"التعاون" - Translation from Arabic to Turkish

    • işbirliği
        
    •   
    • işbirliğine
        
    • işbirliğini
        
    • yardım
        
    • birlikte
        
    • işbirliğinin
        
    • yardımcı
        
    • ekip
        
    • - İş
        
    • çalışmak
        
    • çalışmayı
        
    • dayanışma
        
    • işbirliğinde
        
    • dayanışması
        
    Bunun bu kadar hızlı olmasının nedeni mobil işbirliği nedeniyledir. TED السبب أنه يحدث بسرعة جداً هو بسبب التعاون بتقنيات الموبايل.
    Bir açıdan, işbirliği de karmaşık sisteme başka bir örnektir. TED بطريقة ما، إن التعاون هو مثال آخر على الأجهزة المركبة.
    Dinle, Kuvvet Komutanlığı bizimle işbirliği yapmanı onayladı, tamam mı? Open Subtitles اسمع.. القياده الجويه أوضحت لك أن تعطينا كل التعاون.. صحيح
    O Çinliye söyle, et dolabına bakmak istediğimde, birliği yapsın! Open Subtitles أخبر ذلك الصيني عندما أريد إلحاقه بمخازن اللحوم فيجدر عليه التعاون
    Aslında bitmiş sayılmaz, ama bu, insanların işbirliğine devam edebileceği süregelen bir projedir. TED وبالتالي فانه غير منته تماما، ولكنه مشروع ممتد حيث يستمر الناس في التعاون.
    Bu karşılıklı ilham işbirliğini, girişimciliği ve yaratıcılığı teşvif ediyor. TED إذن هذا هو الإلهام المتبادل يشجع التعاضد و التعاون المبادرة و الإبداع.
    Dinle, Kuvvet Komutanlığı bizimle işbirliği yapmanı onayladı, tamam mı? Open Subtitles اسمع.. القياده الجويه أوضحت لك أن تعطينا كل التعاون.. صحيح
    Kafası çalışan herkes işbirliği yapmanı sağlamanın bir tek yolu olduğunu anlayabilir. Open Subtitles أي شخص لديه عقل بعرف أنه يوجد شخص واحد لإجبارك على التعاون
    Ancak işbirliği yapmazsan, seni tecrit etmekten başka şansım kalmayacak. Open Subtitles ,لكن إن رفضت التعاون لاخيار لدي إلا أن أقوم بعزلك
    İşbirliği yapmasını sağlamalıyız. Ona istediği bir şey teklif etmeliyiz. Open Subtitles علينا إجبارها على التعاون علينا أن نقدّم لها شيئاً تريده
    Bayan Geist ve firmamız arasındaki işbirliği fikri gerçekten de çekici. Open Subtitles كما ان التعاون بين الانسة جايست وبين شركتنا يبدو جيدا لكن
    10 yıldır teşkilatlar arası bu denli bir işbirliği olmamıştı. Open Subtitles لم يكن بين الوكالات مثل هذا التعاون منذ عشر سنوات
    Makale USS Cole'a (savaş gemisi) yapılan saldırıyı kınıyor, Yemen ve Batı arasında büyük bir işbirliği çağrısı yapıyordu. Open Subtitles قام بتحليل سياسي لمقالة افتتاحية وأدانت المقالة الهجوم الذي تعرضت له المدمرة الأمريكية و دعت إلى مزيد من التعاون
    Belki, o ... onunla işbirliği yaparsam daha iyi olur diye düşünmüş olabilir. Open Subtitles ،ربمـاكانت.. خائفة للغاية، أو إعتقدت أن التعاون سيجعل الـأمر يمُر علي مـا يُرام،
    Komşuluk ve işbirliği ruhu ortaya çıktı bütün garip ve sinirli insanlar ayrıldı. Open Subtitles ظهرت قد الجيران بين التعاون وروح رحلوا قد والغاضبون الغريبون الأشخاص كل كأن
    Ben de Uluslararası İşbirliği Takımı'ndan bu işe odaklanacak iki ajan bulacağım. Open Subtitles سأمنحك اثنان من عملاء فريق التعاون الدولي لذا ركـِّز على إيجاد الدليل
    Loa'nın işbirliği olmadan cesetleri tuzlayıp yakmak bir işe yaramaz. Open Subtitles حرق وتمليح الجثث لن يجدي نفعاً بدون التعاون مع الألهة.
    Zaman geldi birliği yapmayı reddetti dolayısıyla büyü olmadı. Open Subtitles لذا عندما الوقت جاء رفض التعاون لذا السحر كان سيئ
    Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. Open Subtitles أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة
    Şimdi, çok zor olan bu konuşmaya sahip olmak ve bu anahtar çözümlerini uyuşmazlığı azaltmak işbirliğini çoğaltmak gibi çözümleri getirmek için çok zoru deniyoruz TED كانت هذه المحادثة صعبة جدا، ونحن نحاول بشدة لتقديم هذه النقاط الرئيسية للناس حتى نحد من الخلاف ونزيد من التعاون.
    Tümüyle, tüm zamanımı verdim ona bu yeni elementin ayrışımında yardım etmek için kendi araştırmamı bile bir kenara bıraktım. Open Subtitles كليا، لقد حتى وضعت جانبا بحثي الخاص تكريس وقتي كامل إلى التعاون معها
    Belki de birlikte çalışmalısınız. Annemin kurguda iyi olduğunu duyuyorum. Open Subtitles لربما يمكنك التعاون معها سمعت أن أمي تجيد كتابة السيناريو
    Peki geriye kim kaldı? Çalışanlar, işbirliğinin eksikliğini kendi aşırı bireysel çabalarıyla, telafi etmek zorunda kalacaklar. TED إذاً من بقي؟ الموظفين، المجبرين على تعويض النقص في التعاون من خلال جهودهم الفردية الجبارة.
    Mmm, sadece, alın teri, sıkı çalışma, ekip çalışması ile istediğimiz... Open Subtitles أنا فقط أن أقول مع فرط الحماس وثبة العمل الشاق و كمشة التعاون يمكن أن نحصل على وصفة
    - İş birliği yapmak zorundasın. Open Subtitles علينا التعاون ليس لدينا خيارات
    Ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda, ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor çünkü artık aynı bottalar. TED وعندما تضع هؤلاء في منافسةٍ مع قاربٍ آخر ، فليس لديهم أي خيارٍ آخر غير التعاون في ما بينهم لأنهم جميعاً في قاربٍ واحد.
    Sosyal etki yaratmaya yönelik inanç temelli kuruluşlarla ortak çalışmayı düşünmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. TED أعتقدٌ حقًا بأنه من المهم أن نفكر في التعاون مع المؤســسات الدينية لتحقيق التأثير الاجتماعي.
    Sadece enternasyonal dayanışma güvenliğimizi sağlar. Open Subtitles فقط مع التعاون مع العالم والفهم نكون آمنين
    Anglo-Sovyet işbirliğinde yeni bir çağ. Open Subtitles لقد دخلنا عصر جديد من التعاون الإنجليزي السوفييتي
    Bence siz ikiniz, erkek dayanışması konusunda uzman olmuşsunuzdur, seks yaparak yani. Open Subtitles - لا شك أنكما تعلّمتما الكثير عن التعاون النبيل في السرير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more