| Şu sıralar işinin başından aşkın olduğunu biliyorum benim için endişelenmen gereksiz. | Open Subtitles | انا اعلم انك تقومين بأعمال كثيرة الان,ولكن لا داعى لأن تقلقى على |
| Üzgün olduğunu biliyorum ama yargıç yasalara göre karar veriyor. | Open Subtitles | اعلم انك حزينة , لكن القاضي كان يحكم حسب القانون |
| Kızgın olduğunu biliyorum ama, nasıl bu kadar kaba olabiliyorsun? | Open Subtitles | اعلم انك غاضب، لكن كيف يمكنك ان تكون قليل التهذيب؟ |
| Bilmen gerekiyor. Beni buraya sen koydun. Böyle bir şey söyleyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | ولابد ان تعرفى انك السبب فى ذلك كنت اعلم انك ستقول ذلك |
| Annen endişelendi, doktorlar endişelendi, ama ben endişelenmedim, ...çünkü ben senin hasta olmadığını biliyordum... sen acı hissetmiyordun, sadece çok cesurdun. | Open Subtitles | وكانت والدتك والطبيب قلقين ولكن بالنسبة لي لا . لانني كنت اعلم انك لست مريض ولم تكن تتالم , لانك شجاع |
| - Ama sorun olmayacak çünkü senin dışarıda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لكنى سأكون على ما يرام لأنى اعلم انك بالخارج |
| ınançsız biri olduğunu biliyorum Henry ama bu şans meselesi değil. | Open Subtitles | لا , اعلم انك لست مؤمن ,هنرى ولكن هذه ليست فرصه |
| Bana öfkeli olduğunu biliyorum ama yediğin tüm nanelerde seni o şımartıyordu. | Open Subtitles | اعلم انك غاضبة مني ، لكن الطريقة.. التي تبث بها الافكار لرأسك |
| Meşgul olduğunu biliyorum Raul ama bahse girerim hala bazılarının peşinde koşuyorsundur. | Open Subtitles | اعلم انك مشغول يا راؤول، لكني اراهن انك لا تزال تعبث وتمرح قليلا |
| Debbie'in Rick'le evlenmesinden senin de benim kadar mutsuz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كول , انا اعلم انك لست سعيدا مثلى بشأن زواج ديبيى من ريك |
| Meşgul olduğunu biliyorum o yüzden beni eğlendirmenize gerek yok. | Open Subtitles | اعلم انك مشغول اذًا لا حاجة للترفية عنّي. |
| O şovları atlatmanın tek yolunun uyuşturucu almak olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعلم انك ادخلت نفسك للمُسابقة بإستخدام المخدرات |
| Araba için kızgın olduğunu biliyorum ama buraya giremezsin. | Open Subtitles | اعلم انك غاضب بشان السيارة لكن لا يمكنك المجيء لهنا |
| Son günlerde biraz tuhaflaştığını biliyordum, ahbap ama sen tamamen delirmişsin. | Open Subtitles | اعلم انك كنت تتصرف بغرابه مؤخراً لكن يبدو انك جننت حقاً |
| Dün oraya gitmeyeceğini biliyordum. Bu yüzden ona ben gittim ve bana bunları o verdi. | Open Subtitles | كنت اعلم انك لن تذهب اليه,ليلة امس لذا ذهبت انا اليه |
| Sizin farklı olduğunuzu biliyordum. Ama emin olmalıydım. Beni affedin! | Open Subtitles | كان علي ان اعلم انك لست كالآخرين ولكن كان يتوجب علي ان اتاكد , هل ستسامحني ؟ |
| Şu an keyifsiz olduğunun farkındayım ama sana heyecan verici haberlerim var. | Open Subtitles | اعلم انك منزعج الآن لكن لدي أخبار جميلة لك |
| Nerenden zarar görebileceğini. Yaşlı adamdan korkmadığını biliyorum. Bundan eminim. | Open Subtitles | اين يمكن ان يؤذيك, اعلم انك لست خائفاً منه .. |
| Bakın, söylemek istemediğinizi biliyorum ama çok iyi biliyorum ki parayı inceleyene dek beni elinde tutacaktır. | Open Subtitles | انا اعلم انك لا تريد ان تقول هذا ولكنى اعرف جيدا انه سيحتجزنى حتى يفحص هذا المال |
| Gelecek sezona başladığından haberim yoktu. | Open Subtitles | لم اعلم انك بدأت بعمل اي شيء للموسم المقبل |
| Ama kararı, olgun insanlar vermeli. Haklı olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | ولكن القرار فى يد الحكماء فقط اعلم انك على حق |
| Onun bu işin içinde olduğunu bilmiyordum. Size bunun için ne kadar ödedi? | Open Subtitles | لم اكن اعلم انك عملت هذا السيناريو كم دفع لكِ لقاء هذا ؟ |
| Sürekli hayal gören tiplerden olmadığını biliyorum... ama oratada kadın falan yok ve bende hayaletlere inanmam. | Open Subtitles | اعلم انك لم ترا اية خيال ولكن لايوجد اي عجوزا هناك وانا لاارجح فكرة وجود الاشباح |
| Bunu bir iltifat olarak söylediğini biliyorum ama güzelliğime konan sınırları takdir etmiyorum. | Open Subtitles | اعلم انك قلت هذا كمديح و لكن انا لا اقدّر هذا هناك حدود على جمالى |