| Şimdi, silahlarını bırak. Seçim senin ya inersin ya uçarsın. | Open Subtitles | ألقي سلاحك الآن، لقد انتهى الأمر إما أن تنزل أو تطير، الخيار لك |
| Silahını ve üstündekileri bırak da, erkek erkeğe dövüşelim. | Open Subtitles | ألقي بالبندقية والشارة، ودعنا نتقاتل رجل لرجل |
| Silahlarını yere at, ellerini kaldır ve yüzünü bana dön! | Open Subtitles | ألقي بعيداً بأيّ أسلحة، وضع يديكِ فوق رأسكِ، وإستدر وواجهني |
| şu şirketlere bir göz at, ve ne düşündüğünü söyle. | Open Subtitles | ألقي نظره على تلك الشركات و قل لي ما رأيك |
| Bozulmuş olamaz. İzin ver de Şuna bir göz atayım. | Open Subtitles | ، لا يمكن أن يكون معطلاً دعني ألقي نظره عليه |
| Lavlara doğru atın, sadece bu şekilde durdurabiliriz | Open Subtitles | ألقي بهم في البركان . إنها الطريقة الوحيدة لقتلهم |
| Başkasının çocuğu için endişelenmeyi bırak ta kendi kıçına dikkat et! | Open Subtitles | ،توقفي عن القلق على أولاد الآخرين ألقي نظرة على مؤخرتكِ |
| bırak da şöyle bir süzeyim onu. El sıkışmaktan bile aciz ama sen bu bitki için beni terk etmek istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | دعيني ألقي نظرة عليه حتَّى لا يمكنه مصافحة يدي |
| bırak da şöyle bir süzeyim onu. El sıkışmaktan bile aciz ama sen bu bitki için beni terk etmek istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | دعيني ألقي نظرة عليه حتَّى لا يمكنه مصافحة يدي |
| Silahını bırak. Bir daha söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ألقي سلاحكَ أنا لن أطلب منكَ ذلك مُجدداً |
| Harika. Şimdi, kola şişesine bir göz at. | TED | ممتاز ألقي نظرة على زجاجة المياه الغازية |
| Kollarınla gözlerini kapat ve çığlık at. Hayatın için çığlık at. | Open Subtitles | ألقي ذراعيكِ لتغمي عينيكِ و أصرخي، أصرخي لأجل حياتكِ |
| Cesedi getir, at çukura! Ertesi sabah işçiler çimentoyu bassınlar. | Open Subtitles | أقود سيارتي ألقي الجثة وفي الصباح التالي يأتي العمال لملء الخرسانة |
| Öldür o sürtüğü ve dışarı at! | Open Subtitles | أقتل هذة العاهرة و ألقي بجثتها في الخارج |
| Hepiniz varlıklı görünüyorsunuz. Şuna bir bak. | Open Subtitles | أنتم جميعا تنظرون بعيدا جدا ألقي نظرة على ذلك |
| Seni yönlendirmeye çalışmıyorum, Martha. Şuna bir bak. | Open Subtitles | أنا لا أحاول التأثير عالى تصويتك يا مارثا ألقي نظرة |
| Şimdi bedenini ateşe atın yoksa siz de gidersiniz. | Open Subtitles | الآن ، ألقي بجثمانه بهذهِ النار أو سأقتلك. |
| Silahını indir, dar kafalı ve bize çaydanlığı ver. | Open Subtitles | ألقي سلاحكِ ، أيتها الخرقاء و أعطنى إبريق الشاي |
| - Hayır, siz silahınızı bırakın. | Open Subtitles | ألقي أنت سلاحك. لا .. أنتم ألقوا أسلحتكم. |
| Etrafa bir göz atıp iyi bir yer olup olmadığına bakabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن ألقي نظرة بالمكان لأري إذا كان هناك بقعة جيدة |
| Her sabah içeri giriyorum, 5 aydır, "merhaba" diyorum. Sence benim lanet işim ne? | Open Subtitles | آتي كل صباح لخمس شهور و ألقي التحيّة، بإعتقادكِ ما هي وظيفتي بحق الجحيم؟ |
| Sen bir karar vermeden önce söyleyeyim, ben de şapkamı ringe atıyorum. | Open Subtitles | قبل أن تتخذ أي قرار أنا ألقي قبعتي في مهب الريح ايضاً |
| Ama önce şu harabe eve bir göz atmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أريد أن ألقي نظرة أوّلاً على هذا المنزل المُحترق. |
| Arkana yaslan. Dur da sana bir bakayım. | Open Subtitles | أعد ظهرك إلى الوراء قليلا دعني ألقي نظرة عليك |
| Yavrum, ben bakınca acımayacak. Sadece göz atacağım. | Open Subtitles | ياطفلتي العزيزة هو لن يؤلمك حينما ألقي نظرة أنا فقط سألقي نظرة |
| Tüm dünyada Darwin hakkında konuşmalar yapıyorum ve genellikle konuştugum konu ; Darwin in garip ters mantığıdır. ( akıl yürütmesidir ) | TED | أنني أدور حول العالم ألقي محاضرات عن داروين وفي العادة ما أتكلم عنه عن نظرية داروين الغريبة عن السببية |
| Tut şu kılıcımı, yüzünü arkaya çevir ben atılırken üstüne. | Open Subtitles | أمسك سيفي و أدِر وجهك للخلف.. بينما ألقي بنفسي عليه |