Tatlı rüyalar, Bay İkinci Şans. İyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | احلام سعيده رجل الفرصه الثانيه لقد مرحت فعلا |
Ve sonra rüyalar, çoğunlukla rüyalar birkaç gün öncesine kadar. | Open Subtitles | وبعدها فقط احلام.. تقريبا احلام حتي عدة ايام ماضية |
Son birkaç gündür herhangi tuhaf bir rüya gördün mü? | Open Subtitles | هل عانيت من تجارب احلام غريبة في الايام القليلة الماضية ؟ |
Beyaz önlüklülerin de büyükanneleri olabileceğine dair boş hayaller kurmak... | Open Subtitles | احلام الطقس الغير مجدية عن الطقس والبيض الملتزمون بالصمت والجدة ، وأيضا.. |
Oh, bir insanın hayalleri olabilir ancak onları kullanılır hale getirmeyi becermeli, sürekli onları düşünerek oturup durmamalı. | Open Subtitles | فعليه ان يضع قدمه على ارض الواقع اوه, يجب ان يكون لدى المرء احلام ولكن عليه تنفيذ تلك الاحلام بشكل عملى |
Belki de kafasının içi kurcalanan herkes böyle rüyalar görüyordur. | Open Subtitles | ربما يحصل بعضى الاشخاص على احلام مثل هذه عندما يبدءون فى تحسس رأسك |
Ne kadar kötü rüyalar gördüğümü anlayabilmen için bana bir bakman yeter. | Open Subtitles | نعم , الجحيم . فقط انظر الي ويمكنك ان تعرف ان لدي احلام فظيعة |
Kalp, asla gerçekleşmeyecek rüyalar gösterir. | Open Subtitles | القلوب ترينا احلام لا يمكن ان تصبح حقيقة ابدا |
Sana acı veren dişi çekiyorum. Uykunda inleyip duruyorsun, bu yüzden ben de mumyalarla ilgili rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | انت لا تتوقف عن الأنين في نومك وهذا يجعل احلام المومياء تاتيني |
Lanet olsun adamım, tatlı rüyalar görüyordum. | Open Subtitles | اجل , اللعنة يا رجل , لقد كنت احلم احلام جميلة |
Güvendesiniz çocuklar... rüya durumunda olacaksınız. | Open Subtitles | انظروا , سوف تكونون فى حالة ما مثل احلام اليقظة |
Bu teknisyenlerin rüya takımıdır... Bu insanlar sinemanın doğumdan bu yana en korkulu sahneleri çektiler. | Open Subtitles | هذا فريق احلام التقنية , انه الفريق الذي صور اكثر الافلام رعباً |
Güzel çünkü başta onları rüya sanmıştım. | Open Subtitles | جيد , لأنه في البداية ظننتها مٌجرد احلام |
Bak, tamam, büyük düşünmek güzel ama hayaller karın doyurmuyor. | Open Subtitles | أسمع، لا بأس بأن تحلم احلام كبيرة لكنها لن تضع النقود في محفظتك |
Bir anda hayatımızın tüm hayalleri paramparça olmuştu. | Open Subtitles | فى لحظة واحده ، كُلّ احلام حياتِنا حُطّمتْ. |
30 yıl sonra, çocukluk planımın Niagara'da gerçekleştiğini gördüğümde ve aklın çözülemez gizemine hayretle bakakaldığımda duyduğum şaşkınlığı, bir hayal edin. | Open Subtitles | تخيلوا دهشتي , بعد 30 عاما رأيت احلام طفولتي تعمل علي شلالات نياجرا وتساءلت عن سر العقل المبهم |
Ben de canım. İyi uykular. | Open Subtitles | و انا ايضاً ، احلام سعيده يا عزيزتى |
Daha fazla kahve görüşü veya balık rüyası istemiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكنني الاستمرار مع المزيد من رؤي في القهوه او احلام مع الاسماك |
Bu şeyler Gordon'un rüyaları veya halisülasyonları olabilir mi? | Open Subtitles | هذه الأشياء، لدي جوردن، هل احلام أم هلوسة؟ |
Fakat benim hayallerim var ve şimdi arkama bakacak değilim. | TED | لكن لدي احلام في عياني و انا الان لا أستطيع النظر للوراء |
Arkanda tek bıraktığınsa hiç gerçekleşmemiş... hayallerin olur. | Open Subtitles | وكل هذا عبارة عن احلام المستقبل التى لن تتحقق |
Kendi hayatlarını kurmak isteyen başka insanların hayallerini acımadan yok eden... o insanları artık çok daha sık affediyoruz. | Open Subtitles | في اوقات كثيرة جدا نقبل بها الذين يرضون ان يبنوا حياتهم على احلام محطمة من اناس اخرون |
Bu kimsenin çocukluk hayali değil. Çok daha fazlası olabilirsin. | Open Subtitles | هذا شيء لم يخططه اي شخص هذا لم يكن ضمن احلام طفولتي |
düşler. Kötü düşler David. | Open Subtitles | احلامك تزعجك انها مجرد احلام, ديفيد |
Ee Victor, söyle bakalım rüyalarında boşalmanı sağlayan kızı doğum gününde ziyaret etmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | حسنا، "فيكتور" ما هو شعورك؟ وأنت تزور فتاة وتراوضك احلام مثيرة في حفل عيد ميلادها؟ |
Rüyasız bir uykunun ne anlamı kalır ki? | Open Subtitles | و ما الجيد في نومٍ بلا احلام ؟ |