"العدو" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşman
        
    • düşmanın
        
    • düşmanı
        
    • düşmanla
        
    • düşmana
        
    • düşmanımız
        
    • düşmandan
        
    • Düşmanlar
        
    • düşmanım
        
    • düşmanının
        
    • düşmanları
        
    • düşmanınız
        
    • düşmanına
        
    • düşmanıdır
        
    • düşmanını
        
    Kral geri çekilmeye çalışıyor ama düşman süvari onu arkadan kuşatır. TED يحاول الملك التراجع، لكن سلاح فرسان العدو يحيط به من الخلف.
    Geri çekildiğinde, düşman seni kovalamıyorsa hemen geri dönerek, saldırmalısın. Open Subtitles اذا تراجعت ولم يتبعك العدو يجب عليك ان تستديري وتهاجمي
    düşman Lublin ile Brest-Litovsk arasında tüm cephe boyunca saldırıyor. Open Subtitles اٍن العدو يهاجم بطول الجبهة هنا بين لوبلان وبريست ليتوفسك
    Aslında, bu, Amerikan tarihindeki, hükümetin düşmanın tüm istediklerini kabul etmek zorunda kalarak barış müzakere ettiği tek savaştır. TED في الحقيقة، هذه الحرب الوحيدة في التاريخ الأمريكي التي فاوضت فيها الحكومة السلام عن طريق تلبية كل طلبات العدو.
    Alayına dört gün önce saldırıldı ama düşmanı geri püskürttüler. Open Subtitles تم الهجوم على كتيبته منذ أربعة أيام ولكنهم صدّوا العدو
    Siz durumu değerlendirirken, masumlar canından olacak. İzin verin, bu yeni düşmanla savaşayım. Open Subtitles بينما تقيمون الوضع ستزهق الكثير من أرواح الأبرياء، دعوني أقاتل هذا العدو الجديد.
    O kadar tarafsız fikirliydi ki, düşmana da mühimmat verdiğini söylerler. Open Subtitles كان منصفا للغاية ، حيث قال الناس أنه زود العدو أيضا
    düşman filosu ile Amerikan sahilleri arasında sadece 3 uçak gemisi var. Open Subtitles حاملاتنا الثلاثه هى كل ما يحول بين اسطول العدو و الساحل الامريكى
    Uçaklara yakıt verilemedi. Buluşma alanında bir düşman gemisi vardı. Open Subtitles طائراتنا الاستكشافيه لم يستطع تموينها بالوقود سفينه العدو كانت هناك
    Sadece düşman şileplerinden gelen zayıf konum raporları ve SOS çağrıları. Open Subtitles تقاير عن المواقع , وإشارات إستغاثة ضعيفة جداً من شاحنات العدو
    Geliştirme amacı öncelikle düşmanın haberleşmesini yok etmek... düşman önce davranmadan. Open Subtitles الفكرة تستخدم لقطع جميع أتصالات العدو قبل أن يتمكنوا من الأنتقام
    Birinin sahile ilk çıkması... veya el bombasına atlaması veya düşman ateşini başka yere çevirmesi... sayesinde topçu birlikleri koordinat belirlerler. Open Subtitles و يجب على احدهم ان يبدأ الضربة أو يقفز فوق قنبلة , او يجذب نيران العدو حتى يستطيع زملاؤه تحقيق الهدف
    Şu anda, düşman hattının 50 km uzağında olmamız endişe verici. Open Subtitles والان اعتبارا من هذه اللحظه فنحن 50 كم خلف خطوط العدو
    AWAC'a göre düşman burada, burada ve burada pozisyon almış. Open Subtitles وحسب التقارير الوارده فان مواقع العدو هنا , وهنا, وهنا
    Şu anda, düşman hattının 50 km uzağında olmamız endişe verici. Open Subtitles حسب علمنا . فنحن نبعد 50 كيلو متر خلف خطوط العدو
    Üzgünüm ama düşmanın biri elimizden lazer silahımızı alır ve odanın diğer ucuna atarsa diye göğüs göğüse muharebe çalışmamız gerek. Open Subtitles آسفة لكن علينا ممارسة القتال الإلتحامي في حالة أن ضرب العدو أسلحة الليزر التي معنا و أصبحت بعيدة عن متناول أيدينا
    düşmanın ikmal ağını imha etmek için Kuzey Vietnam'a sortiler yapacağız. Open Subtitles سوف نقوم بهجمات جوية على شمال فيتنام لندمر خطوط إمدادات العدو
    Bazen, bir düşmanı yenmenin en iyi yolu, doğruca, karşısına çıkmak olur. Open Subtitles في بعض الأحيان يوجد طريقة لهزيمة العدو و هي أن تواجهه مباشرة
    Çünkü ancak düşmanı yok edince, temel konularla ilgilenerek yeni demokrasiye nefes aldırabiliriz. Open Subtitles لاننا وحدنا نستطيع ان نستأصل العدو سوف نقوم بتنفيذ خطتنا لتأسيس ديمقراطية جديدة
    Siz durumu değerlendirirken, masumlar canından olacak. İzin verin, bu yeni düşmanla savaşayım. Open Subtitles بينما تقيمون الوضع ستزهق الكثير من أرواح الأبرياء، دعوني أقاتل هذا العدو الجديد.
    Yüzbaşı Gordon, düşmana yardım ve yataklık etmeyi sana yasaklıyorum. Open Subtitles نّقيب جوردن، أحذرك من إعْطاء الراحةِ وتقديم المُسَاعَدَة إلى العدو
    Yoldaşlar, düşmanımız tüm gücünü bize yöneltmiş durumda. Open Subtitles ايها الرفاق, ان العدو قد عبأ كل قواه ضدنا
    İbret olması için yapıyor. düşmandan kaçanların başına neler geleceğini gösterecek. Open Subtitles إنه يرغب في ضرب مثال لكل من يحاول الانسحاب أمام العدو
    Düşmanlar üzerinde ne etki yaratacaklarını bilemem, ama beni çok korkutuyorlar. Open Subtitles لا أعلم ما التأثير الذي الذي سيتركونه على العدو ولكنهم يرعبونني
    Ve o düşmanla arama girecek kişi de düşmanım olur! Open Subtitles و كذلك اى رجل يقف بينى و بين هذا العدو
    Ölü adam, düşmanının kalbine korku saçar. Open Subtitles ذو الأصل الهندي يطعن العدو في قلبه مباشرة.
    Ladin'in cihad anlayışı, küresel bir savaşa dönen bir terörden ibaretti. İlk olarak uzak düşmanları hedef alan, batıdaki Haçlı güçlerinden Amerika'ya karşı bir savaş TED كانت فكرته عن الجهاد تقضي بالحرب الشاملة من الإرهاب، استهدف في البداية العدو البعيد، الصليبيين من الغرب، ضد أمريكا.
    Son kez söylüyorum. Bombalayacağınız insanlar düşmanınız değil. Open Subtitles سأكرر ذلك للمرة الأخيرة الناس الذين ستقصفونهم ليسوا العدو
    Yani kadim ve gaddar, kendine ve düşmanına karşı merhametsiz. Open Subtitles نظام شديد القسوة عفا عليه الزمن مجرد من الشفقة على العدو أو على النفس
    Senato, bütün Sezarların doğal düşmanıdır, Küçük Çizme. Open Subtitles مجلس الشيوخ هو العدو الطبيعي أي قيصر ، وصغيري
    Eğer kafanı düşmanını yenmeye takarsan sonunda onun gibi olursun. Open Subtitles بغدوّك مهووساً بضرب عدوّك، فإنّ من السهل أن تغدو العدو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more