gerekmiyor mu?
لكن ألا يجب أن أحمل أنا لحم الخنزير وأنت الخضار ؟

- Yazar olabilmek için yazı yazabiliyor olman gerekmiyor mu?
ألا يجب أن تكون قادراً على التهجئ حتى تصبح كاتباً

Eğer işten ayrılıyorsan, iki hafta öncesinden bildirimde filan bulunman gerekmiyor mu?
، ألا يجب أن تعطي إشعاراً قبل أسبوعين إن كنت ستستقيل ؟

Kayıp köpek yavrusu gibi insan sevgilinin etrafında dolanman gerekmiyor mu?
ألا يجب أن تكون ملاحقاً فتاتك البشرية مثل جروٍ ضائع ؟

Şu adam neler olup bittiğini öğrenmeden ondan kurtulmamız gerekmiyor mu?
ألا يجب أن نتخلص من هذا الرجل قبل أن يكتشف ماذا يحدث ؟

Doğu kıyısında öğrenim görmen gerekmiyor mu?
ألا يجب أن تذهب إلى كلية على الساحل الشرقي ؟

Saçma bir soru olacak ama arama emri almamız gerekmez mi? Neden?
أعرف بأن هذا سؤال غبي لكن ألا يجب أن نحصل على تفويض؟

Tam aksine, mutluluk içinde kutlama yapıyor olman gerekmez mi?
ألا يجب أن ترفعي يديكِ و تصرخي من شدة فرحك؟

Söz konusu isyancıların suçu kanıtlanana kadar beklememiz gerekmez mi?
ألا يجب أن ننتظر حتى يُثبت أن المتمردين مذنبين ؟

Fosil yakıtlarından nasıl kurtulacağımız hakkında iyice düşünmemiz gerekmez mi?"
ألا يجب أن نفكر بعمق حول كيفية الإستغناء عن الوقود الأحفوري؟

Senin mülakatta olman gerekmiyor muydu tatlım?
ألا يجب أن تكون في المقابلة الان يا عزيزي ؟

Bunun yetkililere teslim edilmesi gerekmiyor muydu?
ألا يجب أن تُنقَل تلك إلى السلطات المناسبة؟

Şef, dağ aslanını kafesine sokmaya çalışmayacak mıyız?
أيها الرئيس ، ألا يجب أن نحاول إعادة الأسد الجبلي لقفصه؟ أكرر

Peki benim evde olup senin aramanı bekliyor olmam gerekmez miydi?
. . إذاً , ألا يجب أن أبقى بالمنزل منتظراً مكالمتك

Bu yolculuğa çıkmamalı mıyım?
ألا يجب أن أذهب في تلك الرحلة؟

Senin de gidip kızımı araman daha iyi olmaz mı?
ألا يجب أن تكون في مكانٍ ما تبحث عن إبنتي؟

Şah'la ava çıkmak burada kalıp hayatlarınızı riske atmaktan daha iyi değil mi?
ألا يجب أن تذهب للصيد مع الشاه بدلاً من تعرض نفسك للخطر هُنا؟