| Babam bir Tanrı anca o böyle bir işaret yaratabilir. | Open Subtitles | إن أبي من الآلهة العليا وهم وحدهم يمنحون هذه الرموز |
| Anne, senin Tanrı, bir çocuğun hikayesi değil, benim mızrak. | Open Subtitles | أمي ، إن الآلهة غير حقيقية، بينما رمحي ليس كذلك |
| Kader tarafından seçilmiş Tanrı'nın Ulu Eli, her türlü bağdan muaf olmalıdır. | Open Subtitles | قد قررت يد الآلهة الهائلة جداً مصير قدرك , حول كل شيء. |
| İfadenizin doğru ve dürüst olacağına dair tüm Tanrılara yemin eder misiniz? | Open Subtitles | هل تقسمين بجميع الآلهة أن شهادتك وسوف تكون صحيحة و صادقة ؟ |
| Cesareti diğer tüm Tanrılara ilham veren sivilceli, cılız biri sayesinde güneş günlük yörüngesini izliyor ve tavşan yüzlü ay da beraberinde onu takip ediyor. | TED | بفضل البائس ذي البثور، الذي ألهمت شجاعتُه كل الآلهة. تدور الشمس في مدارها اليومي، ويعقُبها القمر ذو وجه الأرنب. |
| Tanrıça sizi duyabilir gürültü yapmaya gerek yok kes sesini! | Open Subtitles | الآلهة لديها ما يشغلها الأن من الأفضل أن ندعها إخرس |
| İskandinav mitolojisinde, pastalar tanrının yemekleridir. | Open Subtitles | في علم الأساطير الإسكندنافي، كانت المعجنات طعام الآلهة |
| Tanrı veya Tanrılar yoksa o zaman hiçbir şeyin anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك وجود للرب أو الآلهة سيفقد كل شيء معناه |
| Kral olmak için doğdum, ama şimdi Tanrı gibi yaşayacağım. | Open Subtitles | أنا ولد ليكون ملكا، وأنا الآن ذاهب للعيش مثل الآلهة. |
| Tanrı veya Tanrılar yoksa o zaman hiçbir şeyin anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك وجود للرب أو الآلهة سيفقد كل شيء معناه |
| Şimdi bütün boyadığım insanlara bakıp şöyle düşünüyorum: Acaba hepimiz Yoruba mitolojisindeki Tanrı ve tanrıçalar gibi yürüsek nasıl görünürdü? | TED | والآن، أفكر بجميع الأشخاص اللذين رسمت عليهم، وفكرت كيف سيبدو اذا مشينا كلنا مثل الآلهة والآلهات من أساطير اليوربا؟ |
| Tecciztecatl ufka ulaştığında bir grup Tanrı eski püskü giysilerle onu giydirdi. | TED | حين وصل تيكسيستاكات للأفق، ألبسته الآلهة ملابس بالية. |
| Bunun haricinde, bugün üç şov daha var. Sonra yine gelin. Tanrı'nın gülümsemesi üzerinizde olsun, Pompeo. | Open Subtitles | اذا سمحت. لقد كانت الآلهة كريمة معك يا بومبيو |
| Kadınlar bize insanlığın Tanrılara davrandığı gibi davranır. | Open Subtitles | إن النساء تعاملنا كما تعامل الإنسانية الآلهة |
| O zaman atalarımızın öğrettiği gibi Tanrılara soralım. | Open Subtitles | لذا، دعونا نسأل الآلهة كما علمنا أجدادنا. |
| Ve insanlar eski Tanrılara o kadar inanmışlardı ki, şimdi tepkilerini ortaya koyuyorlar. | Open Subtitles | و جعلوا الناس يصدقون أن هؤلاء الآلهة يصبون غضبهم |
| Tanrılara mesaj taşıyan birisi olarak ölmek bir insanın sahip olabileceği en büyük onurdu. | Open Subtitles | الموت كحامل رسالة إلى الآلهة يعتبر أعظم شرف قد يختبره رجلاً |
| Kralımız Tanrılara karşı çıkıyor ve biz ona karşı güçsüzüz. | Open Subtitles | ملكنا يتحدى الآلهة ونحن مسلوبي القوة أمامه |
| Kadınların Tanrıça gibi saygı gördükleri Hindistan gibi bir ülkede, bu olabilir mi? | Open Subtitles | تحترم مثل الآلهة.. هل هذا ممكن؟ تفضلوا بالجلوس |
| Eğer tanrının gitmenizi istemesini anlayamıyorsanız, bunu zorla anlatacağız. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع رؤية أن الآلهة تريدك أن ترحل فسوف نُجبر على جعل الأمر يكون واضح |
| Eğer bir çeşit Tanrıya dua ediyorsan, Şimdi başlamak için tam sırası.... | Open Subtitles | إذا كنت تصلي لإلي أي نوع من الآلهة .... ربما عليكَ البدء |
| Tanrılar rüyama girerek tapınaktan adak getirip, rehber olmamı istedi. | Open Subtitles | انظر ,الآلهة أرسلتْني كدليل. . لاحضرهمِ مِنْ المعبدِ الى هنا. |
| Yangtze Nehri'nin sel havzasında siyah kuyruklu limosalar balçığa karışmış solucanların peşindeler. | Open Subtitles | على ضفاف نهر اليانجتزي تتجمع طيور الآلهة للتنقيب عن الديدان في الطين |
| Dünyayı gezerek üvey annesi, tanrıların kraliçesi Hera'nın emri altındakilerle savaşırdı... | Open Subtitles | جاب الأرض مقاتلا أتباع زوجة أبيه الشريرة هيرا ملكة الآلهة المتسلطة |
| o aptal yazıtları geri getirceğim tanrıçanın sözü daha bitmedi. | Open Subtitles | سأحضر هاته الكتب المقدسة الآلهة لم تنهي كلامها بعد |
| Kader'in Mızrağıyla... , Odin, kuzey tanrılarının kralı... dünyanın sonunu getireceğim, | Open Subtitles | مع رمح القدر هذا ساستطيع انا اودين ملك الآلهة الشمالية انهاء هذا العالم |
| Ne kadar ciddi olduğumu anlamışsındır. Zaten tanrıları yeterince kızdırdık. | Open Subtitles | أنا بتكلم بجد دلوقتي مينفعش نزعل الآلهة أكتر من كدا |
| TANRILARIN bize sardigi binlerce illetin içinde en beteri delilik. | Open Subtitles | من بين آلاف الأمراض التي أرسلتها الآلهة لنا الجنون هو الأسوأ |
| tanrılarla ve Şeytanlarla korkusuzca dövüşmüş Doktor neden bizden kaçıp saklansın ki? | Open Subtitles | لم هذا الدكتور الذي قد يقاتل الآلهة والشياطين لم هرب منّا واختبئ |
| Anlarsın, Romalılar Latince konuşurdu ve yol yapmayı eski olanlar dedikleri tanrılardan öğrenmişlerdi. | Open Subtitles | لتعلمى أن الرومان تكلموا اللاتينية و تعلموا شق الطرق من الآلهة المعروفة بالإنشنتس |