| Golden State Ulusal Tarih Müzesi'nin bu çok özel yardım konserine hoş geldiniz. | Open Subtitles | أهلاً بكم في هذا الحفل الموسيقيّ الخيريّ الخاصّ بالعيد الذهبيّ لمتحف التاريخ الطبيعيّ |
| Hepimizin uymayı kabullendiği yasalardan çok daha üstün olan özel kanunların neymiş bakalım? | Open Subtitles | ما الذي يجعل قانونكَ الخاصّ أفضل بكثير من الذي يتفق سائرنا على انتهاجه؟ |
| Dr. Harris, terminallerimden birine özel bir giriş istiyorum. | Open Subtitles | دّكتور هاريس أأمل في الوصولُ الوصول الخاصّ إلى أحد محطاتي الطرفيةِ |
| Beş yıl önce, bana kan gerektiğinde kendi kanını kullanmıştın. | Open Subtitles | ،قبل 5 أعوام، عندما احتجتُ لنقل دم استخدمتَ دمكَ الخاصّ |
| Burası sizin kendi şantiyenizden çalınan malzemelerle dolu. - Müvekkilimi neyle suçluyorsunuz? | Open Subtitles | الآن، إنّه مليء بالكامل بمواد بناء مسروقة من موقع البناء الخاصّ بك. |
| özel Karşı Casusluk yöneticisi, | Open Subtitles | المدير التنفيذي الخاصّ للإستخبارات المضادةِ، |
| Bu şu gençten alınan özel bir örnektir. | Open Subtitles | إنّه النموذج الخاصّ من ذلك الولد الصغير السّنّ. |
| Benim özel kuaförüm olman bana gurur veriyor. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي فخري أن تكون مصفف الشعر الخاصّ بي. |
| Hele özel hizmetkarımı kendi rızasıyla bana katılacak kadar... aklı olan tek Amerikalıyı. | Open Subtitles | خصوصاً خادمي الخاصّ... فقط الأمريكي مَع العبقري يكفي. التحق بي بمحض إرادته الحرّة |
| Bugün Gün Gezgini ile sizin için özel bir şov var. | Open Subtitles | العرض الخاصّ لَك اليوم هنا على داى تريبر. |
| FBI'dan özel Ajan Barrett Weiss'ın ölümünden de o şüpheli sorumlu tutuluyor. | Open Subtitles | هو كان الآن متّهم بالموت وكيل مكتب التحقيقات الفدرالي الخاصّ باريت ويس... |
| FBI'dan özel Ajan Fox Mulder. | Open Subtitles | الوكيل الخاصّ فوكس مولدر بمكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Önemli olan, korkunç acılar ve dehşetle dolu özel doğum günü geleneğimi sürdürmüş olmam. | Open Subtitles | الشيءَ المهمَ بأنّني واصلتُ تقليد عيد ميلادي الخاصّ إعتصار البؤس و الرعب من القناة الهضمية الجانب المشرق لكل شئ |
| Senin dünyanda özel Görevler eğitiminde, sessizlik konusunu işlediler mi? | Open Subtitles | أثناء التدريب الخاصّ في عالمك هل شمل الصمت؟ |
| Mulder, kendine şunu sorsana; neden özel Ajan Diana Fowley hakkında hiçbir bilgi yok? | Open Subtitles | مولدر، يسأل نفسك لماذا ليس هناك معلومات مطلقا على الوكيل الخاصّ دايانا فولي. |
| Anne? -Bu doğru. Kesinlikle özel bir hattı olmalı. | Open Subtitles | ذلك صحيح، حقاً يَجِبُ أَنْ يكون لديها خَطّها الخاصّ |
| Aslında bütün bahçeyi... ..kendi zevkime göre, kendi ellerimle... ..yeniden düzenlemek istedim. | Open Subtitles | بالمجمل أردت إعادة صياغة الحديقة تبعا لذوقي الخاصّ بالاعتماد على يديّ |
| kendi yuvanı yapman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تبني منزلكِ الخاصّ .. أن تعيشي معي |
| Ben düşünmüştüm ki onun kendi dairesi olursa bu onun için iyi olur, fakat benim için iyi değil. | Open Subtitles | إنها تنتمي لهذا المكان، ظننت أنها إن اشترت منزلها الخاصّ سيكون هذا جيداً لها ولكنه ليس جيداً لي |
| Benim için mutlu ol. Benim kendi dairemde olmam iyi bir şey. | Open Subtitles | كن سعيداً لأجلي من الجيد أن يكون لديّ منزلي الخاصّ |