| Boş zaman diye bir şeyi unut. Ya da özel hayat falan. | Open Subtitles | أعني، انسَ أمر أيّ وقت فراغ أو أيّ حياة خاصّة بكَ، صدقاً |
| Az önce yaşadıklarını unut. Yanına uğradın, biraz içti ve gittin. | Open Subtitles | انسَ ما حدث للتوّ، فإنّكَ أتيت وتغذَّت عليكَ قليلًا ثم غادرتَ |
| Demin dediğimi unut, bu adam düşündüğümden de deli olabilir. | Open Subtitles | انسَ ذلك، قد يكون هذا الرجل مجنونًا أكثر ممّا اعتقدت. |
| boş ver onları. Yola devam edelim. Görevliye halen yetişebiliriz. | Open Subtitles | انسَ أمرهما، لنواصل المُضيّ، لا زال بوسعنا إدراك مسؤول الاختبار. |
| Gözlemlemeyi Bırak. İçgüdünü kullan, bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | انسَ مراقباتك، واستخدم حدسك أيمكنك فعل ذلك؟ |
| boşver, Frasier. Aşk hayatımı dinlemekten nefret ediyorsun. | Open Subtitles | انسَ الأمر، أعلم أنك لاتحب السماع عن حياتي العاطفية |
| Bildiğini sandığın her şeyi unut çünkü hayal bile edemeyeceğin şekilde yanlış yoldasın. | Open Subtitles | انسَ كلّ تخال أنّك تعلمه، لأنّك مخطئ على صعيد لا يمكنك حتّى تصوّره. |
| Bu eli unut, tamam mı? Hızlı olmak gerek. | Open Subtitles | انسَ أمر هذه اليد أتريد أن تزيد من سرعتك؟ |
| Polisle konuşmayı unut. Ben denedim. | Open Subtitles | انسَ أمر التحدّث إلى الشّرطة لقد حاولت ذلك للتوّ |
| unut bunu. Ona hiçbir şey demeyeceğim. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | انسَ الأمر، لن أقول شيئاً لهذه الفتاة لا يندرج الأمر في مسؤولياتي |
| Albayı unut. İçeride bir balıkçı var, tamam mı? | Open Subtitles | انسَ أمر الكولونيل كان هناك صياد بالداخل |
| Pasta istemiyorum Claretta. Bunu unut tamam mı? | Open Subtitles | لا أريد كعكة كلاريتا اسمع، انسَ هذا فقط، لست مذنباً |
| Yavaşlamayı unut. Senin dövüşmemen gerek. | Open Subtitles | انسَ السرعة المتوسطة عليك أن تجعل سرعتك معتدلة |
| - İyi, unut o zaman, seni bu kadar korkutuyorsa. | Open Subtitles | حسناً لا بأس, انسَ الأمر لو كان يرعبك بشدة |
| Listeyi unut! Benimle gel ve süper kahramanlıklarımı izle Gittiği yere kadar gideriz. | Open Subtitles | انسَ القائمة , تعال معي و شاهدني و أنا أقوم بأشياء خارقة |
| unut gitsin. Zaten, ayıracak iki dakikam yok. Güle güle. | Open Subtitles | انسَ الأمر ليس لدي دقيقتين حتى ، لابأس ، أراكَ لاحقاً |
| Evet, çöreği boş ver. Buraya çıldırmaya geldik. | Open Subtitles | انسَ الكعك المحلى ، أتينا هنا لنتصرف بجنون |
| Bak, kanser olup yavaş ve iğrenç bir şekilde öleceğini boş ver. | Open Subtitles | انظر، انسَ أنك ستُصاب بالسرطان وتموت ميتة بطيئة وفظيعة، |
| Bırak duvarı. Ayarladığım toplantıyı anlat. | Open Subtitles | انسَ أمر الجدار أخبره عن اللقاء الذي رتبته |
| Seni bu şekilde çağırmayacağım. Neyse boşver... | Open Subtitles | ــ لكنّي لن أدعوك بذلك ــ انسَ الأمر |
| - Parayı unutun. Bu insanları buradan uzaklaştırın. | Open Subtitles | انسَ أمر المال يجب أن تأخذ هؤلاء الناس من هنا |
| Hiç istemedim say. | Open Subtitles | أوتعلم شيئًا؟ انسَ ما طلبته منك |