"ألق" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırak
        
    • at
        
    • Şuna
        
    • atın
        
    • indir
        
    • fırlat
        
    • baksana
        
    • şuna bir
        
    Gördüğünüz gibi ben silahsız değilim. Silahını bırak, yoksa vururum. Open Subtitles وكما ترى أنا العكس ألق سلاحك قبل أن أطلق النار
    Eşyalarını şuraya bırak. İki kişiye yetecek çok oda var. Open Subtitles ألق بأغراضك بالداخل فهنـاك غرف تكفي لإثنـان
    Şuna bir göz at. XF-11, bir casus uçağı. Her santimini ben tasarladım. Open Subtitles ألق نظرة ، طائرة تجسس اف اكس 11 صمّمت كلّ بوصة منها بنفسي
    Bıçakları at, ellerini kaldır. Open Subtitles ألق بهذه السكاكين و إرفع ذراعيك في الهواء
    Şuna bir bak. Biraz heyecan. - Lucia, sana uygun gibi görünmüyor mu? Open Subtitles ألق نظرة يبدو هذا مثيرا ماذا حدث مقتل تاجر اعمال فنية في بالبوا
    Bir daha şaşırtıcı bir sağlık manşeti gördüğünüzde raporunu verdiği bilime bir göz atın. TED في المرة القادمة التي ترى فيها عنوانًا طبيًا مفاجئًا، ألق نظرةً على الدراسة التي يُقدم تقريرًا عنها.
    Biliyorum hayaletsin bu yüzden bu aptalca gelecek ama çantanı bırak ve ellerini kafanın üstüne koy. Open Subtitles أعلم أنك شبح، ويبدو هذا سخيفا، لكن ألق الحقيبة
    süngü bileyiciyi bırak ve neler oldugunu ögren beni jürinin önüne koyarsan, hüküm giymemde başarısız olmakla kalmazsın gerçegi hiçbir zaman ögrenemezsin. Open Subtitles ألق بالمزلاج في البئر و سوف تعرفين ماذا حدث و إن وضعتني امام هيئة المحلفين
    Silahı bırak yoksa haklı olduğumu kanıtlama işine bununla başlarım. Open Subtitles ألق سلاحك ، ساثبت وجهة نظرك سنبدأ بتلك موافق؟
    -Silahı bırak! -Hayatta bırakmam. Sen bırak. Open Subtitles ألقه جانباً - لا توجد فرصة ، ألق مسدسك أنت -
    Oh, hey, Memur bey. Silahını yere bırak. Open Subtitles ــ مرحباً أيها الشرطي ــ ألق السلاح
    - bırak onu, Tom! Now! - Ne yapıyorsun sen? Open Subtitles ألق به يا " توم " , الآن - ما الذي تفعله بحق الجحيم ؟
    - NCIS! Federal ajan! Silahı at! Open Subtitles مركز التحقيقات, عملاء فيدرالين ألق بسلاحك
    Uzunca bir bakış at çünkü birazdan arka lambalarımdan başka hiçbir şey göremeyeceksin. Open Subtitles ألق نظرة طويلة فاحصة لأنك قريباً لن ترى شيء سوى الأضواء الخلفية
    Şuna bir göz at. Open Subtitles بطاقات الإئتمان قروض الطلاّب، سمّه كما شئت، ألق نظرة على هذا
    Bütün o düşüncelerini çöp kutusuna at, bana ulaşacaktır. Open Subtitles فقط ألق بكل أفكارك في سلة المهملات و سوف تصل لي
    Howard, şunlara bir göz at ve anlayamadığın yerleri söyle. Open Subtitles هاوارد, ألق نظرة عليها و أخبرني بما لا تفهمه
    Görevi paylaştığımız sürece Şuna bir bak. Open Subtitles طالما نحن ، سنشترك فى هذه المهمة . ألق نظرة على هذا
    Dedektif, bana bir iyilik yapın. Bıçağınızı onun güzel yüzüne atın. Open Subtitles حضرة المحقق، أسدني معروفًا، ألق نصلك على وجهها المليح.
    Kılıcını indir Ne yaptığını bilmiyorsun Open Subtitles ألق سـيفك أرضاً , فـأنت لا تـعرف مـاذا تــعمل! تــوقف أنـت هـناك ؟
    fırlat. Open Subtitles ألق إليّ الحبل.
    Yüce tanrım, Marty, şu memelere baksana. Open Subtitles السيد المسيح، مارتي، ألق نظرة على هذه الثدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more