| Böyle görünüyor. Üzerine bir kuş indiği zaman, bir ses dosyasını tetikliyor. | TED | كنت ابدو كهذا. وعندما يهبط الطائر عليها، فإنها تؤدي الى ملف صوت. |
| kuş için kaygılanıyordum, uçar gider, bir şey olur diye. | Open Subtitles | كنت خائفاً على الطائر, بأن يهرب أو شىءً مثل هذا. |
| Birazcık iyi eski moda Hıristiyan inancı sizi kuş gibi uçuracaktır. | Open Subtitles | قوة ايمانك بالمسيح سيحملك للاعلى مثل الطائر سيحملك للاعلى مثل الطائر. |
| Senin kızılderili köyün hiç ödül kazanamayacak ama bu Uçan daire birinci sınıf, | Open Subtitles | قريتكم الهندية لم تفز بأى جائزة ولكن هذا الطبق الطائر من الدرجة الأولى |
| - Sizi temin ederim ki kuşun bir suçu yok. | Open Subtitles | اؤكد لك انها ليست غلطة الطائر يا سيدتى حقا ؟ |
| Bir yanlış adımda mavi kuş, sen almasan bile arkadaşların puan alacak. | Open Subtitles | خطوة واحدة خاطئة أيّتها الطائر الأزرق وحتى إن لم تفهميني فسيفهمني أصدقائك |
| Size bir şeyi açıklayayım. Bakın, biz buna kuş dersi deriz. | Open Subtitles | سأشرح الأمر أختاه بالنسبة لنا هذه الحصة تعني وقت الفراغ الطائر |
| Herifle ilk anlaşmayı yaptığımız günden itibaren kuş her gün gelir. | Open Subtitles | منذ أن بدأت أولا أتعاقد على المادة معه، الطائر يأتى يوميا. |
| Bak, imgelemde gördüğün kırmızı kuş kartal, şahin yada doğan olmasın? | Open Subtitles | نحت الطائر الأحملر الذى رأيتيه هل كان نسر ؟ صقر ؟ |
| Eğer bir kuş enfeksiyon kapmışsa papağan ateşini havadan bile alabilirsin. | Open Subtitles | إن كان الطائر مصاباً يمكن أن تنتقل العدوى بتنفس فضلاته فقط |
| Kedilerin, kuşları yakalamaya çalıştığı şu kuş mama kabından istiyorum. | Open Subtitles | أريد ذلك الطائر المغذي حينما القطط تحاول أن تمسك به |
| Alaycı kuş ve yanımızdaki kazananlarla başkente açık bir mesaj göndereceğiz. | Open Subtitles | بوجود الطائر المقلد والمنتصرون في صفنا لقد ارسلنا رسالة واضحة للكابيتول |
| kuş gözlem kipinde değilmiş, yani bize yardımı dokunacak bir görüntü yok. | Open Subtitles | الطائر لمْ يكن يعمل في وضع الإستطلاع، لذا لا يُوجد فيديو لمُساعدتنا. |
| Alaycı kuş, acil durum hattı Delta Charlie'den Haberci konuşuyor. | Open Subtitles | الطائر المحاكي، وهذا هو نذير على تردد الطوارئ دلتا تشارلي. |
| 9 defa olimpiyat madalyası kazanan Uçan Finli lakaplı sporcu kimdir? | Open Subtitles | من الذي فاز بالميدالية الأوليمبية 9 مرات ، ولقبه الفنلندي الطائر |
| Ertesi gün Uçan balık arayışları tekrar en baştan başlıyor. | Open Subtitles | في اليوم التالي، البحث عن السمك الطائر سيبدأ من جديد. |
| Aynı zamanda Uçan balıkların yumurtlamaları içinde özel bir yaşam alanı. | TED | ويؤمن البحر أيضاً بيئة طبيعية خاصة لهذا السمك الطائر ليضع بيوضه فيه |
| kuşun, çadırın yanında, yerde duran Snickers kağıdını alıp sergisine eklediğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظتُ للتوّ أن الطائر قد انتزع غلاف المقرمشات من قاع المخبأ وأضافها لمعرضه. |
| Bazı insanlarınsa, o kuşun pencereyle yaptığı savaşta şehit olduğuna inandığını. | Open Subtitles | و بعض الناس يعتقد إن الطائر شهيد في حربه ضد النافذة |
| Afedersiniz. Hapsedilen bir kuşa telefon etme hakkı tanımayacak mısınız? | Open Subtitles | معذرة ، لكن أليس من العادة أن يحصل الطائر السجين على مكالمة هاتفية واحدة ؟ |
| Bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi, ve kus oldu. Ve o "hmmm..." dedi | TED | أمر واحد، لقد قام بوضع طائر هنالك، ثم أفرغه من الهواء، فمات الطائر. وهكذا قال، همم |
| kuşlar kanat çırptığı halde 1 santim bile uçamayabilir. | Open Subtitles | يستطيع الطائر أن يرفرف بجناحيه دون أن يتحرك ولو شبراً واحداً |
| Yani, o kuşla evlenip ormana yerleşmedi mi daha? | Open Subtitles | أعني، ألم تتزوَّج ذلك الطائر وانتقلت للعيش معه في الغابات؟ |
| Universal Pictures sizi Bülbülü Öldürmek filminin galasına gururla davet eder. | Open Subtitles | ندعوك لحفل إفتتاح فيلم مقتل الطائر الساخر |
| Ben, Gümüş Şahin'in seni bir sütuna kelepçeleyip bıraktığını duydum? | Open Subtitles | لقد سمعت . انك لم تستطع القبض علي الصقر الطائر |
| Niçin bunun doğayı taklid etme zamanı olduğunu düşündünüz ve sinek kuşunu kopyaladınız? | TED | لم صرنا نعتقد أن الوقت قد حان لأن نقلد الظواهر الطبيعية وأن نستنسخ آلية عمل الطائر الطنان؟ |
| - Kelepçeler son kez kontrol edilsin. - Tatlı özgürlük kuşum. | Open Subtitles | . ـ الفحص النهائي, كل القيود . ـ الطائر الجميل للحرية |
| Oğlumla ben. O büyük kuştan. Hani içinde pilav dolu. | Open Subtitles | يجب أن نأكل أنا وولدي الطائر الكبير المحشو بالأرز |
| Ve geleneksel kafkas şarkımızı söyleyelim: Free Bird ve Margaritaville. | Open Subtitles | و نغنى اغنية الكايكازيا التقليدية الطائر الحر وقرية المارجيريتا |
| Ve futbol, basketbol, frizbi gibi bir çok oyun öğrenmiştim. | TED | وتعلمت كرة القدم, وكرة الطائرة والطبق الطائر, والكثير من الألعاب |
| Görüyormusun, Baltor,? kuşu yakalamak için, önce tuzağa yem koymalısın. | Open Subtitles | لكى تصطاد الطائر يجب عليك وضع الطعم فى الفخ أولاً |