"افتح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aç şu
        
    • Aç kapıyı
        
    • açsana
        
    • açıp
        
    • Açıl
        
    • Aç şunu
        
    • açık
        
    • açacağım
        
    • Kapıyı aç
        
    • açmak
        
    • açın
        
    • aç Ve
        
    Bundan sonra, Turnbull ile görüşeceksiniz. Aç şu kapıyı evlat. Open Subtitles من الأن فصاعداً ستتعامل مع تورنبول افتح الباب يا بنى
    Hadi ama hadi Aç şu kapıyı Aç şu kapıyı.Hadisene ! Open Subtitles هيا يا رجل، دعني أخرج من هنا افتح الباب، افتح الباب
    Bekle, Arnold. Aç kapıyı tekrar. Bir müşterimiz daha var! Open Subtitles توقف يا ارنولد افتح القفص مجددا ، لدينا زبون آخر
    - Doğumgünü hediyeni açsana. - Siz açın. Ben Brick'le konuşacağım. Open Subtitles أيها الأب الكبير ، افتح هديتك افتحيها بنفسك ، اريد أن اتحدث الى بريك
    Evet, siz bize kapıyı açıp bildiklerinizi anlatın biz de kendi bildiklerimizi anlatalım. Open Subtitles أجل، لذا افتح الباب فحسب وأخبرنا بما تعرفه، وسنخبرك بما نعرفه نحن موافق؟
    Doğru cevap bu değil.Açıl Open Subtitles هيا ، اظن انه جواب جيد هيا افتح لنا صدرك
    Frenci nerede, Aç şunu! Open Subtitles اين المسؤول عن ايقاف القطار.. افتح الباب
    Parkway'den gidelim. İki pencere açık. Saatte 35 mil. Open Subtitles اسلك الطريق العام افتح نافذتان وسر بسرعة 35 ميل في الساعة
    ve sahildeki güzel bir kumsalda küçük bir büfe açacağım. Open Subtitles وسوف افتح حانة على شاطئ جميل بعيد جدا عن هنا
    Doğru diyor. Aç şu lanet kapıyı. Adamı dinleyip Kapıyı aç! Open Subtitles حسناً افتح الباب افعل ما يقولُه لك وافتح هذا الباب اللعين
    Haydi Danny, Aç şu kapıyı dostum! Cevap ver! Open Subtitles بالله عليك يا داني افتح الباب يا رجل اجبني
    Seni beyinsiz, Aç şu kapıyı. Bu kapıyı hemen aç. Open Subtitles ايها المتخلف عقليا افتح الباب افتح الباب اللعين حالا
    Biz sevgili değiliz , Carl. Aç şu lanet olası kartı. Open Subtitles نحن لسنا بعشاق يا كارل افتح البطاقة اللعينه
    Aç kapıyı, çık arabadan,... ..sokağa çık ve paramı bul. Open Subtitles افتح الباب و انقلع من سيارتي اذهب و أحضر لي مالي
    Aç kapıyı! Ne haltlar karıştırıyorsun orada? Open Subtitles افتح الباب ماذا تفعل افتح الباب هاكين, من هذا؟
    -Doğumgünü hediyeni açsana. -Siz açın. Ben Brick'le konuşacağım. Open Subtitles أيها الأب الكبير ، افتح هديتك افتحيها بنفسك ، اريد أن اتحدث الى بريك
    - açsana şu sikik kapıyı! - Öğretmenlerle birlikte konuşacağız. Open Subtitles افتح الباب اللعين - نحنُ سنتحدث مع المعلمين سويًا -
    O hayali dünyaya gidip, orada yaşamak isterdim. Bunun için de insanların gardıroplarını açıp dururdum. (Gülüşmeler) Annemin erkek arkadaşının gardırobunun içini incelerdim, orada gizli ve büyülü bir ülke falan yoktu. TED تمنيت ان أعيش في العالم الخيالي، اريد فقط ان افتح خزانات ملابس الناس. حتى خزانة صديق أمي، ولم تكن هناك ارض سرية سحرية.
    Bana yolu göster. Açıl. Yolu ortaya çıkar. Open Subtitles "أرشدني للطريق، افتح الباب، أفصح عن الطريق."
    Yemek ve çiş durağı. Aç şunu. Open Subtitles وقت الراحة للتبول و الطعام افتح الباب
    Daha açık renk elbiseler giymelisin Ali. Open Subtitles علي, يجب ان ترتدي بذلة لونها افتح من تلك.
    Acil durum kapağını açacağım. İçinde plastik kaplamayla ceset için bir çuval bulacağım. Open Subtitles افتح خزانة الحالات الطارئة ، حيثُ سأجد أغطية بلاستيكيّة ، وأكياس مناسبة للجثّة
    Orada olduğunu bilmek, bana gözlerimi açmak için cesaret veriyordu. Open Subtitles علمي بأنك هناك , كان يعطيني الشجاعة لكي افتح عيناي
    Kapıyı açın ve ellerinizi indirin. Alçaklığınızın sonu geldi artık. Open Subtitles افتح البوابة و ضع أسلحتك جانبا، لقد حانت نهاية ظلمك
    Neden Marge'ı yürüyüşe çıkarmıyorsun, kalbini aç Ve sana neler söylediğine bak? Open Subtitles لماذا لا تأخد مارج في تمشيه افتح لها قلبك وانظر ماذا سيحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more