"أننى" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğumu
• ben
• ki
• Seni
• olduğunu
• için
• sana
• gibi
• Benim
• beni
• de
• olduğum
• diye
• ettiğimi
• senin

Ama Benim Büyük Kötü Kurt olduğumu düşünmüyorsundur, değil mi?
لا ألومه لكنكِ لا تعتقدين أننى شرير أليس كذلك ؟

Hayır, o Benim işverenim. ben ücretli arkadaş olarak bilinenlerdenim.
كلا , أنها ربه عملى أننى أعمل كرفيقة مدفوعة الآجر

bütün oylar bütün bağımsız nabız yoklamaları gösteriyor ki ben seçileceğim çok iyi şimdi birkaç söz vermeye çalışabilirim
فى الحصول على الأصوات الزائفة وكل استطلاعات الرأي المستقلة والمعارضة تشير إلى أننى سأوفق فى الانتخابات بشكل جيد للغاية

Sanırım Seni daha önce burada görme şerefine nail olmamıştım.
إننى لا أظن أننى قد أسعدنى رؤية هنا من قبل

Askeri üniformaların dışındaki giysilerin getirilmesinin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatırım.
أننى أذكركم بأنه ممنوع قطعياً إستقبال أى ملابس غير عسكرية

Anlaşılan Benim ülkedeki en iyi at terbiyecisi olduğumu bilmiyorsun.
من الواضح أنك لا تعلمين أننى أفضل حاكم للخيول بالبلد

Ama bana baktıkları zaman, sonunda onlardan biri olduğumu anladım.
و لكن عندما نظرا إلى علمت أننى أصبحت منهم أخيرا

"Doktor, derim kapkara ve farklı olduğumu düşünmeye devam ediyorum."
. دكتورة ، جلدى أسود وأنا أستمر بالتفكير أننى مختلف

Adım Leonard Lowe. Bana, uzun bir süredir uzakta olduğumu söylediler.
أسمى لينارد لو لقد قالوا لى أننى كنت بعيداً بعض الوقت

Yani diyorsun ki ben onu kendim yarattım çünkü ihtiyacım olan...
إذن إنك تعتقدين أننى قد اختلقتها لأننى بحاجة إليها من أجل

ben buralarda oldukça endişelenmene gerek yok, biliyorsun değil mi?
لا تقلقى بهذا الشأن طالما أننى بجوارك أنتِ تعرفين ذلك

ben daha da fazla sorumluluk yetkimi fazlasıyla sunmayı dikkate alıyorum.
إننى أرى أننى سيكون لدى القدرة . لتحمل المزيد من المسؤولية

Şahsen ben bir erkek silahını tercih ederdim. Süvari kılıcıyla nasılsınız?
أننى أفضل سلاح الرجال بصفة شخصية كيف حالك بحد السيف ؟

Öyle görünüyor ki, mutfağı olan bir yere taşınmam lazım.
حسناً , يبدو أننى سأنتقل وأبحث عن مكان به مطبخ

Seni sevdiğimi biliyorum ama senin beni sevebileceğine pek emin değilim.
أنا أعرف أننى أحبك ولكنى غير متأكدة أنك يمكنك أن تحبني

Ayrıca bunun sizin özel vakalarınızdan biri olduğunu da unutmuşum.
بالإضافة إلى أننى قد نسيت أنها واحدة من حالاتك الخاصة

Şey sanırım yemek için hazırlanacağım. Açım. Bugün güzel bir yemek yerim.
حسنا أعتقد أننى جاهز للعشاء انا جائع بامكانى تناول عشاء جيد الليلة

Jack, sana hiç kötü polislerden ne kadar nefret ettiğimi söylemiş miydim?
هل تذكر كم مرة قلت لك أننى أكره رجال الشرطة الفاسدين ياجاك؟

Sizin yaptığınız gibi kötülükle savaştığımı söylememin yardımı dokunur mu?
إننى أقول لك أننى أحارب الشر كما تحاربه أنت تماماً

Amacım kavga çıkarmak değil, ama sen de beni buna zorlama.
أننى لا أريد القتال و لكن عليك أن تكف عن إستفزازى

Unutuyorsunuz, başkan olarak aynı zamanda Gizli Servisin de başı Benim.
أنت تنسى أننى كرئيس فأنا أيضاً . رئيس إدارة الخدمات السرية

Ve evlendiğimde, dünyanın en şanslı erkeği olduğum söylenmişti bana.
وعندما تزوجتها قالوا لى أننى الأسعد حظاً فى العالم كله

Ödünç paltomu vestiyerden almam lazım diye düşündüm. Ama yapmadım.
ظننت أننى قد رجعت لآخذ معطفى و لكنى لم أفعل

Üzgünüm senin bekçi kulubeni parçaladım. Bir süreliğine işinden uzak kalacaksın.
أنا أسف أننى كسرت نخالة الغربال يبدو أنك ستوقف عملك قليلا.