Algelina Jolie ve Brad Pitt'in öyküsünü takip edenler Namibya'nın nerede olduğunu bilecektir. | TED | معظم الناس الذين يتابعون قصة أنجليانا جولي وبراد بت سيعرفون أين هي ناميبيا. |
Orada cihatçı bir Brad Pitt ile evlenip bütün gün alışveriş yaparak mutlu bir hayat süreceğini düşünmüş. | TED | اعتقدت أنها ستلتقي وتتزوج براد بت الجهادي، وستذهب إلى مركز التسوق يوميًا وستعيش بسعادة أبدية. |
256 bit şifrelemenin olayı tüketiciyi kaba kuvvet saldırılarına karşı korumaktır. | Open Subtitles | كلا الشئ عن 256 بت من الشفرات هل هذا مصمم للحماية |
Ve o basit, yavaş hızda veri akısı yaratıyor saniyede 10,000 bit, saniyede 20,000 bit. | TED | و يخلق دفق من البيانات بسيط منخفض السرعة 10,000 بت في الثانية 20,000 بت في الثانية |
Sevişirken Aşil tendonumu ısırdı, ve hiç eğlenceli bir ısırık değildi. | Open Subtitles | قالت بت بلدي وتر العرقوب أثناء ممارسة الجنس، وأنه لم يكن لعاب المرح قليلا. |
Pet SHOPLAR VE KÖPEK FABRİKALARI | Open Subtitles | بت ستورز اند بوبي مايلز |
Öyle değil mi? Böylece, etkili bir şekilde elimizde Brad Pitt'in yüzünün yapabileceği her şeyin 3 boyutlu bir veritabanı elimize geçerdi. | TED | حسناً ؟ إذاً ، وبكل فاعلية ، انتهينا بقاعدة بيانات ثلاثية الأبعاد بكل شيء وجه براد بت قادر على القيام به . |
Size hizmet eden genç biri efendim, kaliteli iş çıkaran biri musibet Pitt'in politik entrikalarına uyum sağlayacak biri. | Open Subtitles | شابٌ يعمل تحت لواءك سيدي، وقد قام بأعمالٍ مذهلة يناسب مكائد بت الشرير السياسية |
Evet Brad Pitt'ten çok George Clooney'ye benziyorsun | Open Subtitles | حقاً؟ نعم جورج كلونى أكثر بكثير مِنْ براد بت |
Pitt sokağındaki evleri sarmış durumda. | Open Subtitles | لاتخافوا. لقد تم عزله في البيوت داخل شارع بت. |
Gece Bekçisi dün gece Pitt sokağını ziyaret etti. | Open Subtitles | كلهم أكلوا. الحارس الليلي زارهم أمس في شارع بت. |
Brad Pitt tanga giyip GW'de* meyve satıyor olsa bile umurumda değil. | Open Subtitles | حتى لو رأيتم براد بت يبيع فواكه وهو لابس مايوه |
Mavi ışık çok verimli, bu yüzden bu 24 bit LED aydınlatma ayarlanabilir aydınlatma aksesuarları var. | TED | الضوء الأزرق ذو فعالية عالية، لذلك لدينا أضواء 24 بت قابلة للتعديل. |
Örneğin, tek bir harf bir byte (8 bit) ile temsil edilir. Ortalama bir fotoğraf birkaç megabyte yer tutar. Her bir megabyte ise 8 milyon bit demektir. | TED | كمثال، فإن الحرف يمثل بثمانية بتات او مايسمى بايت، ومتوسط حجم صورتك هو بضعة ميغا بايت، كل ميغابايت هو ثماني مليون بت. |
120,000 işlemciye sahip. Saniyede 10 katrilyon bit bilgi işleyebilmekte. | TED | يحتوي على 120،000 معالجا؛ يمكنه عمليا معالجة 10 كدريليون بت من المعلومات في الثانية الواحدة. |
Kim ısırdı? | Open Subtitles | المتواجدون بت لي؟ |
Sanırım sincap bileğimi ısırdı. | Open Subtitles | أعتقد أن السنجاب بت كاحلي. |
O kadın beni ısırdı. | Open Subtitles | تلك المرأة بت لي. |
Pet Shop Boys'du evet. | Open Subtitles | فرقة " بت شوب بويز " بكل تأكيد |
Cock Pit ve Anvil'in müdavimidir. | Open Subtitles | هو يعتاد زيارة ملهى "الكوك بت" و "الأنفيل" |
Katran Çukuru'nun bulaştığı herkesin geçmişine baktım. Bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لقد تحققت من ملفات كل أولئك المرتبطين بأمر (قار بت) ولم أجد شيئًا |
Onu bu yüzden ısırdım. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنني بت لها، حسنا؟ |
Ojai*'de oturuyor, yatıya kaldım. (*Kaliforniya eyaletinde bir şehir) | Open Subtitles | إنها تعيش في أوهايو.لقد بت عندها |
Bütün dizi 448 bitlik şifreleme ile korunuyor. | Open Subtitles | الملف بأكملة مشفر برموز صعبة للغاية من نوع 448 بت |
Her bitin diskteki fiziksel bir alana yazılması gerektiğinden, hep diskin alansal yoğunluğunu arttırma yolları ararız. Bir inç karelik alana sığabilecek bit sayısını arttırmak isteriz. | TED | ولأن كل بت يجب ان يكتب على مساحة فيزيائية على القرص نحن نحاول دائما بتوسيع كثافة القرص. أو زيادة عدد البتات التي نستطيع حشرها في إنش مربع. |