"الاولي" - Translation from Arabic to Turkish

    • İlk
        
    • Birinci
        
    • Baş
        
    • numaralı
        
    • kez
        
    Birkaç saat önce astronot Neil Armstrong aya ayak basan ilk astronot oldu. Open Subtitles سيرتدون رواد الفضاء بذتهم الفضائيه بعد بضعه ساعات نيل ارمستروغ سيخطو خطواته الاولي
    Sen bu şeyleri Keanu Reeves ilk grubunu kurduğundan beri biriktiryorsun. Open Subtitles انت تجمع هذه الاشياء منذ ان بدا كيانو ريفيز فرقته الاولي
    Bu ilk hareketi kancıkça mı buldun? Bir sonrakine kadar bekle. Open Subtitles اتعتقد ان هذه هي الخطوه الاولي ايتها العاهره انتظر للخطوه القادمه
    Birinci kabin. burası ofise oldukça yakın, bir şey isterseniz ofis yan tarafta. Open Subtitles الحجره الاولي انها قريبه من المكتب في حالة اذا اردتي شئ
    Birinci iskele alarmı lütfen. Open Subtitles المرحلة الاولي إنذارَ , من فضلك. مركز القيادة.
    Baş harfleri konusunda haklıysak,... bu en az üçümüzü daha öldürmeyi deneyecek demektir. Open Subtitles لو كنا محقين بشأن الحروف الاولي هذا يعتي بأنه سيحاول قتل ثلاثه منا
    Her zaman ateşe ilk atlayan sen olmak zorundasın değil mi? Open Subtitles دائما انتي الاولي في بدء اشعال النار,اليس كذلك ؟ . ..
    Bu Atalarımızın, İlk Düzen Büyücülerine verdiği kutsal bir sözdü. Open Subtitles لقد كان قسم مقدس للاسلافنا اقسموه الي سحرة المرتبه الاولي.
    İlk Düzenin bir Büyücüsünü teslim aldığında görevi de tehlikeye attın. Open Subtitles لقد عرضتها للخطر عندما اجبرت ساحر من الدرجه الاولي علي الاعتراف.
    Senin hayatın ve tabii ki gemideki herkesin hayatları, ilk önceliğimiz, ama şunu anlamalısın, tehlikede olan çok şey var. Open Subtitles حياتك وبالتاكيد حياة جميع من علي السفنية, هو الاولوية الاولي. لكن عليك ان تفهمين ان هناك العديد علي المحك هنا.
    İlk başlarda, farklı gök cisimlerini ayırt edebilmek için çıplak gözlerini kullanmak zorundaydılar. Open Subtitles في البدايات الاولي كان عليهم إستخدام أعينهم المجردة لتوضيح الفرق بين الاجسام النجمية
    O yatakta uzun süredir ilk defa bir rahmin pes ettiği kesin. Open Subtitles حسناً،أنها المرة الاولي قد استسلم بها رحم. فى هذا السرير منذ فترة
    Teknik olarak, dolunayın ilk gecesiydi çünkü üç gece daya dolunay olacka. Open Subtitles حرفيا كانت الليله الاولي لاكتمال القمر لانه توجد ثلاث ليال لاكتمال القمر
    Deah ve Yusor ilk danslarını yaptıklarında gözlerindeki aşkı, karşılık bulan neşesini gördüm ve duygularım beni kaplamaya başladı. TED عندما رقص ضياء ويسر رقصتهم الاولي رأيت الحب في عينيه ومبادلتها له الفرحة ومشاعري بدأت تغمرني
    En azından Malaba'nın geniş sınırları içerisinde, ilk basamakta. TED وعلى الأقل في حدود مالابا الكبيرة، فإنها في الدرجة الاولي.
    Ve bana geldi, ilk andan beri dedi ki benim amacım bu kazlara sadece istediklerini vermektir. TED وقال هو لي منذ اللحظة الاولي عملي في الحياة هو أن اعطي الأوز ماتريد
    İlk işi San Fransisko'da şehir içi bir motel'de temizlikçilik idi. TED كانت وظيفتها الاولي في فندق صغير داخل المدينة في سان فرانسيسكو كخادمة
    Bir Birinci sınıf bileti, üç ekonomi sınıfına çevirdim. Open Subtitles تذكرتي بالدرجة الاولي السياحية مقابل ثلاثة تذاكر بالدرجة الاقتصادية
    Asrın adamı her şeyi değiştirdi Birinci kural, aşk ancak alıp vererek Devam eder Open Subtitles القاعده الاولي هي ان الحب يبقي مع الاخذ و العطاء
    -Emredersiniz efendim. Birinci ekip ayağa kalk! -Yalnızca silah ve cephane alın. Open Subtitles الفرقة الاولي قيام, سناخذ الاسلحة و الذخيرة فقط
    Yarınki Times, Post ve News, bütün gazeteler, vurulma olayını Baş sayfada tutuyorlar. Open Subtitles ان صحف الغد التايمز, البوست والنيوز تنشر القصة في الصفحة الاولي
    Jason haricinde hepimizin Baş harfleri tutuyor. Dört numaralı kurban, Elizabeth Stride. Open Subtitles كل حروفنا الاولي تطابق الضحيه الرابعه اليزابيث سترايد
    Bu ülkede rock müziğe ilk kez izin veriliyor. Open Subtitles أنها المرة الاولي لموسيقي الروك أن يصرح بها في هذه البلد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more