Bu bir sır değil. Oyuncular ve ekibin haberi vardı. | Open Subtitles | ليس هذا بالسر الكبير ,معظم الممثلين و المصورين علموا بذلك |
Yavaş yavaş, nazikçe, biraz kuşkulu ona yaklaşır ve tilki ona bir sır verir. | Open Subtitles | ورويداً .. رويداً، تمكن بواسطة الرقة، والنبل وطيبة القلب أن يروض الثعلب، ولهذا أخبره الثعلب بالسر |
Dikkatimize çarptı ki, bazı uşaklara gizlice çocuğa ulaşabilmek için rüşvet veriyormuşsunuz bay Beethoven'ın buna izin vermediğini bildiğiniz halde... | Open Subtitles | لقد بلغنا أنك كنتِ ... ترشين الخدم للوصول إلى إبنك بالسر بينما أنت تعلمين أن ... السيد بيتهوفين لن يسمح |
gizlice evli olduğu erkeğin yanına taşındı. | Open Subtitles | انت قلت للسكن مع شخص كان متزوجاً منها بالسر |
gizli yapacak kadar bile ince değilsin. İllâ tüm dünyaya gösteriş yapacaksın! | Open Subtitles | حتى انك ليس عندك الذكاء لفعل هذا بالسر لماذا امام كل العالم |
Şimdi sana hayatın boyunca senden saklanan büyük sırrı anlatacağım. | Open Subtitles | سأخبرك الان بالسر الذى اخفى عنك طوال حياتك |
Belki de bizim sır tutabildiğimizi biliyor. | Open Subtitles | ربما لانه يعلم اننا نستطيع ان نحتفظ بالسر |
Hadi, kimse benim kadar iyi sır tutamaz. Mesela... | Open Subtitles | هيا , لا احد يحتفظ بالسر مثلي , على سبيل المثال |
Öğrenmek istediğim birçok şeyi sır olarak saklıyorlar. | Open Subtitles | كلما احتفظوا بالسر كلما زاد إصراري لمعرفته |
Kısa süre içinde Uppercross'da kilise çanlarını duyacağımızı da eklemeliyim, ki bunun sır kalması çin bana söz verdirildi, başka bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | وتم إبلاغي بزفاف قريب في أبركروس لقد أقسمت على الإحتفاظ بالسر ولن أقول أكثر من هذا |
Muhtaç birine gizlice yardım etmenin büyütülecek bir yanı yok. | Open Subtitles | مساعدة إنسان محتاج بالسر ليس هو بالأمر الكبير |
Babana yapmamasını söylemiştim ama gizlice imzalamış. | Open Subtitles | أخبرتُ والدكِ بأن لا يفعل ذلك لكنه قبل بالسر |
Tüm bu durumu biraz çekilir kılan şey, gizlice verilen partilerdi. | Open Subtitles | لم تعد الامور قابلة للتحمل الناس كانت تحتفل بالسر |
Doğru ya biz tüm gaylerin gizlice sapıklık yapıp sizi bizden biri yapmaya çalışmamız her normal erkeğin kâbusuydu. | Open Subtitles | أجل , كابوس كل شخص غير شاذ أننا كلنا الشاذين , بالسر نخرج ونحاول نتحرش بكم ونحوّلكم خمّن ماذا , يا عرقوب الخنزير ؟ |
Tabii sen de Lydia gibi bunun gizli kalması gerektiğini düşünmüyorsan. | Open Subtitles | الا اذا كنت ايضا ملتزمه بالسر الذي كانت تعتقد ليديا بانه في غاية الضرورة. |
Bu arada, gizli olarak toplanırız ve öğrendiklerimizi güvendiğimiz kişilerle paylaşırız. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، فإننا نلتقي بالسر ونتشارك بما نعرفه مع من نثق بهم |
Belki de gizli gizli yemek zorunda kalmazsan bu kadar abartmazsın. | Open Subtitles | حسنا ربما لو لم تكن تأكل بالسر من الأن فصاعدا لن تكون بهذه الحاله المزريه |
Yani bir sırrı yanlış bir insana söylemeden nasıl saklayabilirsin ? | Open Subtitles | أعني كيف تحتفظ بالسر بدون إخبار الشخص الخاطئ؟ |
Tamam bence bu sırrı yeterince sakladın. | Open Subtitles | وأظن أنكِ احتفظتى بالسر لمدة طويلة بما يكفى |
Tamam bence bu sırrı yeterince sakladın. | Open Subtitles | وأظن أنكِ احتفظتى بالسر لمدة طويلة بما يكفى |
Jake'in sırrını söylergibi yapıyorum Böylece Jake sırrını söylediğimi, düşünecek ve... Kendiliğinden sana herşeyi anlataak. | Open Subtitles | أننى سأتظاهر بالهمس فسيظن جيك أننى أخبرك سرا ويعترف بالسر وبكل شيئ همست به فى أذنك |
Kız kardeşimin yardımıyla sırrımı saklayabilir ve aynı zamanda bebeğime edepli bir yuva verebilirim sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت مع مساعدة اختي قد احتفظ بالسر وااعطي طفلي بيتا ملائما بنفس الوقت. |
Belki onlara büyük sırrımızı anlatmalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا الآن إخبارهم بالسر الكبير |