Sana nasıl yapılacağını gösterebilirim, ama beni oraya götürmen gerek. | Open Subtitles | أستطيع أن أريك كيف، لكن يَجِبُ أَنْ تَأْخذَني الى هناك |
Ben gösterebilirim. Buradan çıkmak için başka bir yol daha var. | Open Subtitles | يمكنني أن أريك المخرج ، هناك طريقا آخر موصلا للطريق |
Bir dakika buraya gelin. Size bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | . تعال إلـى هنا لدقيقة أريد أن أريك شيئاً ما |
Buraya son takıntınızla ilgili olarak geldim. Size şunu göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل آخر هوس لك أود أن أريك هذه |
Sözüme güvenmeni beklemiyorum senden. Bu yüzden sana başka bir şey göstereyim. | Open Subtitles | لا أتوقع أن تصدقني، لذا ثمة شيء آخر عليّ أن أريك إياه |
Bu adanın nelere kadir olduğunu Sana göstermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متشوق أن أريك ما يمكن أن تفعله هذه الجزيرة |
Ama her zaman istediğin hayatı sana gösterebilirim. | Open Subtitles | لكني استطيع أن أريك الحياة التي طالما أردتها |
Araba ile etrafta dolaşabiliriz, sana Nashville'i gösterebilirim. | Open Subtitles | ما يمكن أن أفعله هو، أن أريك القليل من ناشفيل. |
Fuayedeki kekler köşe bucak saçılmış. Size gösterebilirim. | Open Subtitles | الكعك فى الصالة تم قضمه من الحواف يمكننى أن أريك |
Sana 30 saniye içinde güreş temellerini gösterebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أريك أساسيات المصارعة في ثلاثين ثانية. |
Size düzinelerce zehir gösterebilirim! Yemeğine koyun, üç günde ölür. | Open Subtitles | يمكنني أن أريك العشرات من السموم توضع في طعامه , فيموت خلال ثلاثة أيام |
Hapishaneden çıkmanın yolunu gösterebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أريك كيفية الخروج من السجن و هذا ليس من المخدرات تكلم, يا أبى .. |
Sana bir şey göstereceğim. Bunu 7 yıldır senin için saklıyordum. | Open Subtitles | أريد أن أريك شيئاً أحتفظت به منذ سبع سنوات |
Size öyle bir şey göstereceğim ki ürettiğiniz duvar yine aynı işi yapacak ama sadece 2,5 cm kalınlığında olacak. | Open Subtitles | أنني كنتُ على وشك أن أريك طريقة لتصنيع جدارٍ، وستفي بذات الغرض لكن بسُمْك بوصة وحسب. |
Gitmekte özgürsünüz ama önce, size bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أنت حر في مغادرة، ولكن أولا، أريد أن أريك شيئا. |
Sadece bizi takip etmenin bir anlamı olmadığını göstermek istiyorum sana. | Open Subtitles | أردت أن أريك أن ليس هناك فائدة من استمرار والبحث عنا |
Sizler eve dönmek istiyorsanız önce ne yapmanız gerektiğini, izin verin de göstereyim. | Open Subtitles | وفي حـالة رغبتكم يـا شبـاب بالعودةإلـىالوطن، اسمـح لي أن أريك بمـا يجب أن تفعله قبلمـا تستطيع أن تعود للوطن |
İkisi de Üstçavuş Roe'ya ait ama Sana göstermek istediğim bu değil. | Open Subtitles | كلتاهما ينتميان للملازم رو ولكن ليس هذا ما أردت أن أريك إياه |
Böyle habersiz gelmek istemezdim ama sana bunu göstermeliyim Frasier. | Open Subtitles | آسفة لتطفلي هكذا لكن لابد أن أريك هذا يافرايرز |
Sana göstermem gereken bir şey var ki çok daha önce göstermeliydim. | Open Subtitles | هناك شيء كان علي أن أريك إياه منذ زمن طويل |
Sana bir şey göstermem gerek. | Open Subtitles | تعالي معي أحتاج أن أريك ِ شيئا ما |
Mümküse iş yerinde göstermek isterim. | Open Subtitles | أفضل أن أريك إياه بمكان العمل, إن لم يزعجك ذلك. حسناً. |
Sana tatil fotoğraflarımı göstermeye çalışırken biraz daha kibar olabilirsin. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أريك صور إجازتي والتي هي غير محتشمة |
Nasıl amuda kalktığımı görmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن أريك كيف أقف على يدي في الماء ؟ |
Tamam, ama önce bununla nasıl başa çıkılacağını göstermem lazım. | Open Subtitles | موافق، ولكن ليس قبل أن أريك... كيفية التعامل مع هذا. |
Sana acıyı unutturacak küçük bir numara göstermemi ister misin? | Open Subtitles | تريدني أن أريك خدعة صغيرة تنسي عقلك ذاك الألم؟ |