| -Hayır, Annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı. | Open Subtitles | كلا , لقد ماتت أمى منذ سنوات وبعد ذلك كان هناك أبى فقط |
| - Sana önlerden yer ayırırız. - Annem için bile yapmam bunu. | Open Subtitles | سنعطيك مكان أمامى فى النفق لن أفعل ذلك حتى من أجل أمى |
| Annem, minik hıyar turşularının hâlâ revaçta olduğu... dönemden kalma garip bir yaratık. | Open Subtitles | إن أمى مخلوقة غريبة الأطوار وهى معتادة على عادات قديمة الأزل ومعقدة للغاية |
| Lanet psikopat, sen annemi öldürdün! Seni bebeğimin yanına yaklaştıracağımı mı düşünüyorsun? ! | Open Subtitles | أيها المجنون القذر, لقد قتلت أمى, أتعتقد أنى سأتركك تقترب من طفلى الرضيع |
| Bak. şu kaya Uzunboyuna benziyor, tıpkı Annemin dediği gibi. | Open Subtitles | أنظروا. تلك الصخرة تبدو مثل الرقبة الطويلة مثلما قالت أمى |
| biliyor musun, hatta - İlk düşüncem eve gittiğimde Anneme soracağım soru oldu? | Open Subtitles | هل تعلمين أول شيء فكرت فية أن أسأل أمى علية لدى عودتى |
| annemle Una teyzemin file çoraplı hayalini aklımdan çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول جاهدة محاربة رؤية أمى وعمتى آنا فى أضيق الملابس |
| - Annem beni öldürecek. - Geri vereceğiz. - Evet. | Open Subtitles | ستقتلنى أمى حتما هذه المرة سنعيدها له ثانية، حسنا ؟ |
| Monica nihayet annesini Meksika'dan buraya getirmeyi başarmıştı... ve Annem bir parti veriyordu. | Open Subtitles | مونيكا تمكنت أخيراً من إحضار أمها من المكسيك و أمى كانت تعدّ حفلاً |
| - Odana git. - Onu Annem kadar çok beğendiğini söyledi. | Open Subtitles | ـ وإنك تحبها كما كنت تحب أمى ـ اذهبى إلى غرفتكِ |
| Annem, bunun bizi bir arada tutan tek şey olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أمى أعتادت أن تقول أن هذا الشىء الوحيد الذى جعلنا اقرب |
| Bildiğin üzere, benim tatlı, zavallı Annem sürekli patronum tarafından harcanmakta. | Open Subtitles | وكما تلعم ، أمى الفقيرة فى علاقة مع رئيسي فى العمل |
| Annem de her şeyi sana anlatmazdı ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أمى لن تعتاد أن تخبرك كل شىء وانت كنت تعلم ذلك |
| Annem de her şeyi sana anlatmazdı ve sen bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أمى لن تعتاد أن تخبرك كل شىء وانت كنت تعلم ذلك |
| Annem dağınıklık için bana bağırdı Ama babam kızgın değildi. | Open Subtitles | أمى صرخت فىّ بسبب الفوضى و لكنه لم يكن غاضباً |
| Annem daginiklik için bana bagirdi Ama babam kizgin degildi. | Open Subtitles | أمى صرخت فيّ بسبب الفوضى و لكنه لم يكن غاضباً |
| annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. | Open Subtitles | وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر |
| Babam, romantik öykülerin annemi öldüren ateşli hummaya yol açtığını sanıyor. | Open Subtitles | أبى يؤمن بالحكايات الرومانسية وهى تسبب حمى الدماغ التى قتلت أمى |
| Dedem, şifrede Annemin doğum tarihini kullanmış ve sadece ben biliyorum. | Open Subtitles | يوم ميلاد أمى هو شفرة الدخول وأنا الوحيدة التى أعرف التاريخ |
| Anneme aitti, ondan önce de onun annesine aitmiş... ve şimdi de senin oldu. | Open Subtitles | انها تخص أمى, ومن قبلها أمها والآن هى تخصك |
| Yani annemle yaşamam için beni tehdit ettiğini onun bilmesini istemiyorsun. | Open Subtitles | هل لا تريد أن تعرف أمى أنك تبتزنى للعيش معها ؟ |
| Ben, annemden nefret ettiğim için beni suçlamıyorsun değil mi? | Open Subtitles | بن.. أنت لا تلومنى لأننى أكره أمى .. اليس كذلك |
| - Anne, sen gazeteci değilsin. - Bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | أمى ، انت لست مراسلة صحفية يجب أن أفعل شيئاً |
| Anneciğim, arzu edersen beni, işte buradayım. | Open Subtitles | حسناً , يا أمى إن كنتِ تريدينىّ , فها أنا ذا |
| ana nerede? Bunu görmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن ترى هذا انظرى يا أمى ، تعالي إلى هنا |