O Güvenlik önlemi olmazdı, eğer Tauri'li bir kadın tarafından keşfedilebilseydi... bir şans eseri olurdu... şimdi değil mi ? | Open Subtitles | لَنْ يَكُونَ هناك تدبير أمني كبيراً إذا كان يُمْكِنُ أَنْ يُكتَشفَ بواسطه أنثى الأرض الأولى التي تأتى ، الآن ؟ |
"Archangel" Pentagon'un büyük bir Güvenlik gediği için kullandığı şifrelenmiş alarm. | Open Subtitles | آركنجيل هي شفرة إنذار من البنتاقون وزارة الدفاع لاختراق أمني كبير |
Bir Güvenlik riski olduğum iddialarına karşı kendimi gayet iyi savundum. | Open Subtitles | لقد دافعتُ عن نفسي بنجاح كبير، أمام إتّهامات بأنني خطر أمني |
Nasıl adlandırırsan adlandır-- Bir sahil güvenliği güvenli bir denetleme. | Open Subtitles | سمها ما شئت, تفتيش أمني لحرس خفر السواحل |
Zebil gibi para harcayıp Güvenlik sistemi yaptırmışlar ama ucuz bir krikoyla açılabiliyor. | Open Subtitles | لديهم نظام أمني بمليار دولار و أحدهم قد كسر الباب برافعة سيارة رخيصة |
Tabii ki, üslerine, en büyük Güvenlik açığınızın, ...kendi kardeşin olduğunu söylemek istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إن رغبت باخبار رؤساءك بأن أكبر مصدر تسرب أمني هو شقيقك الأصغر |
Ulusal Güvenlik'e haber verildi ve tüm görevliler üst düzey alarm durumda. | Open Subtitles | لقد أوجزنا للأمن الوطني وأوصلنا لهم وكل موظف أمني في ترقب عالي |
Yukarıda, asansörün dışında Güvenlik ofisi ve üç koruma daha var. | Open Subtitles | في خارج المصعد في الأعلى هنالك مركز أمني وثلاثة حراس آخرين |
Vali onu geri almak için imza atar diye hesabımda Güvenlik alarmı oluşturmuştum. | Open Subtitles | لدي أنذار أمني في حسابي في حالة قيام الحاكم بتوقيع لـ اعادتها هنا |
Kapalı hücre, Güvenlik ihlali yok, gardiyanların su istimali yok. | Open Subtitles | زنزانة مغلقة, لا يوجد خرق أمني ولا سوء سلوك الحارس؟ |
Efendim, herhangi bir Güvenlik ihlali adına hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | سيّدي، قطعاً لا يوجد أي دليل على وجود خرق أمني |
Evet, yazılımcıların lisanslı yazılım hırsızlarını caydırmak için kullandığı bir Güvenlik önlemi. | Open Subtitles | أجل، إنّه إجراء أمني يقوم المُبرمجين بإستخدامه للحول دون سرقة البرمجيّات الإحتكاريّة. |
O zaman bu davaya Rus bir Güvenlik subayı atamamı maruz görürsünüz. | Open Subtitles | وسوف يسهل تنفيذ طلبي في وجود مسؤول أمني روسي دبلوماسي مكلف بالقضية |
Güvenlik soruşturmam, sade bir vatandaş olduğum için geri alınabilir ama Langley'de bana bir iyilik borcu olan bir analist tanıdığım var. | Open Subtitles | قد يكون بلدي تصريح أمني التراجع إلى أن من مجرد مدني، ولكن لدي أحد كبار المحللين في لانغلي الذي يدين لي معروفا. |
Tam Güvenlik, Güvenlik kontrolü, Güvenlik görevlisi, Güvenlik soruşturması... | TED | الأمن الحقيقي، عمليات تفتيش أمنية، مراقبة أمنية، تصريح أمني |
Örneğin, IŞİD'in ortadan kaldırılmasının bir Güvenlik başarısı olduğunu hepimiz biliyoruz | TED | مثلاً، جميعنا نعرف بأن هزيمة داعش هو انتصار أمني. |
Eğer kalkınmaya Güvenlik ve ekonomik gelişmeye dayalı bir temelden başlarsanız, on sene içerisinde, politika da kolaylaşacaktır. | TED | السياسات تصبح أسهل على مر العصور إذا كنت تبني على أساس لتطور أمني وإقتصادي إعادة الإعمار سيزدهر |
güvenli bir sistem ile kendi internet ağlarını kullanıyorlar bu yüzden hangi bilgisayarın kullanıldığını bilemeyiz. | Open Subtitles | بنظام أمني لذا لن نميز أي كمبيوتر قد استخدم |
Çünkü bütün resmi görevliler güvenliği test etmek için geleceğimizi biliyorlardı. | Open Subtitles | بالرغم من أن المسؤولين يعلمون أنّنا قادمون من أجل إختبار أمني, |
Bu adamlar, vakit geçirmeden yüksek güvenlikli cezaevinden kaçtılar ve Los Angeles'da yeraltına indiler | Open Subtitles | أولئك الرجال هربو من حاجز أمني مرتفع الامان إلى مكان أسفل لوس انجلس |
İleri bir alarm sistemi, 20cm kalınlığında duvarlar ve kitli bir kasa vardı. | Open Subtitles | كان هناك نظام أمني علي أعلي مستوي حوائط بعرض ثمانية إنشات,انها كالخزينه المحكمه |
Görünüşe göre, daha sıkı güvenliğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | يبدو أنني في حاجة إلى نظام أمني أكثر إحكاماً |
Güvenlik kaçağı, seviye 25, konuk odaları. | Open Subtitles | لدينا إختراق أمني المستوى 25، مربع الضيوف |
Bir ay içinde daha iyi bir Güvenlikle islerliklerine kavusacaklar. | Open Subtitles | في خلال شهر، سيعودون للعمل مرة أخرى بنظام أمني أفضل |