| Gerçekte, birisi televizyonu açar açmaz, diğer odaya geçiyorum ve okumaya başlıyorum. | TED | في الواقع ، حالما يقوم أحداً بتشغيله، أذهب إلى الغرفة الأخرى وأقرأ. |
| Üzerinden geçirmek diğer taktikten daha etkili bir taktikmiş gibi görünüyor. | TED | إذ يبدو أن التلويح بالقالب هي الاستراتيجية الأكثر فاعلية من الأخرى. |
| Bir zaman aralığından sonra bunu diğer kolla da yaptırdık. | TED | ونقوم بتكرار ذلك مع اليد الأخرى مع تأخير في الوقت. |
| Benimle öbür odaya gelirsen, sana fikrimi gösteririm... sen de seninkini gösterirsin. | Open Subtitles | إذا أتيت معي للغرفة .. الأخرى سوف أريك فكرتي إذا أريتني فكرتك |
| Şu öteki iş için size verdiği parayı çoktan çıkarmıştır. | Open Subtitles | المال الذي يدفعه لك للوظيفة الأخرى لقد عاد بالفعل إليه |
| PJ: Evet, sen bir tanesini işaret ederken ben aslında sana diğerini verdim. | TED | ب.ج: أجل، لقد كنت تشير إلى واحدة منهم، لكنني في الحقيقة أعطيتك الأخرى. |
| birçok başka rahatsız edici şey bulursunuz,ama yönetici ve toplantı bulamazsınız. | TED | تجد الكثير من الاضطرابات الأخرى , لكنك لن تجد المديرين والاجتماعات. |
| Gördüğünüz gökyüzünü, var olduğunu bildiğimiz her diğer canlı ile paylaşıyoruz. | TED | والسماء التي نراها نشاركها مع كل الأحياء الأخرى التي نعرف بوجودها. |
| Mizah, dilin diğer türlerinden bağımsız bir şekilde hareket eder. | TED | الخطاب الكوميدي ينتقل على موجة مميزة عكس الأشكال الأخرى للغة. |
| Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk, böylece programımız diğer hastalık kontrol programlarıyla birlikte koordine edilebilir ve etkili olabiliriz. | TED | ولدينا أيضا العلاقات مع الحكومات لنضمن أن برنامجنا يعمل بتنسيق مع البرامج الأخرى لمراقبة المرض، لكي نكون أكثر فعالية. |
| diğer karşılaştığımız problem ise iletişim ücretlerinin hala bir sorun olması. | TED | والمشكلة الأخرى التي نواجهها هي تكاليف الإتصال التي تعتبر بمثابة تحدي. |
| Sanırım savaşarak tartışma modeli bu tip diğer tartışma çözümlerini de engelliyor. | TED | و أعتقد أن الجدال بصيغة الحرب يعطل هذه الأنواع الأخرى من الحلول. |
| Neden diğer hayvanlar bizi incelemiyor da, biz onları inceliyoruz? | TED | لماذا نحن ندرس الحيوانات الأخرى بدلاً من أن تدرسنا هي؟ |
| Çok yakında bir çit var. Çitin öbür tarafında özgürlük var. | Open Subtitles | إن السياج ليس بعيداً عن هنا, وستكون الحرية على الناحية الأخرى. |
| Bir kıç yanağını buraya koyarsın, öbür tarafın basıncını azaltırsın. | Open Subtitles | يمكنهم أن يضعوا فردة هنا وتزيل الضغط عن الفردة الأخرى |
| Gölet ve tenis kortunun öteki tarafında araba yolunun diğer yanında. | Open Subtitles | إنها تقع عند النهاية المعاكسة للدرب على الجهة الأخرى عبر البركة |
| Haydi, yavrum öteki odaya gidelim, nelerin varmış bir görelim. | Open Subtitles | تعالي، يا فتاة، لنذهب إلى الغرفة الأخرى ونرى ما لديكِ. |
| Sonuna kadar mortgage, bir kredi kartını ödemek için diğerini kullanmak. | Open Subtitles | كل شئ مرهون حتى المقابض، إستخراج بطاقة إئتمان لتسديد ديون الأخرى |
| Bu videodaki başka bir problem, beynin hareket sırasında sert bir bütün olarak gösterilmesidir. Bu da doğru değildir. | TED | المشكلة الأخرى في هذا الفيديو هي أن الدماغ يظهر ككل جامد بينما يتحرك حولها، وليس ذلك بالشيء الصحيح أيضاً. |
| Belki daha önce bu özelliklerin bazılarını tecrübe etmişsinizdir. Ancak benim şu an bahsettiğim fiziksel özellikler, diğerleri değil. | TED | ربما كنت قد شهدت بعض من هذه الخصائص من قبل، ولكن أنا أتحدث عن الخصائص الفيزيائية، غير تلك الأخرى. |
| Genel hakların merkezinde hiçbir mezhebin diğerine üstünlük kuramayacağı ilkesi yatar. | Open Subtitles | فكرة حقوق الجماعة هي أنه ليس . لجماعة السيطرة على الأخرى |
| Birinden iki, diğerinden de iki, ötekinden üç tane var. | Open Subtitles | اثنان من واحدة واثنان من الأخرى وثلاث اطفال من الأخيرة |
| Bahse girerim, en kötü gününde bile diğerlerinden iki kat daha meleksindir. | Open Subtitles | أراهن أنك في أسوأ حالاتك أفضل من أي ملاك من الملائكة الأخرى |
| Şimdi bir de bu gizemli ikinci halkayı açıklamamız gerek. | TED | أما الآن، علينا أيضًا أن نفسر هذه الحلقة الأخرى الغامضة. |
| Ama insanları seçmeliyiz ve onları geri kalan iş endüstrisini detaylı biçimde inceleme konusunda zorlamayı kendimize görev edinmeliyiz. | TED | ولكننا نحتاج إلى انتخاب الناس ونحتاج إلى إجبار أنفسنا على إجبارهم ليخضعوا لنفس التدقيق الذي تخضع له الأعمال الأخرى. |
| Seni en son gürdüğümde, tek elinde bomba atar vardı diğerinde de M-16. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتك فيها كنت تحمل مسدس في يد و إم16 في الأخرى |
| Yaşlılara karşı davranıştaki çeşitliliğin sebeplerinden bir diğeri de toplumun kültürel değerleri. | TED | المجموعة الأخرى من الأسباب لتفاوت التعامل مع المسنين هي القيم الثقافية للمجتمع. |
| Bir kişi olsaydı haklıydın ama diğerinin hikâyesini doğrulayan iki kişi var elimizde. | Open Subtitles | نعم، إذا هو كانت فقط شخص واحد، لكنّنا عندنا فردان تحقيق القصّة الأخرى. |