"بأخ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kardeş
        
    • kardeşi
        
    • erkek kardeşim
        
    • kardeşini
        
    • kardeşe
        
    Tanrının başıma böyle bir kardeş sarmış olması ne büyük ceza! Open Subtitles ما هو الذنب الذي اقترفته حتى يعاقبني الرب بأخ مثل هذا!
    Shauna, hadi ama,ne diye böyle bir kardeş oyunu oynuyorsun? Open Subtitles (شونا) ، هيا ، لماذا تريدين اللعب بأخ هكذا؟
    Şimdi de Max'in kardeşi Abel'a bakmam gerektiğini düşünmeye başladım. Open Subtitles والآن أشعر بأنه علي أن أعتني بأخ ماكس, إيبل
    Sanırım yakın zamandaki eğlenceli olmayan etkinlikten bahsediyorsun nam-ı diğer, "İkinizin ortak kardeşi var bekleyin, hayır yok" lunapark treninden. Open Subtitles انتي تشيري إلى الحدث الاخير الغير ممتع أيضا معروف انه انتم الاثنين تتشاركون بأخ اوه, لحظة.
    Küçük bir erkek kardeşim vardı! Ve mükemmeldi! Open Subtitles رزقت بأخ صغير وكان كامل الأوصاف
    Sonunda erkek kardeşim mi olacak? Open Subtitles هل سأحظى أخيراً بأخ صغير؟
    Kim birinin kardeşini umursar ki? Open Subtitles من يهتم شخص ما بأخ أو أخت أحدهم؟
    Bunca zamandan sora bir kardeşe sahip olmak iyi olurdu. Open Subtitles من الجيد أن أحظى بأخ بعد كل هذا الوقت
    Aman Tanrım, erkek kardeş istiyorum! Open Subtitles يا إلهي ، أرغب بأخ
    Küçük Gilbert, bir saniyeliğine de olsa bir kardeş sahibi olmak güzeldi. Open Subtitles حسنٌ، (غيلبرت) الصغير، سعدت بالتحلّي بأخ لبرهة.
    Tim, bir erkek kardeş ister misin? Open Subtitles ‫"تيم"، ما رأيك بأن تحظى بأخ صغير؟
    - Ben kardeş falan sayılmam. - Tabii. Open Subtitles ـ أنّي لست بأخ ـ بالطبع
    Böyle yeni erkek kardeşi veya çoklu organ nakli yüzünden onu unuttuğumuzu düşünmeyecek. Open Subtitles أنه لم يتم استبدالها في قلوبنا بأخ رضيع، أو بزراعة أعضاء متعددة.
    Dört yıl önce ölen bir erkek kardeşi vardı. Open Subtitles كانت تحظى بأخ أكبر توفي منذ أربع سنوات
    Dört yıl önce ölen bir erkek kardeşi vardı. Open Subtitles كانت تحظى بأخ أكبر توفي منذ أربع سنوات
    Ben, Elena'nın kardeşi sayesinde açlığını gidermek üzere. Open Subtitles حسناً , حسناً بين على وشكَ إلحاق اللـّعنة ، بأخ (إلينا) الأصغر.
    Küçük bir erkek kardeşim olmasını isterdim. Open Subtitles كنت لأرغب بأخ صغير
    Her zaman bir erkek kardeşim olsun istemişimdir. Open Subtitles لطالما رغبت بأخ بدلا عنها
    Bir erkek kardeşim vardı! Open Subtitles رزقت بأخ صغير
    Habercilerinden biri Louise'in kardeşini aramış ve kız tamamen çıldırdı hatta korktu o yüzden ben yokum. Open Subtitles واحد من الصحافيين لديك اتصل بأخ (لويس) وإنها تماما فزعت وخائفة، لذا انا خارج عن هذا
    Bayan Maric'in erkek kardeşini tanıyor musunuz? Open Subtitles هل لك علاقة بأخ السيدة ميريتش
    Bazıları, bu korkunç hastalığa sahip kardeşe bakmayı angarya olarak görebilir. Ben hayatım değişti diyorum. Umarım bir gün denizde oynayabilirim. Open Subtitles بعضهم قد يدعوه بالعبئ حين الاعتناء بأخ مريض جدا بمرض خطير ادعوه حدثا يغير الحياة آمل ان امرح في البحر ليوم واحد هذا كل ماآمله يوم واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more