| - İyi bir Yoldaş. - Ve iyi bir doktor. | Open Subtitles | لقد كان هذا جيدا ايها الرفيق و مساعد الطبيب الجيد |
| Yoldaş Komutan, ne kadar genç olursa olsun eli silâh tutan herkes düşmandır. | Open Subtitles | أيها القائد الرفيق , مهما كان صغيراً فمن يحملون السلاح هناك هم أعدائنا |
| Yoldaş Stalin nükleer bomba hakkında ne biliyorsan anlatmanı istiyor. | Open Subtitles | الرفيق ستالين يرغب بمعرفة كل شئ تعرفه عن القنبلة النووية |
| Al bakalım aç dostum. Büyük bir balık ve biraz daha şarap. | Open Subtitles | ها هو , ايها الرفيق الجوعان سمكه كبيره من اجلك وخمر اكثر |
| Dinle, Yoldaş. Onu almak için önce beni geçmen gerek. | Open Subtitles | أستمع أيها الرفيق ، لكي تصل إليها عليك أن تتخطاني |
| Sabırsız olma Yoldaş. Çok kısa zamanda çok yol aldık. | Open Subtitles | لا تكن غير صبور جدا ايها الرفيق اصبحنا بعيدين جدا بسريع جدا |
| Bu kızı niye arıyorsunuz General Yoldaş? | Open Subtitles | ما حاجتكم لهذه البنت ايها الرفيق الجنرال؟ |
| Güzel değil, hemşire Yoldaş, kaçınılmaz. | Open Subtitles | ليس جيدا ايتها الرفيق الممرضة إن هذا أمر حتمي |
| General Yoldaş, çocukken annem, babam olsun isterdim. | Open Subtitles | ايها الرفيق الجنرال .. عندما كنت طفلة كنت اريد الاب |
| Enerji transistörü galiba, Yoldaş Müdür Baranovich. | Open Subtitles | يبدو أنه ترانزستور الطاقة أيها المدير الرفيق بارانوفيتش |
| Yoldaş Cvorovic, bir tek hastalığım işini düzgün yapıyor. | Open Subtitles | أيها الرفيق كفوروفيتش ليس لدي سوى المرض ولا شيء غيره |
| Yoldaş delegeler size Sovyet Birliği'ndeki yoldaşlarınızdan derin kardeşlik selamları getirdim. | Open Subtitles | الرفيق كومراد احضرت لك تحياتَ أخويةَ عميقةَ مِنْ رفاقِكَ في الإتحاد السوفيتي. |
| Üzgünüm, Yoldaş Kaptan. Karınız... | Open Subtitles | أنا آسف أيها الرفيق القبطان لقد كانت زوجتك إمرأة جميلة |
| Adres silinince ben de bir türlü gideceğim Yoldaş ne olur... | Open Subtitles | ..أنا فقط .تعرض العنوان للمسح ..أيها الرفيق , أيها الرفيق |
| Yoldaş Dunenkov... Yoldaş Tatevsky, belediye başkanımız... | Open Subtitles | الرفيق دونينكوف، الرفيق تاتفسكي عمدتنا، الرفيق إجناتيف |
| Beyler, bu Yoldaş Gorbunov... Moskova'dan gelen özel savcı. | Open Subtitles | أيها السادة هذا هو الرفيق جوربونوف المدعي الخاص من موسكو |
| Hey, dostum. Sen tezgâhın öbür tarafına geç. | Open Subtitles | ايها الرفيق ، ابتعد للجهة الأخرى من المنضدة |
| dostum, tuvalet deposundan içiyorsun. | Open Subtitles | أيها الرفيق, أنت تشرب من البرميل المغشوش بمياه المجاري |
| Little Fellow, hiçbir şey bulamamıştı, tarla faresi dahi yoktu. | Open Subtitles | الرفيق الصغير كان لا بدّ أن يعترف انه لم يجد شيئاً ولا حتى فأراً |
| Buddy öldükten bir gün sonra nasıl gidebildi... | Open Subtitles | كَمْ يُمْكِنُ أَنْ يَذْهبَ بعد يوم وفاة الرفيق |
| arkadaş, bir yanlışlık olmalı, Bu adamı tanırım. | Open Subtitles | ايها الرفيق .. إن هذا يجب أن يكون خطأ انا أعرف هذا الرجل |
| Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da el üstünde tutup elini kirletme sakın. | Open Subtitles | اما الرفيق الغر الذي م تهذبه السنون فلا تتعب كفك بمصاحبته والاحتفاء به |
| Adrian Monk, eski dost, eski ahbap, eski kanka. | Open Subtitles | أدريان مونك رفيقي القديم ،صديقي القديم ،زميلي القديم الرفيق القديم ؟ |
| Bu küçük dostumuz zili 53 defa çaldığında bu duyduğun son ses olacak. | Open Subtitles | بعد أن يضرب هذا الرفيق الصغير بصنجيه 53 مرة... سيكون آخر صوت تسمعه. |
| Parti yoldaşı AIbert Forster şu anda alana teşrif etmişlerdir. | Open Subtitles | الرفيق الحزبي (ألبرت فورستر) وصل للتو للميدان |
| Daha genç bir eş senin daha canlı hissetmeni sağlar. | Open Subtitles | الرفيق الصغير يجعلك تشعرين بالحياة |
| Bir erkek eski, bozuk saatlerle dolaşamaz. | Open Subtitles | حسناً، الرفيق لا يستطيع أن ينتشر بالجوار وهو يظبط ساعته |