"الثمن" - Translation from Arabic to Turkish

• bedeli
• bedel
• pahasına
• fiyatı
• fiyat
• bunu
• mal
• fiyatına
• cezasını
• para
• hesabını
• ücret
• kadar
• bunun bedelini
• pahalı

Ama şuna temin ederim ki bedeli her neyse kat be kat ödedi.
لكنى أؤكد لك مهما كان الثمن ، فقد سدد لى ذلك ألف مرة

- Ben istediğin bedeli öderim Delilah! - Ben de. - Ben de.
ـ كل غزه سوف تدفع لكى ـ إذا نجحتى الثمن ليس بالكثير عليك

Gün batımına kadar her şey hazır olduktan sonra bedel önemli değil.
الثمن لا علاقة له. إن كان كل شيء جاهز بحلول وقت الغروب.

Gece Nöbeti'nin bir adamı olmak istiyorsan ödemen gereken bedel budur.
ذلك هو الثمن الذي تدفعيه لكي تكوني من ضمن حرس الليل

Mike, ne pahasına olursa olsun o parmağı geri almalısın.
مايك ، لابد أن تحصل على إبهامه مهما كان الثمن

Eğer ki bunun fiyatı birkaç kredi kartını değiştirmek olacaksa ,öyle olsun.
اذا كان الثمن الذي سأدفعه هو تغيير بطاقاتي من وقت لآخر، ليكن الأمر

- Teslimatı bile yok, fiyat abartı olmuş. Düşünmem lazım.
إنه باهض الثمن كونه يأتي دون خدمة التوصيل، سأفكر بالأمر

Ama devlete karşı bir suç işlendi ve birilerinin bunu ödemesi gerek.
ولكن هناك جريمة أرتكبت في حق الدولة ولابد لأحدهم أن يدفع الثمن

Eğer bu şirketi çeviremesek bile, mal varlıkları ve binası fiyatını karşılayacaktır.
حتى اذا لم نستطع انجاح الشركة فالممتلكات المادية و البنايات يستحقون الثمن

Doğru şeyi yaptın. Bazen bunun bedeli çok yüksek oluyor.
لقد فعلت الشيء الصحيح ولكن الثمن إحياناً يكون غالي جداً

Şimdi, ailesini kaybetmesinin gerçek bedeli, acı bir şekilde ortada.
والأن الثمن الحقيقي في خسارة كل عائلتها يبدوا ألمه واضحا

bedeli çoğumuzun hayal ettiğinden ağır olsa da zafer kazandık.
نحن المنتصرون على الرغم من الثمن الباهظ الذي يفوق التصور

Birini dilediğin gibi çağırıp göndermek için bir bedel ödemek zorundasın.
الذى يسمح لشخص بالمجيء و الذهاب و الثمن الذى تدفعه مختلف

Herhangi bir tarafın kazanması için hepimizin ödeyeceği bedel yüzünden endişeliyim.
إنني قلق من الثمن الذي سندفعه من كلا الجانبين بغية الإنتصار

Yapman gerekeni yapıyorsun. Ne pahasına olursa olsun hayatta kalıyoruz.
إفعلي ما عليكِ فعله مهما كلف الثمن يجب أن ننجو

Her ne pahasına olursa olsun gerçek duygularını gizleyen çetin itfaiyeciler topluluğu.
مجموعة من الإطفائيين المطبقين للقواعد والأنظمة يتجنبون المشاعر الحقيقية مهما كلّف الثمن

Arka sıralarda olmayacak... fiyatı ne olursa olsun.
لا مكان قرب المقاعد الخلفية مهما كلف الثمن

Senin ve Bay Burke'ün onun üzerine yapıştırdığı fiyat etiketi sayesinde.
و ذلك بفضل الثمن الذي وضعته انت و السيد بورك عليها

bunu unutma. O sürtük benden bahsederse bedelini sen ödersin.
تذكّر الآتي، إن ذكرت تلك العاهرة اسمي ستدفع أنت الثمن.

Kaputun altını kontrol etmelisiniz çünkü parayı ödediğinizde mal sizindir, olduğu gibi.
عليك التحقق من محركاتها لأنها عندما تدفع الثمن تصبح لك بكل عيوبها

Hayır, bir bileti daha yarı fiyatına alırsanız size iki bedava bilet vereceğiz.
سنعطي لكن تذكرة مجانية لا، تذكرتان مجانيتان إذا اشتريتن واحدة أخرى بنصف الثمن

Elbette üzülüyorum. Kadın için. Çocuk bir katil ve cezasını çekmeli.
بالتأكيد أنني أبدو أسفة لها إنه قاتل ويجب أن يدفع الثمن

Bu kalan ikisini almak için yeterince para biriktirememişti daha.
لم يكن في مقدرتها حتى الأن أن توفر الثمن الكافي.

Yoksa bu bölgenin yasa temsilcisi olduğum sürece sen ve sana uyan herkes bunun hesabını vereceksiniz!
سأجعلك تدفع الثمن غاليا أنت وكل رجل في هذه الجماعة

Ve giderek artan bir şekilde tüm bu bağlantı için ödememiz istenen ücret bizim özelimizdir.
و بتزايد الثمن الذي يتطلب منا دفعه مقابل كل هذه التواصلية هي الخصوصية.

Sonuna kadar bekleyemem. Ben en kısa sürede ve nakit olarak ödemek istiyorum.
النهاية طريقها طويل ، و اٍننى أفضل أن أدفع الثمن بأسرع ما يمكننى

Tek bildiğim; tutumumuzu değiştirip ona yardım etmeye başlamazsak hepimiz bunun bedelini ödeyeceğiz.
ما أعرفه هو أننا لم نغير هذا و بدأنا بمساعدته سندفع الثمن جميعنا

Öyleyse en pahalı ve lüks gemilerin bilet fiyatlarını sorduğunuzu kabul ediyorsunuz.
اٍذن اٍنك تعترف أنك كنت تستعلم عن الرحلات البحرية الراقية الباهظة الثمن