"أنتِ تعرفين" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorsun
• biliyor musun
• bilirsin
• biliyorsunuz
• farkındasın
• bilirsiniz
• biliyordun
• tanıyor musun
• i tanıyorsun

Ben buralarda oldukça endişelenmene gerek yok, biliyorsun değil mi?
لا تقلقى بهذا الشأن طالما أننى بجوارك أنتِ تعرفين ذلك

Moneypenny, biliyorsun ki senden başka kimse olmadı ve olmayacak.
منىبينى أنتِ تعرفين أنه لم ولن يكون هناك أحد غيرك

Bu benim bir parçam. Evde durum nasıl olduğunu biliyorsun.
انها جزء منى أنتِ تعرفين كيف كان الحال فى منزلى

biliyor musun, her zaman sana karşı içimde bir şeyler vardı.
أنتِ تعرفين أنّه كان لديّ إنجذاب إليكِ على الدوام، أليس كذلك؟

Yaşlı adamları bilirsin... onlar için gece saat 8'de biter.
حسنٌ، أنتِ تعرفين كبار السن ليلهم ينتهي عند الساعة 8

Ne olduğunu biliyorsunuz ve onu bana vereceksiniz.
أنتِ تعرفين ما هو وستحضريه من آجلى أيضاً

- Bunu yaparsak, kampanya için destegi geri çekerler. biliyorsun degil mi?
إن فعلنا هذا سيسحبوا الدعم من على الحملة أنتِ تعرفين هذا، صحيح؟

Sürtük, hâlâ birbirinizin içine düşüyorsunuz ve bunu sen de biliyorsun.
يا عاهرة، أنتما ما زلتما تريدان بعضكما و أنتِ تعرفين هذا

Benim hakkimda her seyi biliyorsun. Annem hakkinda her seyi biliyorsun.
أنتِ تعرفين كل شئ عني أنتِ تعرفين كل شئ عن أمي

Neyi istediğini biliyorsun ve hayaline doğru gidiyorsun. - Hayır.
أجل ، أنتِ تعرفين ما تريدي و تسعين لتحقيق حلمك.

Tamam, yalan söylemeyi bırak artık. Burada ne olduğunu biliyorsun.
حسناً ، توقفي عن الكذب أنتِ تعرفين ما حدث هنا

Şimdi hakkımdaki gerçeği biliyorsun. Haşere gördüğüm zaman ufak bir kız gibi davranırım.
حسناً ، أنتِ تعرفين الحقيقة بشأني أنا مثل الفتاة الصغيرة عندما أرى الحشرات

Ama bizim yaşımızda, bu buluşmalar evlilik amaçlı olur, bunu biliyorsun değil mi?
لكن فى عمرنا هذا، سيكون كلقاء زواج ، أنتِ تعرفين هذا أليس كذلك؟

Ve telsizde isim söyleme. Bunu benden daha iyi biliyorsun.
ولا تستخدمي أسماء على اللآسلكي أنتِ تعرفين أفضل من هذا

Bunun saçmalık olduğunu biliyorsun. Ben bunun saçmalık olduğunu biliyorum.
أنتِ تعرفين أن هذا هراء وأنا أعرف أن هذا هراء

# Ama her zaman kendi istediğini yapamayacağını biliyorsun. #
لكن أنتِ تعرفين بأنك♪ ♪لا تستطيع الحفاظ على طريقك دائماً

İncil'i çok iyi biliyorsun ama hayatı hiç tanımıyorsun.
أنتِ تعرفين الإنجيل جيداً . الحياة قصيرة جداً

O kadar paketi söyledi yüzden. Onun karşı Benim kelime, biliyor musun? Eğer sordu seninle olarak giderdi.
لم أقبل بعرضه ، لذا قال لى أن أجمع حاجياتى كلمتى مقابل كلمته ، أنتِ تعرفين

Yerini biliyor musun? Kumarbazlar nereye gider?
أنتِ تعرفين أين هو أين يذهب رجل مُقامِر ؟

Biraz dinleniriz diyorduk, bilirsin işte sabaha uğra istersen ha?
أنتِ تعرفين, ربما أخذ بعض الراحة وبعدها لذا تعالي بالصباح

Duydum. Bir erkeği nasıl üzeceğinizi biliyorsunuz.
لقد أدركت هذا لتوي أنتِ تعرفين كيف تجرحين الرجل أليس كذلك؟

Cidden diğer insanlarda nazik olmaya çalışıyorum. Bunun farkındasın değil mi?
أنا أحاول أن أفهم الناس الأخرى أنتِ تعرفين ذلك, أليس كذلك؟

Bahisçilere biraz borçlandım. Çok eski bir hikayedir, ama siz de bahisçileri bilirsiniz.
أنها قصة قديمة ولكن أنتِ تعرفين كيف يكون المراهنون

Nasıl hissettiğimi, bana neler olduğunu biliyordun.
أنتِ تعرفين كيف كنت أشعر و ما الذي حدث لي

- Böyle erkekler tanıyor musun?
و أنتِ تعرفين هذا النوع من الرجال؟ أجل

Sen Annabeth'i tanıyorsun değil mi?
أنتِ تعرفين انابيث)،أليس كذلك؟ ) ربما يٌمكنُكِ