Sonra hayvan açık havada tasmayla dolaşmayı ve hedef saptamayı öğrenir. | TED | ثم يتعلم الحيوان على المشي بمقود في العراء والبحث عن الأهداف. |
Tekrardan, mavi kutunun anısını yeniden canlandırdık ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi ve hayvan birden dondu. | TED | من جديد، لقد نشطنا ذاكرة الصندوق الأزرق بينما تعرض الحيوان إلى بضع صعقات خفيفة للأقدام، و الآن يتجمد الحيوان فجأة. |
Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... | TED | وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان. |
Bu hayvanları aynı ailede tutup aynı anda nasıI ayırıyorum? | Open Subtitles | لذلك كيف سأحافظ على تلك الحيوان فى نفس العائلة ؟ |
Tarih öncesi bir hayvandan bahsediyorum. Neredeyse binlerce yıl fark edilmeden yaşamış. | Open Subtitles | أتحدّث عن الحيوان قبل التأريخ الذي يمرّ بدون ملاحظة لعمليا آلاف السنوات. |
Ve bir eşik noktasında, hayvan otomatik olarak yüzme hareketine geçiş yapar. | TED | وفي مكان ما، توجد عتبة، وبصفة تلقائية سيتحول الحيوان إلى وضعية السباحة. |
Yani, bakın. Bu hayvan, savaşçıdan gelen mızrakla mücadele etmeye çalışıyor. | TED | انظر الى الحيوان الذي يحاول ان يتفادى الرمح من هذا الفارس. |
hayvan, Harry, Hoffy, Price, ya da Blondie, Joey, veya Duke? | Open Subtitles | الحيوان ام هارى ام هوفى ام بريس ام جوى ام دوك؟ |
Haham tarafından kutsandıktan sonra, hayvan kesilip kan kaybından ölmeye bırakılır. | Open Subtitles | باركها حاخام , ثم ذبح بيده , ينزف الحيوان حتى الموت. |
Bakım bölümü kötü bir koku nedeniyle hayvan Kontrol merkezinin arandığını onayladı. 2. kattaki havalandırma borularında ölü bir kedi bulmuşlar. | Open Subtitles | الصيانه في المبنى أكدوا الاتصال في مركز الحيوان بخصوص رائحة كريهه. لقد وجدوا قطة ميتة في فتحات التهوية في الطابق الثاني |
"Böğür kayışı" veya "atlatma kayışı" denilen bir kemer, hayvanın genital bölgesine sıkıştırılıyor. | Open Subtitles | يتم تأمين حزام يسمى حزام الطرح، حول جسم الحيوان فوق منطقة الأعضاء التناسلية. |
Önceki gösteriye gelen bir turist hayvanın asabi göründüğünü söyledi. | Open Subtitles | سائح فى نشرة سابقة.. قال أن الحيوان بدا شديد الإنفعال. |
Bir grup manyak hayvanat bahçesindeki tüm hayvanları serbest bırakmış. | Open Subtitles | لقد دخلت مجموعة من الشواذ وفتحت اقفال حديقة الحيوان |
Bir grup manyak hayvanat bahçesindeki tüm hayvanları serbest bırakmış. | Open Subtitles | لقد دخلت مجموعة من الشواذ وفتحت اقفال حديقة الحيوان |
Bir erkeği bir hayvandan ayıran birşey varsa eğer, o da anlama anlama ve bağışlama kabiliyetidir. | Open Subtitles | اذا كان هناك شئ لتمييز الرجل عن الحيوان فانه القدرة على الفهم و الفهم و الصفح |
Onu hayvandan ayıran budur. Hep böyle derdin. | Open Subtitles | كنت تقول أن ذلك ما يجعله مختلفاً عن الحيوان |
Umarım, ne tür bir hayvanla uğraştığımıza dair bir kanıt. | Open Subtitles | أتمنى , أن يعطونا دليلا عن الحيوان الذي نتعامل معه |
Yani bir kuş resmi gerçekten o hayvanı temsil ediyordu. | TED | لذلك صورة لطائر من شأنها حقا أن تمثل هذا الحيوان. |
- Bu yaratık kilometrelerce çapı olan bir bölgede saldırıyor. | Open Subtitles | يبدو هذا الحيوان أن تراوح العديد من الأميال للقيام بهجماته. |
Nereye gidiyorsun, seni hasta domuz? | Open Subtitles | إلى أين ذاهب ؟ إلى أين ؟ أيها الحيوان المريض |
Animal Planet'ta izlemiştim.Anaconda'lar spor için avlanırmış.Vücudunu.. | Open Subtitles | تقول انك مختص في عالم الحيوان ان هذا مقزز لانكم تصطادون للمتعة انكم لا تاكلون للعيش بل ترمون الضحية |
Üç ayakla hayvanlara olabildiğince yakın olmayı tercih ediyorum, tarzım bu. | Open Subtitles | أفضّل أن أقرّب الحامل إلى الحيوان قدر الإمكان، فهذا هو أسلوبي |
Bu mitolojik canavar Fransızlarca yaratıldı. | Open Subtitles | لقد تم تصميم هذا الحيوان الأسطوري من قبل الفرنسيين |
- Hayvanat bahçesine gidiyor muyuz? - Hayır, babacığın bazı işleri var. | Open Subtitles | هل سنذهب لحديقة الحيوان - لا ، بابا عنده شوية شغل - |
Temel fikir onun hayvanlarla bağ kurmayı öğrenmesi ve bu sayede insanlarla da bağ kurabilmesi. | Open Subtitles | الفكرة الأساسية هي أن يتواصل مع الحيوان ثم يتعلم التواصل مع الناس. |
Fakat donmuş hayvanat bahçesinde bu hayvanlar için geniş bir DNA çeşitliliği mevcut. | TED | لكن لهكذا حالة يوجد هناك مجموعة متنوعة كبيرة من الحمض النوويلهذا الحيوان مجمدة. |
Bu hesap bir sperm için ve birçok mikrop için geçerli. | TED | و ينطبق نفس الأمر على الحيوان المنوي و الأجسام الدقيقة الأخرى |