"احلام" - Translation from Arabic to Turkish

• rüyalar
• rüya
• hayaller
• hayalleri
• hayal
• uykular
• rüyası
• rüyaları
• hayallerim
• hayallerin
• hayallerini
• hayali
• düşler
• rüyalarında
• Rüyasız

Tatlı rüyalar, Bay İkinci Şans. İyi vakit geçirdim.
احلام سعيده رجل الفرصه الثانيه لقد مرحت فعلا

Ve sonra rüyalar, çoğunlukla rüyalar birkaç gün öncesine kadar.
وبعدها فقط احلام.. تقريبا احلام حتي عدة ايام ماضية

Son birkaç gündür herhangi tuhaf bir rüya gördün mü?
هل عانيت من تجارب احلام غريبة في الايام القليلة الماضية ؟

Beyaz önlüklülerin de büyükanneleri olabileceğine dair boş hayaller kurmak...
احلام الطقس الغير مجدية عن الطقس والبيض الملتزمون بالصمت والجدة ، وأيضا..

Oh, bir insanın hayalleri olabilir ancak onları kullanılır hale getirmeyi becermeli, sürekli onları düşünerek oturup durmamalı.
فعليه ان يضع قدمه على ارض الواقع اوه, يجب ان يكون لدى المرء احلام ولكن عليه تنفيذ تلك الاحلام بشكل عملى

Belki de kafasının içi kurcalanan herkes böyle rüyalar görüyordur.
ربما يحصل بعضى الاشخاص على احلام مثل هذه عندما يبدءون فى تحسس رأسك

Ne kadar kötü rüyalar gördüğümü anlayabilmen için bana bir bakman yeter.
نعم , الجحيم . فقط انظر الي ويمكنك ان تعرف ان لدي احلام فظيعة

Kalp, asla gerçekleşmeyecek rüyalar gösterir.
القلوب ترينا احلام لا يمكن ان تصبح حقيقة ابدا

Sana acı veren dişi çekiyorum. Uykunda inleyip duruyorsun, bu yüzden ben de mumyalarla ilgili rüyalar görüyorum.
انت لا تتوقف عن الأنين في نومك وهذا يجعل احلام المومياء تاتيني

Lanet olsun adamım, tatlı rüyalar görüyordum.
اجل , اللعنة يا رجل , لقد كنت احلم احلام جميلة

Güvendesiniz çocuklar... rüya durumunda olacaksınız.
انظروا , سوف تكونون فى حالة ما مثل احلام اليقظة

Bu teknisyenlerin rüya takımıdır... Bu insanlar sinemanın doğumdan bu yana en korkulu sahneleri çektiler.
هذا فريق احلام التقنية , انه الفريق الذي صور اكثر الافلام رعباً

Güzel çünkü başta onları rüya sanmıştım.
جيد , لأنه في البداية ظننتها مٌجرد احلام

Bak, tamam, büyük düşünmek güzel ama hayaller karın doyurmuyor.
أسمع، لا بأس بأن تحلم احلام كبيرة لكنها لن تضع النقود في محفظتك

Bir anda hayatımızın tüm hayalleri paramparça olmuştu.
فى لحظة واحده ، كُلّ احلام حياتِنا حُطّمتْ.

30 yıl sonra, çocukluk planımın Niagara'da gerçekleştiğini gördüğümde ve aklın çözülemez gizemine hayretle bakakaldığımda duyduğum şaşkınlığı, bir hayal edin.
تخيلوا دهشتي , بعد 30 عاما رأيت احلام طفولتي تعمل علي شلالات نياجرا وتساءلت عن سر العقل المبهم

Ben de canım. İyi uykular.
و انا ايضاً ، احلام سعيده يا عزيزتى

Daha fazla kahve görüşü veya balık rüyası istemiyoruz.
لا يمكنني الاستمرار مع المزيد من رؤي في القهوه او احلام مع الاسماك

Bu şeyler Gordon'un rüyaları veya halisülasyonları olabilir mi?
هذه الأشياء، لدي جوردن، هل احلام أم هلوسة؟

Fakat benim hayallerim var ve şimdi arkama bakacak değilim.
لكن لدي احلام في عياني و انا الان لا أستطيع النظر للوراء

Arkanda tek bıraktığınsa hiç gerçekleşmemiş... hayallerin olur.
وكل هذا عبارة عن احلام المستقبل التى لن تتحقق

Kendi hayatlarını kurmak isteyen başka insanların hayallerini acımadan yok eden... o insanları artık çok daha sık affediyoruz.
في اوقات كثيرة جدا نقبل بها الذين يرضون ان يبنوا حياتهم على احلام محطمة من اناس اخرون

Bu kimsenin çocukluk hayali değil. Çok daha fazlası olabilirsin.
هذا شيء لم يخططه اي شخص هذا لم يكن ضمن احلام طفولتي

düşler. Kötü düşler David.
احلامك تزعجك انها مجرد احلام, ديفيد

Ee Victor, söyle bakalım rüyalarında boşalmanı sağlayan kızı doğum gününde ziyaret etmek nasıl bir duygu?
حسنا، "فيكتور" ما هو شعورك؟ وأنت تزور فتاة وتراوضك احلام مثيرة في حفل عيد ميلادها؟

Rüyasız bir uykunun ne anlamı kalır ki?
و ما الجيد في نومٍ بلا احلام ؟