Bulamadığım için seni arayarak uyandım ve yüzüm gözyaşlarından sırılsıklamdı. | Open Subtitles | استيقظت وأنا أناديك لأني لم أجدك فوجدت وجهي مبللاً بالدموع |
Suyun altında uyandım ve yukarıya doğru yolumu buldum ve sahile yüzdüm. | Open Subtitles | و استيقظت تحت الماء و سبحت إلى أعلى و سبحت حتى الشاطيء |
Bayım bu sabah kafamda aylık 1000 Dolarlık bir bütçeyle uyandım. | Open Subtitles | سيدي، استيقظت هذا الصباح راسماً في ذهني ميزانية بألف دولار شهرياً |
Huzursuz bir şekilde uyukladı, ve gecenin bir yarısında uyandı. | Open Subtitles | استلقت لترتاح و لكن استيقظت في أكثر ساعات الليل ظلمة |
Gece kulübünden sonraki sabah sokakta uyandın, yalnızdın. | Open Subtitles | في الصباح الذي تلا ليلة أن كنت في الملهى استيقظت في الشارع معلق ووحيد |
Gecenin ortasında, su dökmek için kalktım, ve o orada, yere uzanmış yatıyordu. | Open Subtitles | و في وسط الليل استيقظت لأقضي حاجتي و كان هو مستلقي على الأرض |
Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
Ben, bu sabah uyandım, aynaya baktım ve düşündüm ki, değişmem gerekiyor. | Open Subtitles | استيقظت هذا الصباح ونظرت في المرآه وفكرت مباشرة, أنني في حاجة للتغير |
Yani beni şok etmedi. Komik olan, bu sabah uyandım ve... Apaçık görüyordum. | Open Subtitles | الأمر المضحك هو أني استيقظت صباح اليوم واستطعت الرؤية بوضوح لكن ليس بعينيّ |
Geçen gün deli gibi aşık olduğum adamın yanında uyandım ve o ölmüştü. | Open Subtitles | في ذلك اليوم, استيقظت بجانب شخص كنت مغرمة جداً به, وقد كان ميتاً |
Tedbiri elden bırakmıştım. Elindeki şok tabancısını görmedim. Sonra burada uyandım. | Open Subtitles | أسقطت حذري , فلم أرَ الصاعق وحين استيقظت , أمسيت هنا |
O neydi bilmiyorum. Sadece bir sabah uyandım ve düşüncelerim farklıydı. | Open Subtitles | لا اعلم ما كان استيقظت صباحا و كل شيئ كان مختلف |
Bu adamlar beni kaçırdı, boynuma bir iğne yaptılar ve burada uyandım. | Open Subtitles | و هؤلاء الأشخاص أخذوني ببساطة أعطوني حقنة في رقبتي ثم استيقظت هنا |
Kız kardeşim çığlık atarak uyandı ve bir daha uyuyamadı. | Open Subtitles | أختي استيقظت وهي تصرخ ولا تستطيع العودة مرة أخرى للنوم |
İsis ile ev sahibi, çok yüksek bir inleme sesiyle hemen uyandı. | TED | سرعان ما استيقظت آيزيس ومُضيفتها على العويل. |
Sen ölmüştün, morgda uyandın, sonra kalktın ve öylece gittin. | Open Subtitles | كنت ميت، استيقظت في المشرحة وثم نهضت ورحلت |
Sırf senin için taze balık alabileyim diye erken kalktım. | Open Subtitles | لقد استيقظت مُبكرًا للحصول على أسمـاك طازجة، من أجلك أنت |
İlk hatırladığım şey, ormanda uyandığım... kim olduğu veya neler olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan yeni doğmuş bir bebek gibi. | Open Subtitles | أول ذكرى لي كانت أني استيقظت في غابة مثل طفلٍ حديث الولادة ، لم يكن لدي فكرة من أكون أو مالذي يجري |
Söylesen, bugün uyandığında Meksika'da bir randevu evinin önünde olacağın aklına gelmiş miydi? | Open Subtitles | أخبرني بأمر، عندما استيقظت اليوم هل جال بخاطرك أنك ستقفين امام بيت دعارة؟ |
Nihayet bunu anladım. Her üç gün uyanık kaldığımda, 24 saat kazanıyorum. | Open Subtitles | وأخيراً أكتشفت الأمر، كلما استيقظت ثلاثة أيام أربح 24 ساعة.. |
Yanık kokusunu duyunca uyanıp kardeşimi yangının ortasından tüm acılarımı göz ardı ederek güvendeki ailemi bulana kadar taşıdığım zaman. | Open Subtitles | عندما استيقظت على رائحة الدخان وحملت أخي الصغير عبر النيران المتقدة متجاهلًا الألم المبرح حتى عثرت على والدي في أمان |
Bir süre sonra kızın uyanmış ve aşağı inerken annesinin öldüğünü görmüş. | Open Subtitles | في لحظة ما ابنتك استيقظت ونزلت الى الاسفل كي ترى امها تموت |
Erken kalkmışsın. Neler yaptın? | Open Subtitles | لقد استيقظت مبكرا، ماذا كنت تفعل؟ |
Hayrola? Bu sabah ters tarafından mı kalktın? | Open Subtitles | هل استيقظت على الجانب الخطأ من السرير في الصباح؟ |
Böylece planlı bir şekilde geciktirmeye başladım. Kendine saygılı, işini son ana bırakan herkes gibi ertesi sabah erkenden kalkıp nasıl son ana bırakacağımın adımlarını yazdım. | TED | لذلك ماطلت بشكل مضاعف، وكأي مماطل يحترم نفسه، استيقظت مبكراَ في الصباح، وأنجزت قائمة من الخطوات حول كيفية المماطلة. |
Penny uyanırsa, burada olmamızla ilgili hiçbir geçerli açıklamamız olmadığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك إذا استيقظت بيني ليس هناك تفسير معقول لماذا نحن هنا |
Ertesi sabah kalktığımda bu çılgın önermeyi rüyamda mı görmüştüm yoksa gerçekten yazdım mı düşündüm. | TED | وفي الصباح التالي ، استيقظت وفكرت ، هل كنت أحلم بتلك المرافعة المجنونة ، أم أنني كتبتها بالفعل ؟ |
Güzel, Uyanmışsın. | Open Subtitles | من الجيد انك استيقظت نستطيع ان نلتقط الصورة الان |