"أن ندع" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin veremeyiz
        
    • izin vermeliyiz
        
    • Bırakalım da
        
    Arkadaşımızın böyle araba kullanmasına izin veremeyiz, bundan ben sorumluyum. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع صديقنا يقود بتلك الحالة أنا مسئول قانونيا هنا
    Herkesin elini kolunu sallayarak adli alana girip sıkıcı detayları bozmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن ندع أي شخص يدخل إلى منطقة قضائية و ندعه يلوث كل التفاصيل المملة
    Egonun bizi amacımızdan saptırmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع النزعه الذاتيه تحول دون تحقيق هدفنا
    Bu artık yeni bir dünya, bu artık yeni bir gün ve bizler bugünü akışına bırakmalı ve akıllarda yer etmesine izin vermeliyiz. Open Subtitles هذا عالم جديد هذا يوم جديد، و أظننا نحتاج فقط أن ندع ذلك يترسخ
    ..Bırakalım da bunlara burdaki güzel insanlar karar versin Open Subtitles التى أسست هذه الدولة, أرى أن ندع الناس تقرر
    Hiçbir yabancının, ne cehennem düşünürse düşünsün kasabaya gidip nereye gittiğimizi yetkililere anlatmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع الغرباء مهما كانوا سيدخل البلدة ويخبر السلطات حيث ذهبنا
    Cylonların eline geçmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يُمكننا أن ندع السيلونز يُسيطرون عليه
    Tabii ki öyleyiz... Bu çadırın bizi alt etmesine izin veremeyiz, tamam mı? Hep söylediğin gibi:... Open Subtitles بالطبع نحن كذلك , لا يمكننا أن ندع هذه الخيمة تهزمنا , أنت تقول دائماً أننا أذكى من كل شيء
    Bu iğrenç Amerikalıların bizimle böyle konuşmasına izin veremeyiz. Open Subtitles كيف يمكننا أن ندع هؤلاء الأميركيين البغضاء التحدث معنا على هذا النحو؟
    Ama korkularımızın doğruları yapmamıza engel olmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لكن لا يمكن أن ندع خوفنا يوقفنا عن فعل الصواب
    - Taliban'ın kazanmasına izin veremeyiz. - Tamam, tamam, ben yaparım. Open Subtitles تباً , نحن لا يمكن أن ندع طالبان يفوز حسناً حسناً , سأتولى أمره
    Bunun olmasına izin veremeyiz. Babamı onlardan saklamalıyız. Open Subtitles لا يممكنا أن ندع هذا يحدث لابد أن نخبئ والدي
    O beyinsizlerin güçsüz olduğumuzu düşünmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكن أن ندع هؤلاء الملاعين يظنوا أننا ضعفاء
    Hayır, hayır. Bu konunun kapanmasına izin veremeyiz, Joseph. Open Subtitles لا ، لا ، لا يمكننا أن ندع ذلك يمر ، جوزيف
    Savaşçılar'ın eline geçmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع الجبهة تضع يدها على ذلك المال أقترب من ذلك
    Olanların Noel havamızı bozmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكن أن ندع ماحصل أن يدمّر روحنا الكريسماسيّة
    Belki canavarların onu yiyip bitirmesine izin vermeliyiz. Open Subtitles ربما يجب أن ندع الوحوش تمسك به
    Evet, belki de Argent'lerin halletmesine izin vermeliyiz. Open Subtitles -ربما يجب أن ندع آل "أرجنت" يتعاملون معه
    Dünyaya izin vermeliyiz ikna edeceğiz. Open Subtitles علينا أن ندع العالم يعلم أننا سنثابر
    Evet, bilirsin Bırakalım da buna sigorta şirketlerimiz karar versin. Open Subtitles نعم،حسنًا،أتعلمين... يمكننا أن ندع شركات التأمين تتعامل مع كل ذلك.
    Normalde sildirirdim ama Bırakalım da haber yayılsın, herkes evinde kalsın. Open Subtitles عادةً كنت لأقوم بذلك، لكن يُستحسن أن ندع الخبر ينتشر، لإبقاء الناس بأمان في منازلهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more