"الأمام" - Translation from Arabic to Turkish

    • ön
        
    • İleri
        
    • önden
        
    • önde
        
    • devam
        
    • ileride
        
    • İleriye
        
    • Önüne
        
    • Düz
        
    • öndeki
        
    • marş
        
    • önünde
        
    • ileri
        
    • dümdüz
        
    • ileriye
        
    Ben ön taraftan girerken, sen de arka kapıdan gireceksin. Open Subtitles يجب أن تدخل من الباب الخلفي بينما أباغتهم من الأمام
    ön kapıdan giremiyorum. Beni pek sevmiyorlar. Nedense hiç şaşırmadım. Open Subtitles أنا لا أَستطيع الدخول من الأمام بالضبط انهم لا يحبونني
    Belirli bir amacı var ve ileri doğru hereket ettiğini düşünüyor. Open Subtitles يخيّل له أنه يمشي إلى الأمام و أنّ له هدفا واضح
    Kesinlikle. Zamanda ileri gidip başka neler oluyor diye baktım. Open Subtitles بالضبط.لقد ذهبت إلى الأمام بالزمن كى أرى ماذا سيحدث أيضا.
    Ama ellerini önden kelepçeleyim ki benim çavuşa tokat atabilesin. Open Subtitles ولكن سأقيّد يديكِ من الأمام حتى تتمكني من الإستمناء لي
    Kızım, Danny önde oturuyor. Umarım arkada oturmanın sakıncası yoktur. Open Subtitles مقعد ابنتي داني في الأمام لا اظنك تمانع بالجلوس بالخلف
    Şu ön kasadaki orospuya işini yapmasını söylermisin o zaman! Open Subtitles هل تقولى لتلك الساقطه التى فى الأمام أنت تقوم بعملها
    Otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. Open Subtitles الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً
    Birbirinize etle tırnak misali yakın durun. ön taraftan gireceğiz. Open Subtitles ايقوا قريبين ، كاللحم مع العظم سوف ندخل من الأمام
    Belki bir şeyler içmek için buluşuruz ve bana ön tarafını gösterirsin. Open Subtitles ربما يمكننا أن نتقابل فيما بعد, وساعتها يمكن أن أراك من الأمام.
    Şu andan itibaren ileri bakacağız. Artık takım olmaya başlıyoruz! Open Subtitles سنمضي إلى الأمام بدءاً من الآن سنتحول إلى فريق الآن
    Ben herzaman senin dalgalar gibi ileri doğru yürüdüm, bozulmadan. Open Subtitles انا اسير دائما إلى الأمام مثل امواجك ، غير ملوث.
    Yukarı kaldıralım ve yana ve ileri uzatalım, sonra yana. Open Subtitles ونرفعهم إلى الأعلى وإلى الجانبين. وسنمدّهم إلى الأمام. وإلى الجانبين.
    Kameralar da arkanızdaki şeyi filme çekebilir ve o görüntüyü yansıtabilir, böylece önden görünmez gibi gelirsiniz. TED وتستطيع الكاميرات تصوير ما خلفك وعرض الصورة فتبدو غير مرئيٍّ من الأمام.
    Omurgaya önden ya da arkadan baktığınızda 33 omurun hepsi aynı hizada olmalıdır. TED عندما تنظر للعمود الفقري من الأمام أو من الخلف يجب أن تبدو جميع الفقرات الثلاثة والثلاثون مصفوفة على خط مستقيم.
    Anlık duraklaması sırasında, dansçının havadaki bacağı önden yana doğru giderek düzleşir, sonra tekrar dizine doğru kıvrılır. TED حتى أثناء التوقف الخاطف تعدل الراقصة ساقها المرتفعة وتحركها من الأمام إلى الجانب قبل أن تثنيها عائدةً إلى ركبتها
    önde duran mızraklı, zincirli ve kafalı şeyler manzara açısından güzel. Open Subtitles الموتى الذين في الأمام ذوو المسامير والسلاسل على الرؤوس مظهرهم حسن.
    Isıran sinekler ve yeni otlak arayışı göçü durmaksızın devam ettiriyor. Open Subtitles عض الذباب والبحث عن مراع جديدة تَقُودُ الهجرةُ أبداً إلى الأمام.
    Sosyal çıkar, ileride sosyal yardımlar ile geri ödenebilecek her türlü organizasyonu güçlendirmek için kullanılabilir. TED يمكن استخدام الفائدة الاجتماعية لشحن أي حركة حيث يمكن دفع الفوائد إلى الأمام.
    Ben bir görsel sanatçıyım, tarihi ileriye taşımak için devrimsel sanat yapıyorum. TED أعمل في مجال الفنون المرئية، وأنتج فناً ثورياً لدفع التاريخ إلى الأمام.
    Hep gözünün Önüne düşüyor. Open Subtitles انه عالى من الأمام لا تستطيع ارجاعه للخلف
    Sağdan Düz gidin. Yolculuğa devam etmek için. Open Subtitles اتجه يميناً إلى الأمام تماسكوا حتى يُعادّ نقلكم
    Onu tutarken çok dikkatli olmam gerekiyor çünkü öndeki bu büyük çeneler öyle güçlüdür ki bir kurşunkalemi düzgün bir şekilde kesebilir. Open Subtitles يجب أن أتعامل معها بعناية كبيرة لأن هذين الفكين الضخمين في الأمام قويين بما يكفي كما يقال, لقطع قلم رصاص بشكل مستقيم.
    Nezarete, Quincannon! marş marş, yürü! Open Subtitles "الى الحجز "كوينكانون . تقدم سريعآ الى الأمام
    Boynun önünde değil, arkasında parmak eziği işaretleri vardı. Open Subtitles علامات اصابع الأبهام كانت خلف العنق وليس من الأمام
    Tam gelinecek yer. dümdüz git ve köprünün altından sola dön. Open Subtitles تابعي تقدمك إلى الأمام وانعطفي يساراً تحت الجسر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more