"اصعب" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor
        
    • zormuş
        
    • zorlaşıyor
        
    • zordur
        
    • zorlu
        
    • zorlaşacak
        
    • zorlaştırmak
        
    • zordu
        
    • zorlaştırır
        
    zor günlerimiz de olabilir, aç kalabiliriz, ne fark eder? Open Subtitles لو خاطرنا سنرى ايام اصعب حيث التلاجة خالية من الدجاج
    Zavallı Haku. Buraya geldiğinden beri çok zor zamanlar geçirdi. Open Subtitles هاكو المسكين هذا اصعب يوم عليه منذ اتى الى هنا
    Aslında hayır. Eskiden konuşuyorduk ama bu işleri daha zor yapıyordu. Open Subtitles نعم,بالواقع ليس بعد كنا نعتاد على ذلك,ولكنه جعل كل شئ اصعب
    Düşündüğümden çok daha zormuş. Giriş ücretleri, işlem ücretleri, ceza paraları derken elimde çok fazla para toplanıyor. Open Subtitles إنه اصعب مما تصورته بين رسم الدخول .. ورسم المعاملات ، ورسم العقوبات ، انا في الحقيقة
    Asla kolaylaşmıyor, tersine zorlaştıkça zorlaşıyor. Open Subtitles لذلك دعني اقول لك شيئ انه لا يصبح اسهل في واقع الامر انه يصبح اصعب فاصعب
    Tatlım,size zor bi gece yaşatmak istemiyorum, bunu tartışmıştık zaten biliyorsun Open Subtitles عزيزتي اني لا احاول ان اصعب عليكم الأمور اننا نناقش هذا
    Lana'yı ellerimin arasından bırakmak yaptığım en zor şeydi, Chloe. Open Subtitles التخلي عن لانا هو اصعب شيء قد اقوم بفعله كلوي
    Sonuçta değişip yeni biri olmaya çalışmanın en zor yanlarından biri de hangi şeylerin kontrolünüzde, hangilerinin ise gücünüz dışında olduğunu anlamaya çalışmak. Open Subtitles اصعب جزء هو أن تكون جديد وتحاول أن تغير و أن تفهم الاشياء التي هي تحت امرتك والاشياء التي لا يد لك عليها
    Abla,sen bunun bu kadar zor olacağını söylememiştin ...şey birisini affetmenin Open Subtitles الم تقل بان اصعب شئ هو مسامحة شخص ما ؟ ؟
    Kitabında yas tutmanın en zor kısmının ölenleri geride bırakmak olduğunu yazmıştın. Open Subtitles لقد قلتِ في كتابك ان اصعب شيء في الحزن هو ان تنسيه
    Britta'ya elveda demek oldukça zor oldu. Fakat yalancı ve sürtük biriydi. Bu yüzden ayrılmaktan başka şansım yoktu. Open Subtitles ^قول الوداع لبريتا كان اصعب شيئ يمكن فعله^ ^لكن عندما يكون احدهم كاذب^ ^ لا يكون هناك شيئ لفعله^
    için en zor şey düşünün beni izliyor dışında başarısız Open Subtitles اعتقد انه اصعب شئ بالنسبة لك غير ان تراني افشل
    Projenin iyi olmadığını bildiğinde iş çok daha zor oluyor. Open Subtitles انا اعني,العمل اصعب بكثير عندما تعلم ان المشروع ليس جيد
    En zor sorunlardan biri de ona nasıl daha çok egzersiz yaptırabileceğimizdi. Open Subtitles في اعطائها الاحضان اصعب شيء علينا كان هو ايجاد طريقة لجعلها تتمرن
    Gitarda bile öğrenmesi en zor şarkılardan birini bana öğretti. Open Subtitles علمني واحده من اصعب الاغنيات التي يصعب تعلمها على الغيتار
    Bazen en büyük sevgi eylemleri, verilmesi gereken en zor kararlardır. Open Subtitles في بعض الأحيان أعظم أعمال المحبة هي أن ترتكب اصعب الاعمال
    Bakın size göstereyim, hesaplanması daha zor problemler de yapabilirsiniz. TED دعوني أريكم .. ان باستخدام الحاسوب يمكننا جعل المسائل الرياضية اصعب ..
    Bu suçla savaş işi düşündüğümden de zormuş. Open Subtitles انت تعلم,موضوع محاربة المجرمين هو اصعب بكثير مما تصورت
    İşim zorlaşıyor ama ben onları burada bırakamam. Open Subtitles ..هذا يجعل مهمتي اصعب لكن لايمكنني تركهم هنا
    Belki de diyorum... bir sırla yaşamak sandığımdan zordur. Open Subtitles اعتقد ان العيش مع سر اصعب كثيراً مما اعتقدت
    Bütün bunların yanında, seyahatimin en zorlu kısmı gideceğim Ada'ya yaptığım sekiz günlük yolculuktu. Open Subtitles اصعب جزء في رحلتي كانت رحلة الثماني يوماً للوصول الى الجزيرة
    Ama Collier'le ne kadar uzun süre kalırsa, ona yardım etmem o kadar zorlaşacak. Open Subtitles ولكن بقاءه اكثر مع كوليير سيكون اصعب على ان اساعده
    İşimizi zorlaştırmak isterler, çünkü biz onları mahvetmeye çalışıyoruz. Open Subtitles سيجعلون عملنا اصعب لاننا نحاول ان نقضي عليهم
    Ama senden vazgeçmek ondan daha da zordu. Open Subtitles وكان هذا صعب عليها ولكن تركك كان اصعب
    Bu da benim işimi bir kat daha zorlaştırır. Pekala, bak. Open Subtitles ذلك يجعل عملي اصعب حقاً حسناً، اسمع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more