Harekete ilişkin bilgiler için profesyonel bir oyuncu olmanıza gerek yok. | TED | ليس من الضروري ان تكون لاعبا محترفا للحصول على رؤيات الحركات. |
Erkek adı aramaya gerek yok. Bir kızımız olacak. Tamam. | Open Subtitles | ليس من الضروري ان نناقش اسامي الاولاد نحن سنرزق ببنت |
Bu bağdaştırmalar insanların bilinçli olarak düşündükleri şey ile aynı olmak zorunda değil. | TED | وهذا الربط ليس من الضروري أن يتوافق مع ما يفكر به الناس بإدراك. |
Uyuşturucu aldığımı söylemek için sana test yazmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن أَكْتبُ إختبارا لإخْبارك بأنّني آتعاطى المخدّراتَ. |
Ekonomik gelişmenin sağladığı kazanımları paylaşmak açısından politik reformlar çok önemli. | TED | ومن الضروري أن تعاجل بإجراءها لتعم فوائد النمو الإقتصادي على الجميع. |
İlk muayenemden sonra, tam bir otopsinin gerekli olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | بناء على فحصي الأولي سيكون من الضروري عمل تشريح كامل للجثة |
Artık ne kadar geç olduğunu söylememe gerek yok, değil mi, Ajan Mulder. | Open Subtitles | أنا ليس من الضروري أن أخبرك كيف متأخرا هو، يعمل أنا، الوكيل مولدر؟ |
Kilo vermene gerek yok. Seni... -...olduğun gibi seviyoruz ! | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تَفْقدُي رطلاً إننا نَحبُّك كما أنت |
Artık benimle okula kadar gelmene gerek yok, biliyorsun anne. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تصحبيني للمدرسة بعد الآن يا أمي |
- Hiçbir zaman sormana gerek yok. - Şimdi evinden geldik. | Open Subtitles | ـ ليس من الضروري ان تسأل ـ رجعنا توا من بيته |
Siktir, adamım, en azından onu görmek zorunda değilim, değil mi? | Open Subtitles | اللعنة يا رجل, على الأقل ليس من الضروري أن أراه, صحيح؟ |
Biliyorsun, Christopher, cerrahlar sığ, rütbe takıntılı klişe insanlar olmak zorunda değil. | Open Subtitles | تَعْرفُ، كرستوفر، الجرّاحون ليس من الضروري أن يَكُونون الكليشات المهوسة برتبةَ الضحلةَ. |
Adil olmak zorunda değilim. Benim hoş bir ipim var. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن أكون عادلا انا عندي الحبل الجميل |
Bayram partimizde tüm inanç sistemlerini göz önünde bulundurmamız önemli. | Open Subtitles | من الضروري أن تضع في إعتبارك اليقين التام بحفلة عيدنا. |
Patrona cep telefonundan mesaj bıraktım ama onunla konuşmam çok önemli. | Open Subtitles | تركت رسالة على هاتف الرئيس، إنما من الضروري أن أتكلم معه. |
Yanlış insanlar döndüğümü öğrenirse, öldüm demektir. Silah gerçekten gerekli miydi? | Open Subtitles | ــ أعود أو أموت ــ هل كان من الضروري إستعمال المسدس؟ |
Şu anki koşullara bakacak olursak herkesin iş başında olması gerekli görünüyor. | Open Subtitles | بمعطى الظروف بدى من الضروري أن أقدم كل العون على دفة القيادة |
Yegor'un tansiyonu yüksek ve benim de işe gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | عنده ضغط عالي و من الضروري أن أكون في العمل |
Şimdi şunu anladık ; tarihin illede ileri doğru gitmesi gerekmiyor. | TED | فنحن نعلم الآن أنه ليس من الضروري أن يتحرك التاريخ للأمام. |
Tabiatıyla, her evde güzel sanatlar için bir oda olması gerekir, Lordum. | Open Subtitles | من الضروري ان يكون هناك مكان للجمال والفن في الحياة يا سيدي |
En azından göz diktiğin kariyer için, gereken küstahlığı gösteriyorsun. | Open Subtitles | بأقل تقدير للمهنة التي تتطلعين إليها أنت تظهرين الإفتراض الضروري |
Hala burada olmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | مازلت أعتقد أنه من غير الضروري بقائك هنا |
Bir şeylerin güzel olması için pahalı olması gerekmez. | TED | ليس من الضروري أن تكون الأشياء غالية لتكون جميلة |
Onu, babasının sevdiğinden daha çok sevmiş ki bunu söylemem şart değildi. | Open Subtitles | هو أحبها أكثر مما أحب أبيه والذي لم يكن من الضروري قوله |
Katilin sebepleri ne olursa olsun, mutlaka sizin hayatlarınızı incelememiz lazım. | Open Subtitles | مهما كانت دوافعه من الضروري النظر إلى كل جزء من حياتك |
Bu yüzden krizi çözmek için ateş etmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لِهذا شَعرتُ بأنّه كَانَ من الضروري أطلق النار لحَلّ الأزمةِ |
Yani bilgeliği diğerlerinin hizmetinde ve kendi hizmetinizde değil, kullanmanız önemlidir. | TED | ومن الضروري القيام بذلك بصورة حكيمة من اجل خدمة الاخرين لا خدمة نفسك |
ve granola barlara da. Şeker hemen hemen her yerde olduğu için şu sorular epey önem kazandı. Şeker, beyni nasıl etkiliyor? | TED | وبما أن السكر في كل مكان فمن الضروري أن نفهم تأثيره على الدماغ. |