"الآن لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • artık
        
    • Şu an
        
    • anda
        
    • Şimdiyse
        
    • Şimdiye
        
    • - Şimdi
        
    • sakın
        
    artık o azarların da üstün konuşmaların da umrumda diil. Open Subtitles الآن لا يهمني الخوف منك و لا من كلامك الكثير
    artık ondan sıkıldığın zaman yakmak için birisini tutman gerekmeyecek. Open Subtitles الآن لا يتعيّن عليكِ استئجار شخصاً ما ليحرقها.. عندما تسأمين
    Nasıl olduğunu sorma ama artık bir cep telefonum var. Open Subtitles صار بحوزتي هاتف هنا الآن لا تسألني كيف حصلت عليه
    Şu an hala biz engelli insanların önünde bariyerler var. TED الآن لا تزال هناك حواجز أمامنا نحن الأشخاص ذوي الإعاقة.
    Biz de yardım ediyorduk ama, babam şu anda işsiz. Open Subtitles كتا نحصل على بعض المساعدة، لكن الوالد الآن لا يعمل
    Bu sabah çok mutluydum. Şimdiyse şu halime bak. Open Subtitles هذا الصباح كنت سعيداً جداً الآن لا أعرف ما الخطأ
    Şimdiye kadar gördüğümüz veya duyduğumuz bu. Hiç kimse nedenini bilmiyor gibi. Open Subtitles إن هذا كل ما نرى ونسمع منه الآن لا أحد يعرف السبب
    - Şimdi beni iyi dinle. - Uyumak yok! Uyumak yok! Open Subtitles حسناً, دعينى أخبرك - لا تنام الآن, لا تنام الآن -
    artık burada sihir var. Onları takip etmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles يوجد سحرٌ هنا الآن لا بدّ أنّ هناك طريقةً للّحاق بهما
    Sana artık yardım edemem. Beni duyup duymadığını bilmiyorum... ama ben... Open Subtitles لن أتمكن من مساعدتك بعد الآن لا أعلم اذا بأمكانك سماعي
    Eski moda, artık çok fazla duymadığımız, artık pek fazla görmediğimiz bir kelime. Open Subtitles إنها عبارة قديمة، لا تسمعونها كثيراً الآن لا ترون منها الكثير بعد الآن
    Neyse ki, artık insanlar aldanmıyor. TED ولحسن الحظ، أن الناس الآن لا يمكن خداعھم،
    artık şimdi sizin herhangi bir sorunuz varsa cevaplandırabilirim ve siz beş sent'lik tura çıkarabilirim. TED حتى الآن لا أستطيع الإجابة على أي من أسئلتكم وسأخطركم فحسب بنصف القصة
    Çocuklarını büyütebiliyordun ve onların senden daha iyi bir yaşam süreceğinden emin olabiliyordun, artık olamıyorsun. TED كنت تستطيع أن تطعم أطفالك، وتضمن أنهم سيتسلقون أعلى أكثر في سلم الحياة مما تسنى لك أنت، لكنك الآن لا تستطيع.
    İşinde itibarı hissedebiliyordun, artık hissedemiyorsun. TED اعتدت الإحساس بالفخر في عملك لكنك الآن لا تستطيع.
    Bu artık mümkün; organize olmak için organizasyonlara ihtiyacınız yok, yeni yazılımlar geliştirmek gibi büyük ve karmaşık görevler için. TED هذا ممكن الآن , لا تحتاج إلى منظمة لتكون منظما لتنجز مهام كبيرة و معقدة مثل إبتكار أنظمة و برمجيات جديدة
    artık yapabileceğimiz bir şey yok. Hiç kimsenin yapabileceği bir şey yok. Open Subtitles لا شيء نستطيع أن نفعله بعد الآن لا شيء يستطيع أن يفعله أي شخص
    Şu an, hiç birşey söylenemez, bu çok hassas bir durum. Open Subtitles حتى الآن لا نستطيع أن نقول شيئا إنها حالة دقيقة جدا
    Ve itiraf etmeliyim ki, Şu an için bunu açıklayamıyorum. Open Subtitles أنا يجب أن أعترف، حتى الآن لا أستطيع تفسير ذلك.
    Yaraları hafif ama şu anda kazanın yarattığı travmayı atlatamıyor. Open Subtitles إصاباته بسيطة، ولكنه الآن لا يستطيع التعامل مع صدمة الحطام
    Şimdiyse bunu kontrol edemiyorum. Tıpkı sana benzedim. Open Subtitles و الآن لا يمكنني التحكم به انا مثلك تماماً
    Kontrol etmeye devam ederiz ama Şimdiye kadar çizik bile yok. Open Subtitles حسناً , سنستمر بالفحص ولكن حتى الآن لا يوجد أي خدش
    - Şimdi ikimize de kalmadı! Open Subtitles ياقحبة! يالمسيح! الآن لا أحد منا سيحصل عليه!
    Bu işi şimdilik bana bırak. sakın o eve yaklaşma Open Subtitles دع الأمر لي منذ الآن لا تقترب من المنزل أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more