"إذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    • Yani
        
    • zaman
        
    • Peki
        
    • olursa
        
    • tabii
        
    •   
    • olur
        
    • Öyleyse
        
    • varsa
        
    • Demek
        
    • Madem
        
    • halde
        
    • olup
        
    • edersen
        
    Eğer daha fazla fare istihdam edersek sonucu daha da iyi hale getirebiliriz. TED إذا كنت تستطيع جلب المزيد من الجرذان، يمكننا أن نجعل الواقع الناتج أكبر.
    ve Eğer bilginiz ve anlayışınız üzerinde zorlayıcı olursam özür dilerim. TED و أنا متأسف إذا أضفت بعض التوضيح , و أفهتمك البعض
    Şimdi ben bunu Eğer yapmamış olsaydım, burası bir cehennem yuvası olurdu. TED الآن إذا لم افعل ذلك ، كان يمكن أن يكون مكانًا بائسًا.
    Yani bu durum, doktorun yeterli olup olmadığı ile ilgili değil de bu kişinin bizim hoşumuza gitmesi ve nasıl etkileştikleri ile ilgilidir. TED فذلك لا يتعلق بما إذا كان الطبيب كفء أم لا. لكنه يتعلق فيما اذا أعجبنا هذا الشخص أم لا وكيف تعامل هذا الشخص؟
    Yakalayacağımız Büyük Patlama olsaydı Eğer, bunun gibi ses çıkarırdı. TED إذا كنا لنسجل صوت الإنفجار العظيم، فسيكون شيئا مثل هذا.
    İşte Eğer listelerimizi sesli olarak paylaşsaydık keşfedeceğiniz çok şey olurdu. TED وهذا ما ستكتشفه لاحقاً إذا بدأنا جميعا بتقاسم قوائمنا بصوت عال.
    Eğer daha önce yerinizden edilmişseniz hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz. TED إذا سبق لك النزوح، فأنت تعرف ألم فقدان مكان عشت فيه طيلة حياتك
    Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. TED إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة
    Eğer gerçekten beynin patronu dikkat ise iyi bir patron mu? TED إذا كان الانتباه هو الذي يقود الدماغ، فهل هو قائد جيد؟
    Ama Eğer daha yakından bakarsanız, olaylar dizisi aslında yoğunlaşıyor. TED لكن إذا نظرت بصورة أكثر تمعناً، تلاحظ أن المؤامرة تتضخم.
    Eğer geçen haftalar içerisinde diplomatik haberleri takip ettiyseniz, Çin ve A.B.D. arasında Amerikalı şirket Google'a karşı yapılan TED إذا كنتم قد تابعتم الانباء الدبلوماسية في الأسابيع الماضية ، ربما سمعتم عن نوع الأزمات بين الصين والولايات المتحدة
    Eğer yardım edebileceğiniz herhangi bir yol varsa, lütfen ama lütfen, edin. TED إذا كنت تعتقد أن بإمكانك مساعدتنا بأي طريقة، أرجوك.. أرجوك أن تفعل.
    Eğer muzlar karşısında çikolata problemi üzerinde düşünüyorsanız, gelecek hafta muz yiyeceğimizi düşünüyoruz. TED إذا فكرتم في مشكلة الموز مقابل الشكولاتة، نعتقد أننا سنأكل الموز الأسبوع القادم.
    Eğer bu taraftan birileri bu kişilerin ne yaptığını anlamazsa sorun olmaz çünkü birbirimizin daha iyi bir hareket için çalıştığımızı biliyoruz. TED إذا لم يفهم أحدهم فيما يخص هذا الجانب ما تحاول فعله تلك المجموعة، فلا بأس، لأننا جميعاً نثق أننا نعمل لصالح الحركة.
    Eğer yalnız olma yeteneğimiz yoksa, daha çok yalnız kalmaya mahkumuz. TED إذا لم نكن قادرين على أن نكون وحيدين، فسنكون أكثر وحدانية.
    Yani bu şekilde, sinir hücrelerinin normal olmayan faaliyetlerini önlüyoruz. TED إذا في هذه الحالة نحن نكبح نشاط الخلايا العصبية الشاذة
    Bir muhabir olarak birine mikrofon uzattığım zaman bu onaydır. TED حسنًا، كمراسلة، إذا علقت ميكروفونًا على شخص ما، فهذه موافقة.
    Peki, şimdi buna daha yakından bakmak istersek ne olacak? TED الآن، ماذا إذا أردنا أن ننظر إلى ذلك نظرة أقرب؟
    Fakat suçlular kontrol sahibi olursa polisler ve mahkemeler işlerini yapamazlar. TED لكن إذا كانت السطوة للمجرمين، فلن تستطيع الشرطة والمحاكم تأدية وظيفتيهما.
    tabii bunlar konuyla ilgili değil, çünkü ilerlemenin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusu inançla alakalı değil, iyimser bir tutum takınıp bardağın dolu yarısını görmek de değil. TED ولكن كل هذا لا معنى له، ما إذا كان قد تم إحراز تقدم ليس مسألة عقيدة أو نظرة تفاؤلية أو النظر إلى نصف الكوب الممتلئ.
    Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken bunu görmeye çalıştınız hiç? TED هل حاولتم من قبل رؤية ذلك إذا كان هناك فازلين أمام أعينكم؟
    Bu numaraların bir kısmını öğrenmek istemiyorsanız, şu an burayı terketseniz iyi olur. TED يفضل أن تغادر الآن إذا لم تحب أن تتعرف على بعض هذه الخدع
    Öyleyse neden kendimizden emin bir şekilde kıta boyutlarındaki bir buz tabakasının önemli bir kısmının çöküp çökmeyeceğini söyleyemiyoruz? TED إذًا، لماذا لا يمكننا القول بثقة فيما إذا كان قسم كبير من صفيحة جليدية بمساحة قارة ستنهار أم لا؟
    Bu aslında Eğer insanlara daha çok ihracat, daha çok ticaret verirsek hastalığın görülme sıklığı artar Demek değil. TED و لكن هذا لا يعني بالضرورة أننا إذا قدمنا للناس المزيد من الصادرات و التجارة أن يزداد انتشار الوباء
    Madem ona binecekti, neden bir anlamı varken yapmadı ki? Open Subtitles إذا هو كان سيركب العنيف هل هو كان يعني شيئا؟
    O halde onlarda niçin... ...bir şeyler faklı gibi gözüküyor? TED إذا لماذا تبدو وكأن لديها شيئا مختلفا عن البقية ؟
    Babam her zaman "Tanrı tam zamanlı çalışma ekonomisi yürütür" derdi. Eğer ihtiyacı takip edersen hayatta hep bir amacın olur. TED أبي يقول دائمًا الإله يدير اقتصاد التوظيف الكامل، وأنه إذا فقط لبًّيت حاجة ما، لن تخفق في تحقيق هدف في الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more